Merkez Bankasi politika faizini yüzde 8,50'de sabit biraktiMurat Aslan- Para Politikasi Kurulu duyurusu:- "Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararasi finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakindan izlenmektedir"- "Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artis trendinin sürdürülmesi açisindan finansal kosullarin destekleyici olmasi deprem sonrasinda daha da önemli hale gelmistir"
ISTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi (TCMB) Para Politikasi Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranini degistirmeyerek yüzde 8,50'de tuttu.
TCMB'den faiz oranlarina iliskin yapilan duyuruda, Merkez Bankasi Baskani Sahap Kavcioglu baskanliginda toplanan Kurul'un, politika faizinin yüzde 8,50'de sabit kalmasina karar verdigi bildirildi.
Duyuruda, yakin dönemde iktisadi faaliyete iliskin açiklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçeklesmesine ragmen jeopolitik risklerin ve faiz artislarinin da etkisiyle gelismis ülke ekonomilerinde resesyon endiselerinin sürdügü belirtilerek, birbirini takip eden banka iflaslarinin tetikledigi finansal istikrari tehdit eden kosullarin olustugunun gözlendigi aktarildi.
Türkiye'nin gelistirdigi stratejik nitelikte çözüm araçlari sayesinde temel gida basta olmak üzere bazi sektörlerdeki arz kisitlarinin olumsuz etkileri azaltilmis olsa da uluslararasi ölçekte üretici ve tüketici enflasyonunun yüksek seviyelerini sürdürdügü kaydedilen duyuruda, "Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararasi finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakindan izlenmektedir." denildi.
Duyuruda, ülkeler arasinda farklilasan iktisadi görünüme bagli olarak gelismis ülke merkez bankalarinin para politikasi adim ve iletisimlerindeki ayrismanin devam etmekle birlikte takas anlasmalari ve yeni likidite imkanlari ile finansal istikrari öncelikleyen es güdümlü adimlarin atildigi belirtilerek, finansal piyasalarin, merkez bankalarinin faiz artirim döngülerini yakinda sonlandiracagini beklentilerine yansittigi vurgulandi.
- "Depremin, ekonominin üzerinde kalici bir etkide bulunmayacagi öngörülmektedir"
Duyuruda, "asrin felaketi" öncesindeki öncü göstergelerin 2023 yilinin ilk çeyreginde iç talebin dis talebe kiyasla daha canli olduguna ve büyüme egiliminde artisa isaret etmekte oldugu hatirlatilarak, sunlar kaydedildi:
"Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamli bir sekilde degerlendirilmektedir. Depremin yakin vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte orta vadede Türkiye ekonomisinin performansi üzerinde kalici bir etkide bulunmayacagi öngörülmektedir. Öncü göstergeler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hizli toparlandigini göstermektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bilesenlerin payi yüksek seyrederken, turizmin cari islemler dengesine beklentileri asan güçlü katkisi, yilin tüm aylarina yayilarak devam etmektedir. Bunun yaninda iç tüketim talebi, enerji fiyatlarindaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarindaki zayif iktisadi faaliyet, cari denge üzerindeki riskleri canli tutmaktadir. Cari islemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalici hale gelmesi, fiyat istikrari için önem arz etmektedir."
Kredilerin büyüme hizi ve erisilen finansman kaynaklarinin amacina uygun sekilde iktisadi faaliyet ile bulusmasinin yakindan takip edildigi belirtilen duyuruda, "Kurul, 2023 Yili Para Politikasi ve Liralasma Stratejisi metninde belirttigi üzere, parasal aktarim mekanizmasinin etkinligini destekleyecek araçlarini kararlilikla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanallari basta olmak üzere tüm politika araç setini liralasma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir." denildi.
Duyuruda, Kurul'un, yasanan felaketin etkilerinin en düsük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüsümün desteklenmesi amaciyla uygun finansal kosullarin olusmasini önceliklendirecegi bildirildi.
Uygulanan bütüncül politikalarin destegiyle enflasyonun seviyesinde ve egiliminde iyilesmeler görülmeye baslanmakla birlikte depremin yol açtigi arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin yakindan izlendigi aktarilan duyuruda, "Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artis trendinin sürdürülmesi açisindan finansal kosullarin destekleyici olmasi deprem sonrasinda daha da önemli hale gelmistir." ifadelerine yer verildi.
- "Depremin ilk yaridaki etkileri yakindan takip edilecek"
Bu çerçevede Kurul'un, politika faizinin sabit tutulmasina karar verdigi aktarilan duyuruda, "Kurul, para politikasi durusunun fiyat istikrari ve finansal istikrari koruyarak deprem sonrasi gerekli toparlanmayi desteklemek için yeterli oldugu görüsündedir. Depremin 2023 yilinin ilk yarisindaki etkileri yakindan takip edilecektir." denildi.
TCMB duyurusunda, TCMB'nin, fiyat istikrari temel amaci dogrultusunda enflasyonda kalici düsüse isaret eden güçlü göstergeler olusana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulasincaya kadar elindeki tüm araçlari kararlilikla kullanmaya devam edecegi belirtilerek, sunlar kaydedildi:
"TCMB, fiyat istikrarinin kalici ve sürdürülebilir bir sekilde kurumsallasmasi için Liralasma Stratejisi'ni tüm unsurlariyla uygulayacaktir. Fiyatlar genel düzeyinde saglanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düsüs, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artis egiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalici olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrari ve finansal istikrari olumlu etkileyecektir. Böylelikle yatirim, üretim ve istihdam artisinin saglikli ve sürdürülebilir bir sekilde devami için uygun zemin olusacaktir."
Kurul'un, kararlarini seffaf, öngörülebilir ve veri odakli bir çerçevede almaya devam edecegi aktarilan duyuruda, Para Politikasi Kurulu toplanti özetinin 5 is günü içinde yayimlanacagi bildirildi.