"6 aydan uzun süren yorgunluga dikkat" uyarisi Tolga Yanik- Medicana Atasehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastaliklari Uzmani Dr. Özlem Sezgin Meriçliler:- "Kronik yorgunluk sikayeti olan hastalarda tiroid hormonlarina bakilmasi ve normalden farkli ise nedeni arastirilarak tedavi edilmesi gerekir"
ISTANBUL (AA) - Medicana Atasehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastaliklari Uzmani Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, herkesin belirli dönemlerde yorgunluk yasayabilecegini belirterek, 6 aydan uzun süren yorgunlukta altta çok farkli bir hastalik sebebi bulunabilecegini bildirdi.
Hastane açiklamasinda görüslerine yer verilen Uzm. Dr. Özlem Sezgin Meriçliler, yorgunlugun ruhsal, fiziksel ve kronik yorgunluk gibi türleri bulundugunu belirtti.
Meriçliler, kronik yorgunlugun en sik nedeninin depresif duygular oldugunu aktararak, "Insülin direnci, hipoglisemi, diyabet gibi seker metabolizma bozukluklari, tiroid hastaliklari, mineral ve vitamin eksiklikleri gibi nedenlerden dolayi da kisiler kronik yorgunluk yasayabilir." degerlendirmesinde bulundu.
Hemen hemen herkesin belirli dönemlerde yorgunluk yasayabilecegine isaret eden Meriçliler, "Bu yorgunluk bazilarinda dinlenerek geçerken, bazen geçmedigi gibi sürekli tekrarlayabiliyor. 6 aydan uzun süren yorgunlukta altta çok farkli bir hastalik sebebi bulunabiliyor." uyarisini yapti.
- "Tiroid hormonlarinin normal düzeyde olmasi sagligimiz için önemli"
Meriçliler, kronik yorgunluga sebep olabilecek nedenler hakkinda su bilgileri verdi:
"Tiroid kaynakli yorgunluk: Tiroid bezi boyunda yer alan küçük, kelebek seklinde, hormon salgilayan bezdir. Tiroid hormonlarinin normal düzeyde olmasi sagligimiz için önemlidir. Aksi takdirde normalden sapmasi durumunda kanda vücudun ihtiyacindan fazla ya da az hormon bulunmasi ciddi bir saglik problemidir. Bu hormon düzeyi degisikliklerinin fark edilmesi zaman alir. Bu nedenle kronik yorgunluk sikayeti olan hastalarda tiroid hormonlarina bakilmasi ve normalden farkli ise nedeni arastirilarak tedavi edilmesi gerekir.
Böbrek üstü bezleri kaynakli yorgunluk: Böbrek üstü bezleri sag ve solda böbreklerin üzerinde yer alan, hormon salgilayan bezlerdir. Hayati önemi olan hormonlarin salgisindan sorumludur. Bu bezlerin normalden fazla ya da az hormon salgilamasi ciddi bir saglik sorunu olup endokrinolojinin acil durumlari arasinda yer almaktadir. Kronik yorgunluk sikayeti olan hastalarda böbrek üstü bezi hormonlari arastirilmalidir.
Seker kaynakli yorgunluk: Seker, metabolizma bozukluklarin ilk problemi pankreastan salgilanan insülin hormonunun yeterli gelmemesi nedeniyle pankreasin normalden daha fazla insülin salgilamak zorunda kalmasidir. Bu duruma insülin direnci denir. Fazla insülin, kan sekerinin normalin altina düsmesine yol açarsa hipoglisemi ataklari denilen düsük sekere yol açmaktadir. Bu süreç diyet ve ilaçlarla önlem alinmaz ise seker hastaligi gelisir. Bununla birlikte seker hastaliginin ilk dönemlerinde kronik yorgunluk, kas agrilari, uyku hali, konsantrasyon bozuklugu görülmektedir.
Hipofiz bezi kaynakli yorgunluk: Hipofiz bezi burnumuzun arkasinda beyine yerlesmis nohut büyüklügünde bir bezdir. Vücuttaki hormon salgilarinin vücut ihtiyaci ile uyumlu olmasini saglayan, dolayisiyla fonksiyonlarinin hayati öneme sahip oldugu bir endokrin bezidir. Hipofiz bezi sayesinde tiroid bezi, böbrek üstü bezleri, yumurtaliklar ve testisler çalisir, idrar miktari ve konsantrasyonunun belirlenmesinde, gebelikte, emzirmede önemli rol oynar. Hipofiz bezinde ortaya çikan yapisal degisiklikler hormon sistemlerinin düzensizlige yol açarak kronik yorgunluk olarak karsimiza çikmaktadir.
Over ve testesteron kaynakli yorgunluk: Kadinlarda overler östrojen, erkeklerde testisler testosteron hormonlarinin salinimindan sorumludur. Kadinlarda östrojenin, erkeklerde testosteron hormonlarinin yasla birlikte fizyolojik fonksiyon kaybinda veya over-testis hastaliklarinda hormon düzeylerinin azalmasi durumunda kas güçsüzlügü, kemik erimesi ve duygusal olarak depresyona yatkinligin eslik ettigi kronik yorgunluk karsimiza çikabilir.
Beslenme kaynakli yorgunluk: Gidalarla aldigimiz enerji kadar gida içerikleri de metabolizmamiz, organlarin fonksiyonlari ve genel vücut sagligi üzerinde çok önemli rol oynar. Düsük kalorili beslenmek bir süre için kilo vermeyi saglasa da sürekli düsük kalorili beslenen kisilerde enerji azligi nedeniyle kronik yorgunluk gelismektedir. Özelliklede genç kadinlarda hipofiz bezi üzerinden yumurtalik fonksiyonlarini bozarak adet düzensizligine yol açmaktadir. Saglikli beslenerek hem kilomuzu kontrol edebiliriz hem de hormon degerlerimizi dengede tutariz. Ayrica günlük harcanan kalorinin fazlasini tüketmek vücut yag dokusunun artmasina yol açarak insülin direnci, kilo artisi üzerinden asiri kalorili ve özellikle yüksek karbonhidratli beslenmek bir süre sonra kronik yorgunluga yol açar."