Sinav kaygisini önlemek için önerilerMehmet Kadir Kilinç- Çakmak Erdem Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmani Dr. Muhammed Albayati:- "Kaygiyi azaltmaya yönelik olarak gevseme, dikkat artirma teknikleri, kontrollü nefes alistirmalari da uygulanabilir. Kaygiyi bastirmak yerine onu kabul etmeye ve tanimaya çalismak, dikkatimizi baska noktalara odaklamak bu süreçte faydali olabilir"

Sinav kaygisini önlemek için önerilerMehmet Kadir Kilinç- Çakmak Erdem Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmani Dr. Muhammed Albayati:- "Kaygiyi azaltmaya yönelik olarak gevseme, dikkat artirma teknikleri, kontrollü nefes alistirmalari da uygulanabilir. Kaygiyi bastirmak yerine onu kabul etmeye ve tanimaya çalismak, dikkatimizi baska noktalara odaklamak bu süreçte faydali olabilir"

ISTANBUL (AA) - Çakmak Erdem Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmani Dr. Muhammed Albayati, ögrencilere sinav kaygisini azaltmaya yönelik tavsiyelerde bulunarak, "Kaygiyi bastirmak yerine onu kabul etmeye ve tanimaya çalismak, dikkatimizi baska noktalara odaklamak bu süreçte faydali olabilir." ifadelerini kullandi.

Erdem Saglik Grubu'ndan yapilan açiklamada görüslerine yer verilen Albayati, sinav kaygisi hakkinda ögrenci ve ailelere önerilerde bulundu.

Albayati, kayginin günümüzde en yaygin kullanilan psikoloji terimlerinden biri oldugunu anlatarak, kaygilarin belirgin ve geçici bir duygusal durumu meydana getiren, vücudu tehlikelere karsi korumak için ortaya çikan dogal bir tepki oldugunu bildirdi.

Sinav kaygisinin, sinavda önceden ögrenilen bilginin etkili bir sekilde kullanilmasini engelleyen ve basarinin düsmesine yol açan yogun bir durum olduguna vurgu yapan Albayati, bu durumu yasayan ögrencilerin kendini asagilama ve ilk basarisizlik belirtisinde daha yogun duygusal tepkiler verme egiliminde oldugunu kaydetti.

Albayati, "Bu durumdaki ögrencilerde vücut fiziksel olarak mide bulantisi, tasikardi, titreme, agiz kurulugu, iç sikintisi, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, karin agrilari gibi tepkiler verebilir. Ayrica çocukta huzursuzluk, endise, tedirginlik, sikinti, basarisizlik korkusu, çalismaya isteksizlik de görülebilir. Bu kaygilarin meydana gelmesinin nedeni mükemmeliyetçi, rekabetçi kisilik yapilari, sosyal çevrenin beklentileri, basarisiz olma ve degerlendirilme korkusu, zamani etkin kullanamama, yanlis ders çalisma aliskanliklaridir." degerlendirmesini yapti.

- "Ögrenciler zamani iyi kullanmali"

Albayati, ögrencilerin sinav öncesinde çalisma aliskanliklarini ve sinava iliskin tutumlarini gözden geçirmesi gerektigini vurgulayarak, "Ögrenciler zamani iyi kullanmali, beslenme ve uykusuna dikkat etmeli. Gerçekçi olmayan ve kaygiya yol açan düsünme aliskanliklarini farkli bir gözle yeniden degerlendirmekte fayda var. Ayrica sinava yönelik çalismalari son güne birakmamak çok önemli. Sinav sirasinda kontrolün kendimizde oldugunu hatirlamak, yanitlayabilecegimiz sorulardan baslamak, olumsuz otomatik düsüncelere karsi alternatif açiklamalar getirmek bizi rahatlatir." ifadelerini kullandi.

Kaygiyi azaltmaya yönelik olarak gevseme, dikkat artirma teknikleri, kontrollü nefes alistirmalarinin da uygulanabilecegini belirten Albayati, kaygiyi bastirmak yerine onu kabul etmeye ve tanimaya çalismanin, dikkati baska noktalara odaklamanin bu süreçte faydali olabilecegini anlatti.

Arastirmalara göre ebeveynlerin demokratik tutumlara sahip oldugunda ögrencilerin kendini basarili olarak tanimladigina dikkati çeken Albayati, su görüsleri paylasti:

"Ebeveynler otoriter davrandiginda ise ögrenci kendini basarisiz olarak görmeye daha meyilli. Bu süreçte ailelere sinava iliskin konusmalarinda özenli davranmalarini, gerçekçi olmalarini, çocuklarini akranlariyla ya da kardesleriyle karsilastirmaktan kaçinmalarini öneriyoruz. Sinavi yüceltmemeli, ölüm kalim meselesi haline getirmemeliler. Sinav sonrasinda çocugu ödüllendirme, keyif veren etkinlikler düzenleme, gelecege yönelik planlar yapma gibi aktiviteler yapabilirler. Aile bireyleri uygun rol modeli olmali, aile ortami saglamali ve problem çözme davranislari gelistirilmelidir. Televizyonu, oyunu, sinemayi ya da gezmeyi kisitlayip çocuga sürekli ders çalismasini ögütlemek dogru bir davranis biçimi degildir. Çocuklar kosulsuz sevilmelidir."