Alman is dünyasindan nükleer sonrasi "enerjide darbogaz" uyarisiBahattin Gönültas- Almanya, Rusya-Ukrayna savasinin sebep oldugu enerji krizi nedeniyle erteledigi son 3 nükleer santrali kapatma kararini 15 Nisan 2023’te hayata geçirecek
BERLIN (AA) - Almanya'da hükümet, son üç nükleer santralin cumartesi günü devre disi birakmayi planlarken, Alman is dünyasi, "nükleer santralin kapanmasi nedeniyle enerji arzinda yasanacak darbogazlar” konusunda hükümeti uyardi.
Almanya, Rusya-Ukrayna savasinin sebep oldugu enerji krizi nedeniyle daha önce erteledigi son 3 nükleer santrali kapatma kararini 15 Nisan'da uygulamaya koyacak.
Söz konusu tesisler Bavyera'daki Isar 2, Baden-Württemberg'deki Neckarwestheim 2 ve ülkenin kuzey batisinda yer alan Emsland nükleer santralleri, geçen yil ülkenin ihtiyaci olan enerjinin yüzde 6'sini karsilamisti.
Japonya'da 2011'de yasanan Fukusima nükleer faciasi sonrasi Almanya, eski Basbakan Angela Merkel hükümeti döneminde nükleer enerji kaynakli risklerin güvenli bir sekilde kontrol edilemeyecegi gerekçesiyle nükleer enerjiyi terk etme karari almisti.
Söz konusu facia sonrasi nükleer enerjiden çikis yasasi uyarinca 2021’de 30 yildir aktif olan 3 nükleer santrali kapatilmis ve aktif durumdaki son üç nükleer enerji santralinin de 2022 sonuna kadar kapatilacagi duyurulmustu. Ancak yasanan enerji krizi Rusya'nin Ukrayna'da baslattigi savas sonrasi derinlesince, hükümet kapatma kararini ertelemisti.
- "Enerjide arz güvenligi kaynakli riskler halen devam ediyor"
Almanya Sanayi ve Ticaret Odalari Birligi (DHIK) Baskani Peter Adrian, Alman hükümetinin nükleerden asamali olarak vazgeçme planini elestirerek, enerji de arz darbogazlari ve yüksek fiyatlar konusunda uyarida bulundu.
Adrian, “Dogal gaz fiyatlarindaki düsüse ragmen Almanya'daki çogu sirket için enerji maliyetleri yüksek olmaya devam ediyor. Ayni zamanda, arz güvenligi kaynakli riskler halen devam ediyor." dedi.
Söz konusu risklerin sadece gelecek kis aylari için degil, uzun vadede de devam ettigini belirten Adrian, sunlari kaydetti:
"Bu nedenle, enerji arzini genisletmek için elimizden gelen her seyi yapmaya devam etmeliyiz ve hiçbir kosulda onu daha fazla kisitlamamaliyiz. Almanya mevcut tüm enerji kaynaklarina bagimlidir. Arz darbogazlarini ve önümüzdeki aylarda enerji fiyatlarinda bir baska büyük artisi önlemenin veya en azindan azaltmanin tek yolu bu."
Adrian, enerji arzinda kopukluk veya kisitlama riskinin daha önce Almanya'da görülmedigini belirterek, “Ancak bu gerçeklesirse sanayilesmis bir ülkede hiçbir seyle telafi edilemeyecek bir yerel dezavantajdir.” degerlendirmesinde bulundu
Ayrica Adrian, Alman is dünyasinin çogunlugunun kullanilabilir nükleer santrallerin enerji krizi son bulana kadar çalismasina izin verilmesini istedigini de bildirdi.
- Hidrojenle çalisan santraller
Almanya Enerji ve Su Idaresi Birligi (BDEW) Genel Müdürü Kerstin Andreae de Almanya’da kalan son üç nükleer santralin kapatilmasinin kömürle çalisan elektrik santrallerine bagimli kalma riskini artirdigini belirtti.
Andreae, Federal Hükümetin kisa ve uzun vadede güvenli, uygun fiyatli ve iklim dostu bir enerji arzina yönelik gerekli hizli kararlari almak için elinden gelen her seyi yapmasi gerektiginin altini çizdi.
Gelecekte devamli arz güvenligini garanti edebilmek için, “hidrojenle çalisan” santrallere ihtiyaç oldugunu ifade eden Andreae, “Bu santraller zamaninda devreye alinmamasi yüksek sera gazi emisyonlarina neden olur çünkü kömürle çalisan termik santraller daha uzun süre çalismak zorunda kalir.” degerlendirmesinde bulundu.
Tüm bu uyarilara karsin Almanya Ekonomi ve Iklimi Koruma Bakani Robert Habeck ise son üç nükleer santralin cumartesi günü devre disi kalacak olmasina ragmen Almanya’nin enerji arz güvenliginin garanti altinda oldugunu savunuyor.
- Enerji krizi
Rusya-Ukrayna Savasi sonrasi arz yönlü belirsizlikler ve AB'nin Rus enerji ürünlerine uyguladigi ithalat ambargolari Almanya'daki enerji piyasalarinda dengesizliklere yol açmisti.
Almanya, savas sonrasi Moskova'nin Kuzey Akim 1 dogal gaz boru hatti üzerinden gaz akisini durdurma kararinin tetikledigi sarmal bir enerji kriziyle karsi karsiya kaldi.
Ayrica Bati'nin yaptirimlariyla ile Alman hükümeti Rusya'dan milyarca dolar tutarindaki petrol ithalatini da büyük oranda sonlandirmisti. AB yaptirimlari kapsaminda, 2023'ten itibaren Rus ham petrolü alimini da tamamen durduracagini açiklamisti.
Berlin, Enerji Güvenligi Yasasi'nda da degisiklik yaparak Rus petrol sirketi Rosneft'in iki yan kurulusunu kamulastirmisti.
Almanya, Rusya-Ukrayna Savasi ile yasanan enerji krizi karsisinda geçmiste soguk bakilan ve kullanimina son verilmesi planlanan kömüre ve nükleer enerjiye yönelmisti. Ülke 14 termik santral ünitesini yeniden çalistirirken 3 üniteyi de acil durumlarda faaliyete hazir konuma getirmisti.
Berlin, kis mevsiminde olasi bir enerji sikintisina karsi daha önce kapanmasi planlanan 3 nükleer santralin acil durum rezervi olarak beklemede tutulmasina da karar vermisti.
Bunlarla birlikte Alman hükümeti, Rusya-Ukrayna savasiyla birlikte baslayan enerji krizinde yüksek dogalgaz ve elektrik faturalarini hafifletmek için fatura destegi ve tasarruf gibi çesitli tedbirlerin yani sira Almanlari mümkün oldugunca fazla enerji tasarrufu yapmaya çagirmisti.
Hükümet, enerji krizini daha da hafifletmek için temel enerji ve çevre politikalarinin birçogunu gevsetmisti.
Berlin, Rus gazinin tamamen yerini alacak kadar sivilastirilmis dogal gaz (LNG) almak için kuzey Almanya limanlarinda da yeni terminaller de insa ediyor.
Brüksel merkezli düsünce kurulusu Bruegel'e göre, Almanya, toplam 268,1 milyar avro ile Avrupa ülkeleri arasinda enerji krizine karsi en fazla kaynak ayiran ülke oldu. Ülke de enerji krizine karsi mali tedbirlerin milli gelire orani da yüzde 7,5’sine karsilik gelmisti.