TBMM Baskani Kurtulmus, ÖNDER 20. Imam Hatipliler Kurultayi'nda konustu: (1)Mustafa Güngör- "Aile yapisinin güçlendirilmesi için bütün gücümüzle gayret edecegiz ve insallah önümüzdeki dönemde yapacagimiz yeni anayasa çalismasinda da Türk ailesinin güçlendirilmesi ve korunmasi için gerekli adimlari insallah atacagiz" - "Türkiye'deki farkliliklari zenginlik araci olarak bilmek sadece bir retorik olarak degil önümüzdeki dönemde dünyayi bekleyen bir baska önemli tehlikenin de bertaraf edilmesi için

TBMM Baskani Kurtulmus, ÖNDER 20. Imam Hatipliler Kurultayi'nda konustu: (1)Mustafa Güngör- "Aile yapisinin güçlendirilmesi için bütün gücümüzle gayret edecegiz ve insallah önümüzdeki dönemde yapacagimiz yeni anayasa çalismasinda da Türk ailesinin güçlendirilmesi ve korunmasi için gerekli adimlari insallah atacagiz"
- "Türkiye'deki farkliliklari zenginlik araci olarak bilmek sadece bir retorik olarak degil önümüzdeki dönemde dünyayi bekleyen bir baska önemli tehlikenin de bertaraf edilmesi için

USAK (AA) - TBMM Baskani Numan Kurtulmus, aile yapisinin güçlendirilmesi için çalisacaklarini, yeni anayasa çalismasinda da Türk ailesinin güçlendirilmesi ve korunmasi için gerekli adimlari atacaklarini bildirdi.

Kurtulmus, ÖNDER Imam Hatipliler Derneginin Usak Üniversitesi Recep Tayyip Erdogan Kongre Merkezi'nde gerçeklestirilen 20. Imam Hatipliler Kurultayi'nda yaptigi konusmada, bir imam hatipli olarak kurultaya katilmaktan duydugu memnuniyeti dile getirdi.

Imam hatip kurultayinin bugün 20'ncisinin yapiliyor olmasinin degerli ve önemli oldugunu vurgulayan Kurtulmus, hem imam hatip meselesinin hem de yeniden varolus mücadelesinin asla unutulmamasi gerektigini bildirdi.

Kendi hayatinda çok sayida Türkiye'nin antidemokratik geçis noktalarina sahitlik ettigini anlatan Kurtulmus, söyle konustu:

" 12 Mart, 12 Eylül, 28 Subat ve 15 Temmuz'u hatirlayan birisi olarak verilen mücadelenin Türkiye'nin nitelikli gelecegi için ne anlam ifade ettigini gayet iyi biliyorum. Imam hatip meselesi sadece bir okul çevresinde verilen bir mücadele degildir. Hepinizin bildigi birkaç özelligini tekrar etmek isterim. Bunlardan birincisi; bu topraklarda Cumhuriyet tarihinin toplumsal olarak en büyük tavan bulmus, en büyük destek bulmus sosyal projelerinin basinda gelen imam hatip okullaridir. Toplumun farkli kesimleri yememis içmemis, o okullari yapmis, o okullara ögrenci yetistirmis, sirtinda çuvallarla çocuklara yiyecekler tasiyarak burada okuyan çocuklarin istikbalinin gerçeklesmesi için mücadele etmistir. Dolayisiyla ortak ve gerçekten güçlü bir proje olarak bu mücadeleyi hatirlamamiz gerekiyor. Ikinci temel özellik tabiri caizse Türkiye'nin demokrasi tarihinin seyriyle paralel bir seyir, imam hatip okullarinin geçmisinde yer almistir. Yani demokratik ortamin kisitlandigi, zorluklarin ve millet iradesinin baski altina alindigi dönemlerde imam hatip liselerinin hem programlari degistirilmis hem kapisina kilit vurulmus hem de çok sayida ögrencisinin kaybedilmesine vesile olmustur. O günleri hatirliyoruz. 60 binlere ögrenci sayisinin düstügü günleri hatirliyorum. Bugün Allah'a çok sükür 1,5 milyona yaklasan bir ögrenci ordusuyla birlikte Türkiye milli egitim sisteminin temel unsurlarindan birisi haline gelmistir."

Kurtulmus, imam hatip liselerinin ayni zamanda bir basari öyküsü oldugunu ifade ederek, kendilerinden önceki nesillerin yokluk, kitlik, yoksulluk ve baski altinda mücadele ve imtihan verdigini bildirdi.

- "Geçmisi unutmayacagiz"

Türk milletinin tarihi boyunca gündelik islerle hiç ugrasmadigina dikkati çeken Kurtulmus, söyle devam etti:

"Bizim için durmak, duraksamak birakin geri gitmeyi, oldugumuz yerde saymak hiçbir zaman gerçeklesmemistir. Ayni zamanda Sultan Alparslan Han'in Anadolu topraklarini Müslüman milletimize açtigimiz günden bu yana söyle milletçe arkamiza yaslanarak, rahat içerisinde, huzur içerisinde yasadigimiz bir gün de olmamistir. Hep bu ülkeyi sagdan soldan çekistirerek bu ülkenin düsmanlarinin bu milleti bogmak istedigi nice serüvenleri çok yasamisizdir. Onun için diyoruz ki hiç geçmisi unutmayacagiz. Hangi labirentlerden geçtigimizi, hangi zorluklara gögüs gerdigimizi, tarihsel süreçleri hiç unutmayacagiz. Bugünün imkanlarindan ve firsatlarindan olabildigince istifade edebilmek ama esas vazifemiz nitelikli bir gelecegi insa edebilmektir. Bunun için her alanda mücadele etmek, gayret etmek, nitelikli bir gelecegin olusmasi için mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bunun en basinda ifade edilmesi gereken sudur; nitelikli bir gelecek ancak nitelikli insanlarin sirtinda yükselir. Onun için temel meselemizi nitelikli insanlar yetistirmek her alanda basarili, güçlü, bilgi, hikmet ve irfanla donatilmis, ferasetli, basiretli, liyakatli ve ehliyetli, medeniyet degerleriyle donanmis gençlerimizi yetistirmektir. Nitelikli bir gelecekten bahsediyorsak, her alanda böylesine büyük bir gençlik kadrosunu yetistirmek bizim için önemlidir."

- "Ortak, saglam bir mefkurenin olmasi gerekiyor"

Cumhuriyetin ilk asrinin artik geride kaldigini vurgulayan Kurtulmus, 29 Ekim'le birlikte yeni bir döneme gireceklerini aktardi.

Nitelikli gelecekten bahsetmek için önce saglam bir mefkureyi ortak milli bir hedef haline getirmek mecburiyetinde olduklarini anlatan Kurtulmus, sunlari söyledi:

"Yani millet olarak tarihten çikardigimiz en büyük derslerden birisi hep önümüzde büyük hedeflerin olmasidir. Hep daha büyük hedeflerin, daha büyük ülkülerin, daha çok ve ileri noktalarda varmak istedigimiz olmasi gerekir. Bunu saglamak içinse ortak, saglam bir mefkurenin olmasi gerekiyor. Ayni bir otagin çadirinin orta diregi gibi bu ortak mefkuremiz kendi medeniyet degerlerimiz etrafinda yeniden dirilmemiz, yeniden güçlenmemiz, yeniden köklenmemiz ve bu anlamda kendi medeniyetimizin degerlerini kurumsallastirmaktir. Bunun için ortak hedefleri belirlemek, ortak hedeflere ilerleme noktasinda yani Türkiye Yüzyili hedefi olarak ortaya koydugumuz bu milli hedef etrafinda milli durusu gerçeklestirmemizdir. Onun için nitelikli gelecegin olmazsa olmaz ilk sartinin saglam, esas bir mefkureye sahip olmamiz oldugunun altini çizmek istiyorum. Bu anlamda çadirimizin orta diregi, ana diregi, saglam bir mefkureye sahip olmaktir."

Ikinci temel unsurun da bu mefkureyi yürütecek, ileriki nesillere aktarabilecek saglam bir toplumsal yapinin olusmasi, saglam bir toplumsal yapinin sonraki nesillere devredilmesi oldugunu anlatan Kurtulmus, bunun en basinda da aile yapisinin güçlendirilmesinin temel hedeflerden oldugunu aktardi.

Dünyada nesilleri mahvetmeyi kendisi için vazife bilen ser odaklarinin büyük bir propagandayla hedef aldigi temel unsurlardan birisinin aile yapisi oldugunu vurgulayan Kurtulmus, "Bu aile yapisinin güçlendirilmesi için bütün gücümüzle gayret edecegiz ve insallah önümüzdeki dönemde yapacagimiz yeni anayasa çalismasinda da Türk ailesinin güçlendirilmesi ve korunmasi için gerekli adimlari insallah atacagiz." dedi.

- "Bütün dostlarimizi kardes bilerek yoluna devam edecegiz"

Saglam bir toplumsal yapinin ileriye dogru güçlü bir sekilde devam etmesi için olmazsa olmaz bir baska konunun da farkliliklari, çesitlilikleri, bir güç unsuru olarak kabul etmek olduguna isaret eden Kurtulmus, söyle devam etti:

"Mezhep, mesrep, irk, köken, toplumsal sinif gibi bütün farkliliklarin bir tarafa birakilarak bunlarin üzerinden bu farkliliklari bir zenginlik araci olarak görerek aynen Osmanli'nin geçmiste yaptigi millet sistemi üzerinden güçlendirdigi o anlayisi yeniden kuvvetlendirerek yolumuza devam edecegiz. Bu ülkenin 85 milyonunun tamami birdir, beraberdir kardesimizdir. Sadece Türkiye'deki 85 milyon degil, dünyanin dört bir tarafinda 100 milyonlarla ifade ettigimiz millet varligimiz da bizim dostumuzdur, kardesimizdir, beraber oldugumuz insanlardir. Sadece 100 binler, 100 milyonlarla ifade ettigimiz soydaslarimiz, irkdaslarimiz millet varligimiz degil bugün artik yaklasik 2 milyara yaklasmis olan Islam ümmetinin tamami da dostumuzdur, kardesimizdir, ailemizin bir parçasidir. Bu çerçevede Türkiye'deki farkliliklari zenginlik araci olarak bilmek sadece bir retorik olarak degil önümüzdeki dönemde dünyayi bekleyen bir baska önemli tehlikenin de bertaraf edilmesi için asli vazifelerimizden birisidir. Nedir o? Bugün bütün dünyada yabanci düsmanligi ve Islam düsmanligi seklinde tezahür eden ötekine tahammül etmeyen, öteki olarak tanimladigini yok etmeye çalisan, öteki olarak gördügüne hayat hakki tanimayan irkçi, fasist, çag disi ve çagin tamamiyla ötesinde kalmis olan bu karanlik anlayistir. Ne yazik ki aynen aileyi tahrip etmek isteyen bazi görüsler gibi insanlik ihyasinda, insanlik aleminde, insanlik ortak paydasini yok etmek isteyen bu fasist zihniyetle, bu irkçi zihniyet de çagimizin en büyük virüslerinden birisidir. Bundan Türkiye'ye Allah'a çok sükür hiç sirayet etmeyecek. Bunu Türkiye'de hiç bulastirmayacagiz ve insallah Türkiye hem 85 milyonu kardes bilen, hem bütün dostlarimizi kardes bilerek yoluna devam edecegiz."

Kurtulmus, saglam bir toplumsal yapiya sahip olmanin önemli ayaklarindan birinin de güçsüze, yoksula ve magdurlara el, kucak açmak, onlarin elinden tutmak oldugunu bildirdi.

(Sürecek)