Uzmanindan "hava degisimleri migren ataklarini tetikliyor" uyarisiYunus Türk- Medicana Saglik Grubu Geleneksel ve Tamamlayici Tip Uzmani Doç. Dr. Erdal Dilekçi:- "Uyku bozukluklari, hormon içeren ilaç kullanimi, mayali peynir ve sarap gibi mayalanmis alkollü içecek, islenmis gidalarda kullanilan katki maddeleri, kafeinli gidalar, stres, cinsel aktivite, yüksek eforlu fiziksel aktiviteler ile hava degisimleri migren ataklarini ortaya çikaran çevresel etmenler olarak karsimiza çikmaktadir"
ISTANBUL (AA) - Medicana Saglik Grubu Geleneksel ve Tamamlayici Tip Uzmani Doç. Dr. Erdal Dilekçi, "Her birey hava degisikligi veya mevsim degisikligine benzer tepkiler vermez. Ancak bazi gidalar, hormonal degisiklikler ve stres, en sik belirtilen migren tetikleyicileri arasinda yer alirken degisken hava sartlari da önemli bir faktörü olusturur." ifadelerini kullandi.
Medicana açiklamasinda görüslerine yer verilen Erdal Dilekçi, ense, sakaklar ve göz çevresinde yogunlasan, zonklayici karakterde olan migrenin ataklar halinde görülen bas agrisi tipi oldugunu, kisiler bazindan farklilik göstermekle birlikte bazi tetikleyicilerle de aktif olan migrenin tedavi edilebilir bir hastalik oldugunu belirtti.
Dilekçi, "Her birey hava degisikligi veya mevsim degisikligine benzer tepkiler vermez. Ancak bazi gidalar, hormonal degisiklikler ve stres, en sik belirtilen migren tetikleyicileri arasinda yer alirken degisken hava sartlari da önemli bir faktörü olusturur." ifadelerini kullandi.
Zaman zaman kronik hale gelen ve ataklar halinde seyreden bir bas agrisi sendromu olarak tanimlanan migrenin, dünya genelinde insanlarda görülme oraninin yüzde 16 oldugunu belirten Dilekçi, "Insanlarin yüzde 90’indan fazlasi hayatlarinin bir döneminde bas agrisiyla karsilasmaktadir. Bas agrilarinin büyük bir çogunlugu primer bas agrisi tipinde olup, bu grupta en sik görülenler migren ve gerilim tipi bas agrisidir.
Migrenin degisen araliklarla ataklar halinde görülen bas agrisi tipidir. Agri çogu zaman ense, sakaklardan baslayarak göz çevresinde yogunlasan, zonklayici karakterdedir. Ataklar öncesinde veya atak aninda bulanti, kusma, ses ve isiga karsi hassasiyet görülebilir." degerlendirmesinde bulundu.
Dilekçi, hava degisimleri ve mevsim geçislerinin de migreni tetikledigini belirterek, "Özellikle lodos migren ataklarini çok siklastiriyor. Ayni sekilde sicak nemli havalar da migren ataklarini artiriyor. Ayrica mevsim degisiklikleri, kistan yaza geçis, yazdan kisa geçis, vücut bir seye alisiyor ve orada degisiklikler olmaya basladigi zaman migreni etkileyebiliyor.
Çok kuru, nemsiz, soguk havalarda etkileyebiliyor bunu ama özellikle sicak ve nemli havalar fazlaca ataklari artiriyor. Kisiden kisiye degismekle birlikte bazi hastalarda çok uyumak, bazi hastalarda az uyumak, bazi hastalarda açlik, bazi kisilerde ögün atlama, bazi kisilerde hava degisimleri çok fazla sekilde ataklari tetikleyebiliyor." açiklamasini yapti.
- "Hava degisimleri migren ataklarini ortaya çikaran çevresel etmenler olarak karsimiza çikmakta"
Migren nedeninin net olarak bilinmedigini aktaran Dilekçi, genetik geçis konusunda özellikle ailesinde migren olan kisilerde daha sik görüldügünü aktardi.
Dilekçi, "Kadinlarda sik görülmesi nedeniyle özellikle hormonlar ve buna bagli beyin kimyasallarinda yasanan degisimlerin üzerinde durulmaktadir. Uyku bozukluklari, hormon içeren ilaç kullanimi, mayali peynir ve sarap gibi mayalanmis alkollü içecek, islenmis gidalarda kullanilan katki maddeleri, kafeinli gidalar, stres, cinsel aktivite, yüksek eforlu fiziksel aktiviteler ile hava degisimleri migren ataklarini ortaya çikaran çevresel etmenler olarak karsimiza çikmaktadir." degerlendirmesinde bulundu.
Migren ataklarinin siklikla 20’li yaslarda baslamakla beraber her yasta görülebilmekte oldugunu kaydeden Dilekçi, "Migren atagi prodrom, aura, bas agrisi ve postdrom olarak dört evrede incelenirken herkeste ve her atakta tüm evreler görülmeyebilir. Prodrom evresi, ataklardan 12-48 saat önce görülebilir. Boyun tutulmasi, esneme ataklari, asiri yeme istegi veya istahsizlik, kabizlik, huzursuzluk, karamsarlik ve depresif bulgularin olabildigi ruhsal rahatsizliklar hastalar tarafindan fark edilebilir.
Aura, aurasiz migren ataklari daha siktir. Yaklasik 30 dakika süren aura dönemleri titreyen, parlak isiklardan ibaret görsel aura ve elde, dilde uyusma, karincalanma ile karakterize duysal aura olarak tanimlanmaktadir. Agri, genellikle ense, kulak arkasi veya sakaklardan baslayan, zonklayici, siddetli ve basinç hissi ile karakterize agrilardir. Agri hastalarin çogunlugunda tek taraflidir.
Ataklar 30 dakika ile tedavi edilmediginde 72 saate kadar uzayabilir. Ataklar esnasinda bulanti, kusma, koku, ses ve isiga karsi hassasiyet ile burun akintisi siklikla görülmektedir. Postdrom dönem, agrinin azalmasiyla beraber yorgunluk, bitkinlik ile karakterize dönemdir." ifadelerini kullandi.
- "Klinik bulgular ile migren tanisi konmaktadir"
Doç. Dr. Erdal Dilekçi, klinik bulgular ile migren tanisi kondugunu ifade ederek, dört evrenin görüldügü hastalarda tani konmasinin kolay oldugunu ifade etti.
Dilekçi, "Laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri ile bas agrisina neden olan hastaliklar dislanmaktadir. Tedavisini ise ilaç ve ilaç disi tedaviler olmak üzere ikiye ayiriyoruz. Ilaç tedavilerinde agri kesiciler, bulanti önleyen ilaçlar, ergot türevleri ve triptan grubu ilaçlar agri ataklari esnasinda kullanilmaktadir. Ataklari giderek siklasan, ayda 2 den fazla atak geçiren hastalarda migren önleyici tedaviler baslanabilir.
Bu amaçla beta blokerler, antidepresan grubu ilaçlar, epilepsi ilaçlari, kalsiyum kanal blokerleri ile botox kullanilmaktadir. Ilaç disi tedavilerde özellikle hastanin öyküsünde atak meydana getiren gidalarin tespit edilmesi ve kisinin bunlardan uzak durmasi önerilmektedir. Gidalar disinda ataklari tetikleyen diger faktörlerin eliminasyonu önemlidir. Hastalarin diyet, uyku ve egzersiz programi düzenlenir. Tüm bu tedaviler ve önlemlere ragmen migren tedavisinde yetersiz kalinmaktadir." açiklamasini yapti.
Yasam tarzinda yapilacak ufak degisikliklerin yani sira uygulanan akupunktur, ozon terapi, nöral terapi, proloterapi, agri mezoterapisi ve kupa-hacamat gibi geleneksel ve tamamlayici tip yöntemleri ile çok basarili sonuçlar alindigini vurgulayan Dilekçi, sunlari kaydetti:
"Bu yöntemler ile migren atagini tetikleyici ve neden olan faktörler tedavi edilmekle beraber bedenimizin rejenerasyonuna-kendini yenilemesine katkida bulunurlar. Bu yöntemlerle ilgili basarili sonuçlarin gösterildigi makaleler gün geçtikçe artmaktadir."