Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü’nde öğretim üyesi olarak devam etmektedir. Marka yönetimi, reklam, beden dili ve etkili iletişim alanlarında ders vermektedir. Reklam ve marka konularında çok sayıda çalışması bulunmaktadır.

Markete sadece ekmek almak için girip birkaç poşetle çıkmak sıkça yaşadığımız ve anlam veremediğimiz olaylardan biridir. İnternette dolaşırken aklımızda olmayan bir ürünü sipariş verdiğimiz de olmuştur. Peki bunlar gerçekten bizim kararımız mı? Yoksa reklamların sessiz ama güçlü etkisinin bir sonucu mu?

Reklam sadece bir tanıtım aracı değildir. O, modern dünyanın en etkili yönlendirme araçlarından biridir. Satın alma davranışlarımızı, tercih ettiğimiz markaları ve hatta yaşam biçimimizi doğrudan şekillendirebilir. Bunu yaparken özellikle insan psikolojisinden yararlanır. Renklerin dili, müziğin etkisi, duygulara dokunan senaryolar... Bunların her biri bir reklam kampanyasında bilinçli şekilde kullanılır. “Mutlu olmak istiyorsan bu markayı tercih et” mesajı, genellikle açıkça değil, alt metinlerle verilir. Biz de çoğu zaman farkında bile olmadan bu mesajlara teslim oluruz. Reklamlar bize neyin “güzel”, neyin “başarılı”, neyin “prestijli” olduğunu gösterir. Aynı ürün farklı ambalajla veya farklı bir müzikle sunulduğunda bile algımız değişebilir. Bu, reklamın zihnimizdeki algıyı nasıl yönlendirdiğinin en basit örneğidir. Tüketim toplumu dediğimiz şey işte tam da bu noktada başlar.  İhtiyaçlar yerini arzulara, arzular yerini alışkanlıklara bırakır. Bu döngünün en görünür ve etkili aracı ise reklamlardır. Reklamlar sadece ürün tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda bize nasıl yaşamamız, neye değer vermemiz ve kim olmamız gerektiğini de söyler.