TBMM Baskani Sentop, TÜRKPA 12. Genel Kurulunun açilisini yaptiZehra Aydin Turapoglu- Sentop:- "Üzerimize düsen en büyük görev Türk dünyasinin köprülerini çogaltmak, birbirimize yakinlasmak ve beraber çalismaktir"- "Sinir asan krizleri güç birligi yaparak kontrol altina alabilirsek 21. yüzyila gerçek manada damgamizi vuracagiz"- "Basta gida ve enerji alanlari olmak üzere daha adil bir dünya düzeni için çalismaya devam edecegiz"

TBMM (AA) - TBMM Baskani Mustafa Sentop, "Üzerimize düsen en büyük görev Türk dünyasinin köprülerini çogaltmak, birbirimize yakinlasmak ve beraber çalismaktir." dedi.

Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) 12. Genel Kurulu, 6 Subat'ta meydana gelen deprem felaketinde hayatini kaybedenler için bir dakikalik saygi durusu ile basladi.

TÜRKPA Dönem Baskanligini devralan TBMM Baskani Sentop, Genel Kurulun açilis konusmasinda, TÜRKPA'nin mevcudiyetinin ortak aydinlik gelecek için kendilerine umut verdigini, bugün gelinen noktaya ulasmak için uzun yillar çalistiklarini ve önemli bir mesafeler katettiklerini söyledi.

Yaptiklari isleri yeterli görmediklerini ifade eden Sentop, "Gelecekte daha az zamanda daha büyük isler yapmak azim ve kararliligindayiz." diye konustu.

TÜRKPA'nin bu yil 15. kurulus yil dönümünün kutlanacagini animsatan Sentop, Genel Kurula ev sahipligi yapmaktan mutluluk duyduklarini dile getirdi.

TÜRKPA üyelerini kan bagi, kültür, dil ve tarihi sorumlulugun bir araya getirdigini belirten Sentop, sunlari kaydetti:

"Üzerimize düsen en büyük görev Türk dünyasinin köprülerini çogaltmak, birbirimize yakinlasmak ve beraber çalismaktir. Gelecek on yillarda, geçmis on yillarda yapilanlardan çok daha fazlasini yapmaya, ayni yolda omuz omuza yürümeye devam edecegiz. Askeri-siyasi tarihin en büyük Avrupali stratejistleri, Türk halklarinin yasadigi cografyayi dünyanin kalbi olarak nitelendirdiler. Bizler, yasadigimiz cografyada gerçek manada muktedir olamazsak, elbette dünyanin anahtarini ele geçirmek isteyen güçlerin mücadelesi halklarimizin kaderini çizecektir. Gerçek manada muktedir olmak için iktisadi, bilimsel ve kültürel anlamda üreten ülkeler olmak zorundayiz. Kendi gücünü insa edemeyen ülkelerin, dünyanin büyük sinamalardan geçecegi 21. yüzyilda büyük felaketlere ugramasi kuvvetle muhtemeldir."

- "Yasanan krizler karsilasilabilecek sinamalarin bir baslangici"

Sentop, Türk halklarinin kendi gücünü olusturmak için egitimde, bilimde ve üretimde dünya sahnesinde en önde olmasi gerektigini vurgulayarak, son yillarda dünyada Türk devletlerinde ve çevresinde yasanan krizlerin gelecek yillarda karsilasilabilecek sinamalarin bir baslangici oldugunu söyledi.

Dünya genelinde gida, su ve baska ihtiyaçlarin karsilanmasinda büyük güçlükler yasanmasinin beklendigini anlatan Sentop, "Bu durum, küresel ve bölgesel dengeleri degistirebilecegi gibi istikrarsizliga, savaslara ve büyük nüfus hareketlerine yol açabilir. 'Birlikten kuvvet dogar' sözünde oldugu gibi karsimiza çikacak güçlüklere ortaklasa yanit verebildigimiz ölçüde güçlü olacagiz. Sinir asan krizleri güç birligi yaparak kontrol altina alabilirsek 21. yüzyila gerçek manada damgamizi vuracagiz." degerlendirmesini yapti.

Sentop, KKTC'nin TÜRKPA'da gözlemci üye olmasiyla daha güçlü ve daha kapsayici olarak çalismalara devam edilecegini de vurguladi.

Bugünün dünyasinin adaletsizliklerle dolu oldugunu dile getiren Sentop, söyle devam etti:

"Haksizliga ve zulme ugrayanlar arasinda Türk halklari ve Müslüman toplumlar önemli bir yer tutmaktadir. Üstelik oryantalizm, Islamofobi ve Türkofobinin ürünü olan propaganda endüstrisi, magdur toplumlari suç kaynagi gibi tasvir etmektedir. Süregelen ve yeni ortaya çikan krizler, merkezde yer almayan ülke ve toplumlari günah keçisi olarak tasvir eden, yasanan sorunlar için suçluyu disarida arayan propaganda makinesini güçlendirecektir. Bu karamsar tablo ve egilimler, zaten adaletsiz olan dünyanin daha adaletsiz bir hale gelebilecegine isaret etmektedir. Bizler, medeniyetimiz ve inancimiz geregi, yalnizca kendi çevremiz için degil, dünya için adalet arayisindayiz."

Daha adil bir dünya istediklerini vurgulayan Sentop, geleneksel diplomatik girisimlerin yetersiz kaldigi noktalarda, parlamenter diplomasi ile çözüme ulasilabilecegini söyledi.

- "Ülkeler birbirleriyle çok boyutlu baglilik iliskisi içinde"

TBMM Baskani Sentop, Ukrayna'da alevlenen ve bir yili geride birakan savasin dünya ekonomisinin ne kadar hassas baglarla birbirine bagli oldugunu bir kez daha herkese hatirlattigina isaret ederek, ülkelerin birbirleriyle çok boyutlu baglilik iliskisi içinde oldugunu kaydetti.

Mustafa Sentop, "Bugün, Dogu Avrupa'da yasanan savas sona erse bile, her 5 yilda 400 milyon artan dünya nüfusu ve küresel iklim degisikliginin tarimsal üretim ve su kaynaklari üzerindeki etkileri gitgide açiga çikacak bir küresel krizi haber vermektedir. 21. yüzyilda karsimiza çikabilecek bu köklü sorunlar henüz kapimizi çalmadan tarim altyapimizi ve su kaynaklarimizi içinde bulundugumuz yüzyilin gereksinimlerine uygun sekilde daha verimli kullanmak ve korumak için hazirlanmaliyiz." ifadelerini kullandi.

Gelecegin yalniz iktisadi degil, toplumsal ve kültürel olarak da imtihanlar getirecegini anlatan Sentop, "Öz kültürümüzü ve medeniyetimizi gelecek nesillere aktarabilmemiz ancak etrafimizi saran yabanci popüler kültür istilasina cevap verebilmemize baglidir. Kirim'da ve baska cografyalarda yasayan Türk halklarinin küresel güç mücadelesinin etkisi altinda kalmasini kabul etmiyoruz. Kendi kültürleri ve benlikleri ile bagli bulunduklari devlete yararli vatandaslar olarak müreffeh bir gelecege sahip olmalarini arzuluyoruz." diye konustu.

- "Güç dengesi birkaç devletin insafina birakildi"

Uluslararasi sistemin 2. Dünya Savasi sonrasi güç dengesine göre birkaç devletin insafina birakildigini söyleyen Sentop, sözlerini söyle sürdürdü:

"Sesi çok çikan bazi lobiler uluslararasi baris ve istikrari tesis etme iddiasindaki devletleri esir almis haldedir. Dolayisiyla bu devletlerden beklenen arabuluculuk veya hakemlik görevi çogu zaman hakkaniyete aykiri olarak icra edilmektedir. Bu durumu maalesef Karabag konusunda güncel olarak bazi ülkelerin tavirlarinda apaçik görmek mümkündür. Her ne kadar pek çok uluslararasi denklemde bu gibi olumsuz tablolar karsimiza çiksa da basta gida ve enerji alanlari olmak üzere daha adil bir dünya düzeni için çalismaya devam edecegiz.

Bu noktada, Karadeniz'deki tahil koridoru ile uluslararasi gida güvenliginin tesisi için gerek devletimizin durusu gerekse Sayin Cumhurbaskanimizin kisisel gayretleri ile elde ettigimiz basarilar, baska bölgelere müdahil olarak güçlerini ispatlamaya çalisan fakat dünya halklarinin refahini hiçe sayan devletlere de örnek olmalidir. Enerji güvenligi alaninda Azerbaycan ve Kazakistan'in bölge sinirlarini asan ve küresel istikrara katki saglayan gayretleri uluslararasi takdir toplamaktadir ve çok önemlidir."