Gemini ve Veo 3: Gerçekliği Yeniden Şekillendiren Yapay Zekâ
Ziya Güven 2002 doğumlu İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü mezunu genç bir yaratıcıdır. Dijital pazarlama, yapay zekâ ve mobil uygulama geliştirme alanlarında çok yönlü çalışmalar yürütmektedir. Rüyazar adlı, yapay zekâ destekli rüya yorumlama uygulamasının kurucusu olan Güven, aynı zamanda sosyal medya stratejileri, içerik üretimi ve kullanıcı deneyimi tasarımı konularında projeler geliştirmektedir.
Hayatımıza hızla giren yapay zekâ uygulamaları, artık sadece metin yazmakla veya resim çizmekle kalmıyor; video üretiyor, ses taklit ediyor ve adeta gerçekliği yeniden tanımlıyor. Google DeepMind tarafından geliştirilen Gemini modeli ve onun önemli bir sürümü olan Gemini 1.5, ile yine Google ekosistemindeki son yenilik Veo 3 video modeli, bu dönüşümün öncü örnekleri. Bir yanda insan benzeri metin yazma ve karmaşık analiz kabiliyetine sahip, aynı anda görüntü ve ses de işleyebilen bir yapay zekâ; diğer yanda birkaç cümlelik komutla kısa bir film sahnesi yaratıp içine gerçekçi sesler ve diyaloglar ekleyebilen bir model var. Bu teknolojiler, sosyal medyadan haberciliğe, eğlenceden politikaya pek çok alanda ezberleri bozuyor.
Gemini 1.5 ve Veo 3’ün Temel Özellikleri ve Yetenekleri
Gemini 1.5, Google’ın Aralık 2023’te duyurduğu Gemini yapay zekâ ailesinin geliştirilmiş bir üyesidir. Önceki sürümlere kıyasla çok daha güçlü ve çok modlu (multimodal) bir modeldir yani sadece metinle sınırlı kalmayıp resim, ses ve video gibi farklı veri türlerini de işleyebilir. Bu sayede, örneğin Gemini 1.5’e bir fotoğraf gösterip içindeki nesnelerin neler olduğunu sormak mümkündür. Aynı şekilde bir ses dosyasını veya videoyu girdi olarak verip onun hakkında analiz yapmasını sağlayabilirsiniz. Gemini 1.5’in dikkat çeken bir diğer özelliği de inanılmaz büyüklükteki veri kümelerini tek seferde işleyebilmesidir. Modelin bağlam penceresi o kadar geniştir ki, iki saatlik bir videoyu, 19 saatlik bir ses kaydını, 60 bin satırlık bir kod dosyasını veya 2 bin sayfalık metni tek bir oturumda analiz edebilir. Bu, yaklaşık 2 milyon kelimeye kadar girdi alabildiği anlamına geliyor ki bir insanın günlerce okuyacağı metinleri anlık olarak değerlendirebilmesi demektir
Öte yanda, Veo 3 Google DeepMind ekibinin geliştirdiği son jenerasyon yapay video üretim modelidir. 2025 yılında duyurulan Veo 3, selefi sistemlerden farklı olarak videoyu sesiyle birlikte üretebilmesiyle çığır açmıştır. Geleneksel görüntü oluşturma modelleri sadece sessiz video klipler üretirken, Veo 3 kullanıcıya adeta mini bir film sahnesi sunar: Metin ve istenirse bir referans görüntü girdisiyle, birkaç saniye uzunluğunda 4K çözünürlükte bir video ve ona uygun ses efektleri, çevre sesleri, hatta karakterlerin konuşmalarını senkronize şekilde oluşturur. Bu özellik, Google’ın ifadesiyle Veo 3’ü rakiplerinin önüne geçiriyor; model “gerçek dünya fiziğine uygun sahneler yaratma ve dudak hareketlerini diyaloğa tam uydurma” becerisiyle öne çıkıyor. Örneğin, yazdığınız senaryoda rüzgârlı bir havada konuşan bir oyuncu varsa, Veo 3 hem rüzgâr uğultusunu hem de karakterin sözlerini aynı anda doğru dudak senkronuyla videoya işleyebiliyor. Üretilen görüntüler sinema kalitesinde ve çoğu zaman ilk bakışta yapay olduğu anlaşılmayacak kadar tutarlı. Modelin çıktılarına bakıldığında, eskiden yapay görselleri ele veren garip ayrıntıların (mesela insan ellerinde parmak sayısının tutmaması gibi) neredeyse tamamen ortadan kalktığı gözlemlendi .Google bu modeli başlangıçta sınırlı erişimle sundu; Google AI Ultra planına dahil olan kullanıcılar Veo 3’ün tam özelliklerine erişebiliyor Özetle, Gemini 1.5 insan dilini, görsel ve işitsel dünyayı aynı potada eriten bir “genel yapay zekâ” adımını temsil ederken; Veo 3 yaratıcılık alanında bambaşka bir ufuk açarak hayal gücümüzü birkaç komutla gerçeğe yakın görsellere dönüştürebilmemizi sağlıyor.
Sosyal Medya İçerik Üretimine Etkileri
Böylesi güçlü yapay zekâ modelleri, sosyal medyada içerik üretme alışkanlıklarını kökten değiştirmeye aday. Gemini 1.5 gibi gelişmiş dil modelleri, sosyal medya gönderilerinden blog yazılarına dek her türlü metni, insanı aratmayan bir akıcılıkta üretebiliyor.
Gerçekten de Veo 3’ün kullanıma sunulmasıyla birlikte ilk kullanıcılar sosyal medya platformlarını adeta birer yapay zekâ stüdyosuna çevirdiler. Google’ın yeni AI video aracını kullananlar, son derece gerçekçi görünen videolar üretip internette paylaşmaya başladılar ve kısa sürede bu klipler “interneti doldurmaya” başladı. Bir başka deyişle, artık sahnede oyuncu olarak bile insan yerine kurmaca bir dijital karakter yer alabiliyor ve bunu bir kişi evindeki bilgisayardan üretebiliyor. Sosyal medyada bu AI içerikleri başlangıçta izleyicileri büyülediği kadar endişelendirdi de gerçek görüntülerle neredeyse ayırt edilemeyen videolar, bazılarını “bir şeyler izlerken gördüklerimize nasıl güveneceğiz?” sorusuyla karşı karşıya bıraktı.
Yapay Zekânın Gerçeklik Algısını Dönüştürmesi: Deepfake, Görüntü ve Video Üretimi
“Gözünle görüyorsan gerçektir” şeklindeki eski atasözü, yapay zekâ çağında ciddi bir sınavla karşı karşıya. Gemini 1.5 ve özellikle Veo 3 gibi araçlar, dijital ortamlarda gördüklerimizin ve duyduklarımızın illüzyon olabileceğini bizlere gösteriyor. Deepfake olarak adlandırılan teknikle yapay zekâ, mevcut bir videodaki kişinin yüzünü veya sesini alıp başka birine kusursuzca uyarlayabiliyor ya da sıfırdan hiç var olmayan ancak gerçeğe çok yakın görünen insanlar ve olaylar yaratabiliyor. Bu teknoloji, eğlence amacıyla kullanıldığında masum görünebilir; örneğin ünlü bir oyuncunun gençlik halini bir filmde canlandırmak veya komik videolar üretmek için deepfake kullananlar oldu. Fakat son yıllarda deepfake’ler, yanıltıcı ve tehlikeli bilgi üretiminin bir aracı haline gelerek gerçeklik algımıza darbe vuruyor.
Tüm bu riskler karşısında, yapay zekânın etik sınırları konusunda acil bir tartışma ve düzenleme ihtiyacı doğdu. Hem hükümetler hem teknoloji şirketleri, yapay zekânın toplum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için adımlar atmaya başladı. Örneğin ABD hükümeti, 2023 yılında yayımlanan bir başkanlık emriyle en gelişmiş AI modellerinin güvenlik test sonuçlarının kendileriyle paylaşılmasını şart koştu; Google da bu kapsamda Gemini Ultra modelinin test neticelerini Amerikan otoritelerine sunacağını açıkladı. Yine benzer şekilde Birleşik Krallık, Kasım 2023’te Bletchley Park’ta bir Yapay Zekâ Güvenliği Zirvesi düzenleyerek uluslararası ilke ve önlemleri tartışmaya açtı. Bazı ülkeler, özellikle seçim dönemlerinde deepfake kullanımını sınırlayan yasalar çıkarmaya yöneldi. Örneğin ABD’nin California ve Teksas eyaletleri, seçim öncesi kasıtlı olarak yanıltıcı deepfake içerik üretenlere cezai yaptırımlar öngören yasalar kabul ettiler.
Yakın Gelecekte Yapay Zekânın Medya, Sosyal Medya ve Kamuoyu Üzerindeki Muhtemel Etkileri
Önümüzdeki birkaç yıl, yapay zekânın bilgi ekosistemimizi nasıl şekillendireceğini gözler önüne serecek kritik bir dönem olacak. Medya sektörü, AI ile belki de tarihindeki en büyük dönüşümlerden birini yaşayacak. Bugün halihazırda bazı haber siteleri, spor müsabakalarının sonuçları veya finans raporları gibi yapılandırılmış verilerden haber metinlerini AI ile otomatik üretiyor.
Sosyal medyada ise yapay zekâ hem platformların işleyişine hem de kullanıcı deneyimine damga vuracak. Facebook, Twitter (X) gibi platformlar zaten kullanıcılara neyi göstereceklerini belirlemek için AI algoritmaları kullanıyordu; ancak şimdi içerik üretiminden moderasyona her alanda AI etkisi hissedilecek. Bot hesaplar daha zeki ve insansı hale gelecek; bu da sosyal medya tartışmalarının doğal akışını bozma potansiyeli taşıyor.
Gemini 1.5 ve Veo 3, yapay zekânın geldiği noktayı gözler önüne seren etkileyici örnekler. Bu modellerin sosyal medyadan haber tüketimine, eğlenceden siyasete kadar geniş bir yelpazede etkileri olacağı açık. Önemli olan, bu etkileri yönetebilmek ve teknolojiyi insanlığın faydasına yönlendirebilmek. Eğer başarabilirsek, yapay zekâ gerçeklik algımızı tehdit eden bir unsur olmaktan çıkıp, bilgiyi daha erişilebilir, yaratıcı içerikleri daha mümkün kılan bir araca dönüşebilir.