TEKNOFEST paydaslari gençlerle bulustuMehmet Kadir Kilinç,Ergin Garip- Saglik Bakan Yardimcisi Suayip Birinci: - "Ilaç takip sistemiyle, üretimden ya da gümrükten en son ilaci kullanan kisiye varana kadar bu süreci takip ediyoruz" - ASELSAN Yönetim Kurulu Baskani ve Genel Müdürü Haluk Görgün: - "Uzay faaliyetleri çerçevesinde TÜRKSAT 5B su anda havada, dünyadan 36 bin kilometre uzaklikta faaliyet gösteriyor. Savunma sanayinde elde ettigimiz tecrübeyi sivil alanlarda uyguluyoruz"
ISTANBUL (AA) - Saglik Bakan Yardimcisi Suayip Birinci, Türkiye'deki saglik sistemini tek bir finansal modelin altinda topladiklarini belirterek, ilaç takip sistemiyle, üretimden ya da gümrükten en son ilaci kullanan kisiye varana kadar bu süreci takip ettiklerini bildirdi.
Türk savunma sanayinin önde gelen isimleri, "TEKNOFEST Paydaslari Gençlerle Bulusuyor" etkinligi kapsaminda Haliç Kongre Merkezi'nde gençlerle bir araya geldi.
Etkinlikte Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardimcisi ve TEKNOFEST Icra Kurulu Baskani Mehmet Fatih Kacir'in moderatörlügünde düzenlenen panelde konusan Birinci, dijitallesmede çok ciddi bir dönüsüm yasandigini aktardi.
Birinci, "Türkiye'nin 2002'de 107 bin yatagi var ve 6 bin 800 yatak, tuvaletli, banyolu. Geriye kalan 100 bin yatak çöp. Siz 15-16 yilda 120 bin daha yatak yapiyorsunuz. Aslinda 100 yilda yaptiginiz yatak sayisindan 3 kati kadar kapali alani 20 yilda yapiyorsunuz. Eski insaat anlayisiyla hastanelerimiz ortalama 49 yasinda, su anda 14 yasinda." diye konustu.
Dünyada nüfus basina en fazla yogun bakim yatagi olan ülkenin Türkiye olduguna dikkati çeken Birinci, "Bu sebeple Kovid-19 sirasinda bir tane insani nefessiz birakmiyorsunuz. Bizim nüfusumuza yakin ülkelerden 85 yasin üstündeki insanlari 'hastaneye kabul etmiyorum' diyen Kovid-19 dönemi ülkeleri var." ifadelerini kullandi.
Birinci, salgin döneminde yasli nüfusa, gerektiginde evlerine gidilerek hizmet verildigini, ülkenin saglik sisteminin böyle bir noktaya ulastigini anlatarak, kamudaki yatak kapasitesine iliskin bilgi verdi.
Hasta-hekim ve saglik profesyonelligi iliskisinin sürekli degistigini, Türkiye'nin de buna uyumlu hale gelmek zorunda oldugunu dile getiren Birinci, "Çünkü dünya mobil hale geliyor. Birçok teknolojik araç sizin hizmetinizin yerini aliyor. Insanla aranizdaki iliski, kalite, dinamik, standart her sey degisiyor." degerlendirmesini yapti.
Yasli nüfus, kronik hastaliklar gibi durumlarin hastalik yükünü artirdigini ifade eden Birinci, personel eksikliginin dünyanin her tarafinda yasanan bir sorun oldugunu, bu konularda inovasyon yapilmasi gerektigini bildirdi.
Birinci, "Öyle seyler yapmaniz lazim ki bu kaynaklar bu ülkeye yetmeli ve siz bu ülkede saglik hizmeti vermelisiniz. Dünyada sagliga basvuru sayisi en yüksek ülkelerden biri biziz." dedi.
- "Dünyadaki en büyük randevu sistemini kurduk"
Saglik Bakan Yardimcisi Suayip Birinci, Türkiye'nin 2010'da dünyadaki en büyük randevu sistemini kurdugunu, ülkedeki herkesin bu sistemden en az bir defa faydalandigini ve simdiye kadar 1 milyar 380 milyon randevu verildigini söyledi.
Türkiye'deki saglik sistemini tek bir finansal modelin altinda topladiklarina isaret eden Birinci, konusmasini söyle sürdürdü:
"2012'den bu yana ilaç takip sistemiyle, üretimden ya da gümrükten en son ilaci kullanan kisiye varana kadar bu süreci takip ediyoruz. Ilaçlarla alakali herhangi bir geri toplama ihtiyaci oldugu zaman ya da o ilaçla ilgili bir problem çiktigi zaman o ilacin kimde oldugunu, kimin kullandigini, kimi takip etmemiz gerektigini, Türkiye'de hangi alanda ne kadar ilacin satildigini, hangi ilacin daha çok tüketildigini biliyoruz. Sürekli pazar analizi yapiyoruz. Eczanelerimiz günlük 79 milyon islem yapiyor."
- "Biz yapariz, yaptik, sizler daha iyisini yapacaksiniz"
ASELSAN Yönetim Kurulu Baskani ve Genel Müdürü Haluk Görgün, TEKNOFEST'te aldiklari sorumluluktan, yaptiklari icraatlardan memnuniyet duyduklarini ifade etti.
ASELSAN'in 5 temel faaliyet alani oldugunu belirten Görgün, "Haberlesme ve bilgi teknolojileri, mikro elektronik güdüm, radar elektronik harp sistemleri, savunma sistem teknolojileri ve savunma sanayinden elde ettigi tecrübeyi, tasarim ve mühendislik kabiliyetine uyguladigi ulasim, güvenlik, enerji ve saglik alaninda ülkemizin teknolojik ve ekonomik bagimsizligina katki saglamak üzerine yaptigi faaliyetlerimiz mevcut." dedi.
Görgün, kurum olarak yaptiklari önemli çalismalardan birinin de uzay faaliyetleri oldugunu vurgulayarak, söyle devam etti:
"Uzay faaliyetleri çerçevesinde TÜRKSAT 5B su anda havada, dünyadan 36 bin kilometre uzaklikta faaliyet gösteriyor. Savunma sanayinde elde ettigimiz tecrübeyi sivil alanlarda uyguluyoruz. Bunun en güzel örnegi yerli ve milli tren konfigürasyonunun ASELSAN tarafindan gerçeklestirilmis olmasi. Bununla birlikle kasim ayinda servise sunulan Gayrettepe- Havalimani metrosunun ASELSAN sistem çözümü olan sinyalizasyon sistemleriyle kullanimda oldugunu ifade etmek isterim."
TUSAS Motor Sanayii AS (TEI) Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Aksit de "Insanimiza asagilik kompleksi asiliyorlar. 'Biz yapamayiz, onlar yapar, onlardan alalim en iyisini onlar yapar'. Yok öyle bir sey. Biz yapariz, yaptik, sizler daha iyisini yapacaksiniz." ifadelerini kullandi.
- "Milli Uzay Programi ayaklari yere basan bir program"
Delta V Uzay Teknolojileri AS Genel Müdürü Arif Karabeyoglu da Türkiye'nin uzay tarihinin 1990'larda basladigini belirterek, söyle konustu:
"1990'larin öncesinde çok fazla bir aktivite yok. Olay nasil basliyor? Kendi telekomünikasyon uydularimizi atarak ve bunlari isleterek basliyoruz. 1990'larda TÜRKSAT 1B'nin firlatilip operasyon haline gelmesiyle Türkiye'nin uzay macerasi baslamis oluyor. Bundan sonra TÜRKSAT 3'ler 4'ler 5A ve 5B firlatiliyor. Daha sonra Göktürk-1 ve Göktürk-2 uydularimiz atiliyor ve buralarda dünyayi gözetlemek tecrübesi ediniyoruz. Bu çok önemli bir kabiliyet. Hem de çok büyük uydularin insaat ve testlerini yapabilecegimiz tesisler kuruyoruz. 5 puana kadar uyguladigini test edebilecegimiz tesisler. Avrupa'da böyle bir tesis çok sayili diyebiliriz. Dolayisiyla Türkiye'nin böyle bir kabiliyeti var."
Karabeyoglu, yakin zamanda IMECE uydusunun uzaya atildigini hatirlatarak, bunun çok önemli bir kabiliyet oldugunu belirtti.
IMECE'nin en büyük özelligi, içerisinde Türk mühendislerinin gelistirdigi birçok bilesen var ve bunlarin hepsini uzay tarihçesi kazandiriyor." diyen Karabeyoglu, sunlari kaydetti:
"TÜRKSAT 6'yi çok yakinda atacagiz. Bu bir haberlesme uydusu. Aslinda çok büyük, uzun ömürlü uydularin nasil yapilacagini ögrenmis olduk diyebiliriz. Çok yakin bir geçmiste uzay ajansimiz kuruldu. Uzay ajansi neden önemli? Çünkü uzay ajansi, uzayi ciddiye alan ve bir hedef olarak belirleyen her ülkenin elinde olmasi gereken bir kurum. Çünkü bu uluslararasi alanda çok çalisilan bir konu ve Türkiye'nin uzaydaki yüzü oluyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanligimiz, altinda kurulan bu misyonu çok güzel bir sekilde yerine getirmeye basladi diyebiliriz. Yine Subat 2021'de Sayin Cumhurbaskanimizin açikladigi Milli Uzay Programimiz var. 10 hedefi olan aslina bakarsaniz oldukça iddiali bir program. Basit bir program degil, ayaklari yere basan bir program."