Çalisanlar is yerlerini seçerken unvana degil sirket politikalarina dikkat ediyorFurkan Gençoglu- Deloitte Türkiye Insan Yönetimi Hizmetleri Lideri Ilksen Keles: - "Çalisanlarin ve sirketlerin bu sinirsiz dünyada yollarini bulmalarina yardimci olacak yeni temeller insa etmesi gerekiyor. Bu yönde yola çikan sirketler, beceri temelli bir yaklasima geçerek isgücünün tam potansiyelini ortaya çikarabilir ve insanlarin kariyerlerinde daha fazla seçenege, büyümeye ve özerklige sahip oldugu bir isyeri y

Çalisanlar is yerlerini seçerken unvana degil sirket politikalarina dikkat ediyorFurkan Gençoglu- Deloitte Türkiye Insan Yönetimi Hizmetleri Lideri Ilksen Keles:
- "Çalisanlarin ve sirketlerin bu sinirsiz dünyada yollarini bulmalarina yardimci olacak yeni temeller insa etmesi gerekiyor. Bu yönde yola çikan sirketler, beceri temelli bir yaklasima geçerek isgücünün tam potansiyelini ortaya çikarabilir ve insanlarin kariyerlerinde daha fazla seçenege, büyümeye ve özerklige sahip oldugu bir isyeri y

ISTANBUL (AA) - Deloitte'un "2023 Küresel Insan Kaynaklari Trendleri" raporu, isteki, is gücündeki ve is yerindeki degisime isik tutarak, çalisanlarin is yerlerini seçerken artik unvanlara degil, sirket politikalarina göre karar verdigini ortaya koyuyor.

Deloitte'dan yapilan açiklamaya göre, salgindan yaklasik 3 yil sonra, is dünyasi liderleri hala bir dizi küresel, ekonomik ve toplumsal degisiklikle karsi karsiya bulunuyor. Bu degisimlerin tümü isi ve çalisanlari etkiliyor.

Deloitte'un "2023 Küresel Insan Kaynaklari Trendleri" raporu, liderlerin bu zorluklari nasil yönettiklerini ve insan kaynagi politikalarinin hangi yönde ilerlemesi gerektigini gösteriyor.

105 ülkeden 10 bin üst yöneticinin yer aldigi arastirmada, katilimcilar geleneksel olarak is kurallarini belirleyen sinirlarin ortadan kalktigi görüsünde birlesiyor. Üst yöneticilerin yüzde 87’si sirketlerin basarili olmasi için dogru is modelini bulmasi gerektigine inaniyor, ancak sadece yüzde 24’ü sirketlerin bu konuda adim atmaya hazir oldugunu söylüyor. Yüzde 59’u is gücü modellerini yeniden tasarlamak için sonraki adimlara odaklandiklarini belirtiyor.

Pek çok kisi çalismayi tanimlayan is ve görev kavramlarinin modasinin geçtigine inaniyor. Arastirmaya katilan yöneticilerin yalnizca yüzde 19’u ve çalisanlarin da yüzde 23’ü geleneksel is tanimlarinin dogru oldugunu düsünüyor. Yöneticilerin yüzde 63’ü çalisanlarin mevcut is tanimlarinin disinda ekip ve projelere odaklandigini, bunun da kavramlarin anlamini degistirdigini söylüyor.

- Katilimcilar, kati is tanimlarinin, çalisanlarin ve sirketlerin çevikligini ve yenilik yapma becerilerini sinirladigini düsünüyor

Katilimcilarin yüzde 93’ü, isi tanimlayan sinirlarda kalmanin sirketlerin basarisini etkiledigini belirtiyor. Bu görüsü savunanlar kati is tanimlarinin, çalisanlarin ve sirketlerin çevikligini ve yenilik yapma becerilerini sinirlayacagi görüsünü paylasiyor.

Bugünün çevrim içi ve birbirine bagli dünyasinda sirket politikalariyla ilgili farkindalik, çalisanlarin is yeri tercihlerini belirliyor. Deloitte’un arastirmalarina katilan 5 Z kusagindan 2'si ve yine 5 Y kusagindan 2’si, degerleriyle örtüsmedigi için bir isi veya terfi edilmeyi reddettigini belirtiyor. 3’te 1’i çalistigi sirket kendi degerlerine uygun degilse bir is bulmadan ayriliyor.

Buna karsilik, net bir amaci veya misyonu olan kuruluslar ise insan kaynagini daha kolay kazaniyor. Arastirmaya katilan yöneticilerin yarisi, amaci olan sirketlerde çalisanlarin aidiyetinin arttigini ve mutlu oldugunu ifade ediyor.

Çalisanlar da kendilerine ve hayat görüslerine uygun isler yaptiklarinda mutlu ve üretken olduklarini, unvanlarin kendileri için çok önemli olmadigini söylüyor.

Katilimcilarin yüzde 84'ü sürdürülebilirlik konularini ele almanin kuruluslarinin basarisi için önemli oldugunu kabul ederken, sadece yüzde 21'i kuruluslarinin bu tür konulari ele almaya çok hazir olduguna inaniyor. Çalisanlarin yüzde 64'ü sadece sirket ortaklari için degil, çalisanlar ve toplum için de deger yaratan bir sirkete daha fazla ilgi duyacaklarini ve bu sirkette çalismaya devam edeceklerini belirtiyor.

- Çalisanlar fiziki is yerini reddediyor

Katilimcilarin yüzde 46'si, beceri temelli bir kuruma dönüsmenin önündeki en büyük engel olarak eski zihniyet ve uygulamalari gösteriyor.

Teknoloji bu hizla ilerlerken, is yerlerinin fiziki mekanlardan ibaret olmadigi fikrini kabullenmek gerekiyor. Salgin öncesinde bile popüler olan ise uzaktan erisim imkâni çalisanlarin tercihlerinde önemli rol oynuyor. Katilimcilarin yalnizca yüzde 15’i fiziki bir is tasariminin sirketin gelecegini yaratmada etkili oldugu görüsünde. Birçok çalisan artik isini nerede yapacagini belirlemeyi devredilemez bir hak olarak görüyor.

Arastirmaya katilanlar, bir sirketin basariya ulasmasinda en önemli engeller arasinda liderligi görüyor. Katilimcilarin yüzde 94’ü liderlik yeteneklerinin ve etkinliginin kurumlarin basarisi için önemli oldugu söylüyor. Bu arastirmanin en yüksek skoru olarak öne çikiyor. Yöneticilerinin liderlik yetenegine sahip oldugunu belirtenlerin orani ise sadece yüzde 23'te kaliyor.

Liderlik boslugu muhtemelen ise ve çalisanlara modasi geçmis bir anlayisla bakmaktan kaynaklaniyor. Katilimcilarin yarisi, yikici degisimlerin sayisi ve sikligi karsisinda bunalan liderlerin nelere öncelik verecegini belirlemede zorlandigini düsünüyor.

- "Sirketler, beceri temelli bir yaklasima geçerek isgücünün tam potansiyelini ortaya çikarabilir"

Açiklamada görüslerine yer verilen Deloitte Türkiye Insan Yönetimi Hizmetleri Lideri Ilksen Keles, is, is gücü ve is yeri kavramlarinin yasanan degisime paralel olarak dönüsmeye devam ettigini kaydetti.

Keles, bir paradigma degisimine taniklik ettiklerini belirterek, su degerlendirmelerde bulundu:

"Geçtigimiz yüzyil çalismanin sabit ve rutin oldugu görüsüne dayaliydi, önümüzdeki yüzyil için ise akiskan ve çevik bir çalisma seklinden bahsedecegiz. Bir zamanlar isin ne zaman, nerede ve nasil yapilacagini belirleyen sinirlar ortadan kalkiyor. Çalisanlar, müsteriler, paydaslar ve liderler arasindaki iliskilerde yeni sinirlar açiliyor, is hayatinin bu unsurlari birbirine yaklasiyor. Günümüzde çalisanlar sirketler için her zamankinden daha fazla etkiye sahipler ve bu etkiyi sirketlerinin is yapma modellerini sekillendirmek için kullanmaya istekliler. Çalisanlarin ve sirketlerin bu sinirsiz dünyada yollarini bulmalarina yardimci olacak yeni temeller insa etmesi gerekiyor. Bu yönde yola çikan sirketler, beceri temelli bir yaklasima geçerek isgücünün tam potansiyelini ortaya çikarabilir ve insanlarin kariyerlerinde daha fazla seçenege, büyümeye ve özerklige sahip oldugu bir isyeri yaratabilir.”