TAB Baskani Sahin'den AB'nin "Bal Raporu"na tepki:Zeynep Canli- "Raporda söz edilen bala seker surubu ilave etmek gibi bariz bir tagsisi ithalatçi ülkelerin tespit edememesi ve ithal ettikleri ballarin büyük bir kisminda tagsis olmasi ihracatçi ülkelerden çok ithalatçi ülkelerde tagsis yapilarak ballarin satisa sunulmasi ihtimalini düsündürmektedir" - "Söz konusu raporda bahsi geçen ballarin ülkemiz disina çiktiginda, ithal eden ülkeler tarafindan seker surubu ekleme gibi bir tagsise maruz birak
ANKARA (AA) - Türkiye Ari Yetistiricileri Merkez Birligi (TAB) Baskani Ziya Sahin, Türkiye'den Avrupa'ya ihraç edilen ballarda taklit ve tagsis oldugu öne sürülen raporun gerçegi yansitmadigini belirterek, bu kadar bariz bir tagsisin ithalatçi ülkelerce belirlenememesinin, aslinda o ülkelerce tagsis yapildigi ihtimalini düsündürdügünü savundu.
Sahin, 23 Mart'ta Avrupa Birligi (AB) Komisyonu içinde taklit ve sahte ürünlerle mücadelede bagimsiz bir sorusturma kurumu olarak çalisan OLAF'in yayinladigi "Bal Raporu"na iliskin yazili açiklama yapti.
Avrupa'ya Türkiye'den ihraç edilen 15 baldan 14'ünde tagsis oldugunun öne sürüldügünü aktaran Sahin, Türkiye'de zaman zaman taklit ve tagsis vakalarina rastlansa da gerek bakanlik gerek kendileri tarafindan tagsisi belirlemek için yeni analiz metotlari üzerinde çalisildigini ve tagsis içeren ürünlerin degerli ballarin yaninda küçük bir miktari temsil ettigini kaydetti.
Sahin, rapora konu olan ballarin ihracinin genel olarak direkt üreticiden degil Türkiye'deki bal ihracatçisi firmalar üzerinden yapildigini vurgulayarak, firmalara bal kabulünün analiz yoluyla yapildigini ve herhangi bir kusurlu ürünün alinmadigini ifade etti.
Ürünün kusurlu olmasinin Türk Gida Kodeksi Bal Tebligi'ne uyum göstermemesi anlamina geldigine isaret eden Sahin, tebligde bala disaridan hiçbir madde eklenmemesinin açikça belirtildigini ve kimyasal kalite kriterlerinin de dünyaya uyumlu oldugunu bildirdi.
Sahin, yani üretilen balin kabulünün ihracatçi firmalarca dünya kriterlerine uygunlugu degerlendirilerek kabul edildigini belirterek, "Söz konusu raporda bahsi geçen ballarin ülkemiz disina çiktiginda, ithal eden ülkeler tarafindan seker surubu ekleme gibi bir tagsise maruz birakilmadiginin bir garantisi yoktur. Kaldi ki yine konu ile ilgili yapilan haberlerde teknolojinin, 'ithal edilen hileli ballardaki tagsisi tespit etmeye yeterli olmadigi' ibaresi geçmektedir. Ülkemizin en çok ihracat yaptigi ülke Almanya'dir. Ana bal ithalatçimiz olan Almanya, tüm dünyaya taklit ve tagsisi tespit etmede en etkili yöntem diyerek NMR teknolojisini pazarlamaktadir. Raporda söz edilen bala seker surubu ilave etmek gibi bariz bir tagsisi ithalatçi ülkelerin tespit edememesi ve ithal ettikleri ballarin büyük bir kisminda tagsis olmasi ihracatçi ülkelerden çok ithalatçi ülkelerde tagsis yapilarak ballarin satisa sunulmasi ihtimalini düsündürmektedir." degerlendirmesinde bulundu.
- "Bu raporu telin ediyorum"
Haberlerde siklikla kusurlu olmasi ya da ithalatçi ülkenin mevzuatina uygun olmamasi sebebiyle gümrükte kalan ve geri gönderilen ürünler oldugunu vurgulayan Sahin, bal ile ilgili durumda, önce ihraç eden firmalar, sonrasinda da bagimsiz kurumlarin analiz yaptigini, balin gümrükten geçtigini ve ithalatçi ülkelerdeki market raflarina kadar ulastigini anlatti.
Sahin, diger gida ürünlerinde, eger mevzuata aykiri bir durum varsa ürünlerin ithalatçi ülkeye girisi yapilmadan gümrükten dönme durumu yasanirken, market raflarindaki balda tespit edilen tagsisin sorumlulugunun ihracatçi ülke olarak kendilerine ve aricilara yüklenmesinin gerçekçi ve bilimsel olmadigini ifade etti.
Bu raporun kesinlikle dogrulari yansitmadigini aktaran Sahin, sunlari kaydetti:
"Eger dogrulari yansittigi iddia ediliyorsa da 'su ülkeden, su firmadan, su kadar bali ithal ettik, bu bal bozuk oldugu için su firmadaki su ballari iade ettik' diyemiyorsaniz o zaman Türkiye'deki aricilari suçlamaya hiç hakkiniz yok. OLAF'i raporda bahsettigi ballar ve firmalari açiklamaya davet ediyorum. Bu raporu hiç gerçekçi bulmuyoruz. Bu raporu telin ediyorum. Dogru olmadigi ve yanli oldugunu belirtmek istiyorum. Bu tarz haberlerin hem ülkemiz hem dünya basininda 'Türkiye balda sahtecilikte 2. sirada' gibi sunulmasi aricilarimizin ve ari ürünlerimizin itibarini zedelemektedir. Dünya Aricilar Birliginin de gerekli tepkiyi vermesini istiyorum. Tarim ve Orman Bakanligimizin da böyle raporlar karsisinda bir durus sergilemesini bekliyoruz."