Uzmanindan "Psikiyatristlerin tahmini ilaç vermesini istemiyoruz" uyarisiYunus Türk- California Üniversitesi Radyoloji ve Psikiyatri Profesörü Monte Buchsbaum: - "Insanlar birbirinden farklidir. Biri depresif, digeri sizofren iki hastanin beyni digerlerinden farklidir. Bu, hangi hastaya hangi ilacin verilecegini belirlemek için çok önemlidir"
ISTANBUL (AA) - California Üniversitesi Radyoloji ve Psikiyatri Profesörü Monte Buchsbaum, "Her insanin genetik kodunu okuyup, her genetik mesajin fizyolojisine bakip, uygun ilaçlari reçete edebiliriz. Biz, psikiyatristlerin sadece tahmini bir ilaç vermesini istemiyoruz, spesifik olarak hedeflenmis bir ilaç yazmak istiyoruz." ifadelerini kullandi.
Üsküdar Üniversitesi açiklamasina göre, Üsküdar Üniversitesi Senatosu, 10 Agustos'ta, küresel ölçekte sinirbilim çalismalarina yaptigi degerli katkilardan ve psikiyatrik bozukluklarin tedavisine olan tutkulu bagliligindan dolayi Prof. Buchsbaum’a Fahri Doktora unvani verilmesini kararlastirdi.
Üsküdar Üniversitesi NP Saglik Yerleskesinde baslayan 6. Temel Klinik ve Çok Modelli Görüntüleme (Basic Clinical and Multimodal Imaging, BaCI) Konferansi açilis konusmasi sirasinda, uluslararasi üne sahip görüntüleme nörobilimcisi Prof. Monte Buchsbaum'a fahri doktora takdimi de yapildi. Buchsbaum’a cübbesini Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan giydirdi.
Açiklamada görüslerine yer verilen Prof. Monte Buchsbaum, biyotibbin gelistirilmesiyle birlikte eski tedavilerin çok da iyi olmadiginin fark edildigini belirterek, 6. BaCI Konferansi açilis konusmasinda, kisisellestirilmis tibbin önemini vurguladi.
Buchsbaum, "Su anki teknoloji ve yeni ilaçlarla sizofreniyi tedavi edebiliyoruz ama hala istedigimiz seviyede degil. Kisisellestirilmis tip, mental saglik için altin standart. Gelecekte, kisisellestirilmis tip, genetik kodu okuma ve bunu tedaviyle eslestirme saglik sektöründe gelisen en önemli alanlar olacak.
Uzayan insan ömrü, bize basarili yaslilik yillari veriyor. Her insanin genetik kodunu okuyup ve her genetik mesajin fizyolojisine bakip, uygun ilaçlari reçete edebiliriz. Biz, psikiyatristlerin sadece tahmini bir ilaç vermesini istemiyoruz, spesifik olarak hedeflenmis bir ilaç yazmak istiyoruz. Bu yüzden EEG gibi bilimsel ölçme teknikleri kullanilmalidir." degerlendirmesinde bulundu.
Buchsbaum, "Insanlar birbirinden farklidir. Biri depresif, digeri sizofren iki hastanin beyni digerlerinden farklidir. Bu, hangi hastaya hangi ilacin verilecegini belirlemek için çok önemlidir. Psikiyatride herhangi bir sekilde hataya yer yoktur. Bu yüzden EEG gibi bilimsel ölçme teknikleri kullanilmalidir. Sizofreni ve depresyondaki bir hastanin farkliliklarini anlamak bizim için çok önemli. Inaniyorum ki ilaçlardan ilham alan bu EEG metodu beyindeki bu noktalari bularak uygun farmakolojik terapiyle eslestirmemizi saglayacaktir." açiklamasini yapti.
- "EEG’deki sonuçlara bakarak spesifik olarak hangi ilacin hangi noktayi etkiledigine karar verebilecegiz"
Buchsbaum, "Gelecekte, bireysel tedavi planlarini olustururken ilk önce EEG’den data alacagiz ve EEG sayesinde saglikli bireylerden nasil farklilik oldugunu, nerede degistigini görecegiz. Bu bize beyinde bir nokta söyleyecek. Büyük ihtimalle ön lobda veya baska muhtemel noktalarda. Sonra kütüphanemize, resimlerimize bakacagiz. EEG’nin bizim kütüphanemizdeki resimlerden ve datalardan nasil diger ilaçlardan degisik bir sonuç verdigine bakacagiz.
Bu zaten yapildi. Sonra EEG’deki sonuçlara bakarak spesifik olarak hangi ilacin hangi noktayi etkiledigine karar verebilecegiz. Bu, bizim dogru ilaci seçmemizi saglayacak. Spesifik beyin resmimiz var, EEG datamiz var ve dogal olarak hangi spesifik ilaci verecegimizi biliyoruz." degerlendirmesinde bulundu.
EEG’de ilaçlarin psikiyatrik ve diger nörolojik hastaliklara iyi geldigine dair çok açik kanitlar bulundugunu ifade eden Buchsbaum, "EEG teknigini tam potansiyeliyle kullanmak bu yüzden çok önemli. Bu sabah farkli ülkelerden arastirmacilar 'EEG nasil farkli bir tedavi yöntemi olarak kullanilabilir' bunu tartistilar. Özellikle de EEG’nin ilaç seçilmesinde nasil etkili oldugunu gördük burada. Farkli ülkelerden bilim insanlarin bulusmasi bilimin kalitesini artiran bir sey." degerlendirmesinde bulundu.
Üsküdar Üniversitesinin global bilgi paylasimi konusunda lider üniversitelerden olduguna isaret eden Buchsbaum, "Global iletisim sayesinde bilim hizla ilerliyor. Global paylasimcilik bilim için iyi bir sey. Eskiden bu çalismalari tüm dünya genelinde karsilastirmak çok zordu. Ama simdi bir bilgi havuzu olusturabiliyoruz ve buna tüm dünyanin ulasmasini saglayabiliyoruz. Global konferanslar sayesinde arastirma tekniklerimizi paylasabiliyoruz. Üsküdar Üniversitesi’nin bu alandaki eforu heyecan verici." yorumunu yapti.