Market Rafları Arasında Kültür Yolculuğu
Yurtdışına sık seyahat eden biri olarak, gittiğim ülkelerde sadece şehirlerin tarihini, sanatını ya da kültürünü değil, gündelik yaşamı da merak ederim. Çünkü bir ülkeyi en iyi tanıma yollarından biri de onların pazarlarını ve marketlerini gezmektir. İspanya’da da, Almanya’da da, İtalya’da da marketlere uğradım. Gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlk dikkatimi çeken şey, raf çeşitliliği oldu. Aynı üründen onlarca marka bulmak mümkün. Su örneğin… Bizde bir-iki marka seçeneğiniz varken, orada aromalı, gazlı, dağdan gelen, mineralli, şifalı derken envai çeşit suyla karşılaşıyorsunuz. Üstelik her birinin kendi müşterisi var. Aynı durum diğer ürünlerde de geçerli. Her kategoride farklı markalar, farklı fiyatlar, farklı ambalajlar.
Fiyatlar genel olarak bizim ülkemize göre daha uygun. Özellikle “eko” veya “eko plus” etiketli ürünler, cebinizi de düşünüyor. İnsan “aynı ürün, daha ucuz ama daha düzenli” diye düşünmeden edemiyor. Tabii her ürünün ithal olmadığını da söylemek gerek. Yerli markalar da var. Hatta helal ürünlere bile rastladım. Bu da bizim gibi farklı kültürlerden gelen insanlar için büyük bir kolaylık.
Marketlerde düzen çok önemli. Her reyonun kendine özgü bir tasarımı var. Sessizlik hâkim. İnsan kendini bir mağazadaymış gibi hissediyor. Kasaların bile saatlere uygun bir işleyişi var. Kimse aceleyle itişip kakışmıyor, herkes sırayla ilerliyor.
Bir de çevre duyarlılığı… Bizde alıştığımız gibi her alışverişte poşet vermiyorlar. Poşet almanız gerekiyorsa,alışveriş torbası alıp onu defalarca kullanmanız bekleniyor. Böylece hem çevre korunuyor hem de insanlar bilinçli hale geliyor. Küçük gibi görünen bu detay, aslında büyük bir fark yaratıyor.
Meyve-sebze konusuna gelince… Tropikal meyvelerden en klasiklerine kadar her şey mevcut. Avokado, mango, ananas… Hepsi kolayca bulunabiliyor. Bizim için bazen lüks sayılan ürünler orada sıradanlaşmış durumda.
Sonuç olarak; Avrupa marketlerinde sadece alışveriş yapmıyorsunuz, bir kültür deneyimi yaşıyorsunuz. Düzeniyle, çeşitliliğiyle, fiyatlarıyla ve çevreye duyarlılığıyla bizden farklı bir sistem. Elbette bizim pazarlarımızın canlılığı, esnafımızın samimiyeti, alışverişin yanında edilen sohbetin yeri bambaşka. Ama görmek lazım ki, market alışverişini bile disipline etmişler.