Sabanci Üniversitesi'nden “Toplum ve Afet Risk Yönetimi” semineriFurkan Gençoglu-Sabanci Vakfi Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan:-" Afetten etkilenen gruplarin homojen ihtiyaçlari olan yekpare bir toplulugun ihtiyaçlari olarak düsünülmesi; kadinlar, çocuklar, mülteciler, engelliler gibi daha fazla riske maruz kalan bazi gruplarin ihtiyaçlarinin göz ardi edilmesi anlamina geliyor"
ISTANBUL (AA)- Sabanci Üniversitesi’nin baslattigi “Toplum ve Afet Risk Yönetimi” seminer dizisinin dördüncüsü 25 Nisan 2023 Sali günü yapildi.
Sabanci Üniversitesi'nden yapilan açiklamaya göre, “Afet, Kirilgan Gruplar ve Sivil Toplum” konusunun ele alindigi seminerin konuklari Sabanci Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Ögretim Üyesi ve Toplumsal Cinsiyet ve Kadin Çalismalari Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) Direktörü Zeynep Gülru Göker, Sabanci Vakfi Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ve Istanbul Bilgi Üniversitesi Uzman Arastirmaci Gökçiçek Ayata oldu.
Seminerde, afetin kirilgan gruplar üzerinde yarattigi etkiler ve bu dönemlerde sivil toplumun üstlendigi roller ele alindi.
Açiklamada görüslerine yer verilen Zeynep Gülru Göker, afet sonrasi Birlesmis Milletler'in kadin birimi tarafindan derlenen bazi verileri paylasarak su degerlendirmede bulundu:
“6 Subat depremleri, 11 milyon nüfusu ekledi. Kadinlar bunun yarisini olusturuyor. Afetin yasandigi dönemde 265 bin kadin hamileydi. 3.5 milyon hanenin yüzde 8’inin geliri dogrudan kadinlar tarafindan saglaniyordu. Tarim bölgenin en önemli geçim kaynagi. Ücretsiz aile isçisinin yüzde 80’i kadinlardan olusuyor. Erken yasta evlilik oranlari yüzde 18 ile yüzde 21 arasinda. Kadinlarin yüzde 7,9’u engelli, erkeklerin yüzde 5,9’u engelli. Afet öncesinde de yasanan bunun gibi bazi esitsizlikler ve bunun yarattigi riskler afet sonrasinda da farkli ihtiyaçlari ortaya çikarabiliyor.
Afetten etkilenen gruplarin homojen ihtiyaçlari olan yekpare bir toplulugun ihtiyaçlari olarak düsünülmesi; kadinlar, çocuklar, mülteciler, engelliler gibi daha fazla riske maruz kalan bazi gruplarin ihtiyaçlarinin göz ardi edilmesi anlamina geliyor.”
Sabanci Vakfi Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan da depremde zorluklarla en çok karsilasanlarin esitsizliklerle en çok karsilasan gruplar oldugunu vurgulayarak, "Vakif olarak bizim afet öncesinde de kadinlar, engelliler ve çocuklar odagimizda olsa da afet sirasinda herkes için neler yapabilecegimize odaklandik.” ifadelerini kullandi.
Van depremi tecrübelerini aktaran Safkan, sunlari kaydetti:
“Van depreminde gördügümüz ihtiyaçlari unutmadan temin etmeye çalistik. Özellikle kadin pedleri, yasli ve çocuk bezleri, hijyenik maddeler unutulmadi ve tüm sivil toplum kuruluslari bu ihtiyaçlari mümkün oldugunca temin etmeye çalistik. Bugün de bölgede hala her seye ihtiyaç var. En temel ihtiyaçlardan her seviye egitime uzanan, her alanda sürdürülebilir destege gerek var. Deprem bölgesi sivil toplum için çok uzun bir çalisma alani. Bölgedeki hayatin normale dönebilmesinin 10 yili bulacagini düsünüyorum.
Bu yüzden sivil toplum kuruluslarinin her alanda rol alma ve is birlikleri önemli olmaya devam edecek. Bizler sahadaki kirilgan gruplara odaklanmayi sürdürecegiz. Tüm kirilgan gruplarin hayata ve istihdama katilimlarini nasil olur, hayatlarini daha iyi nasil sürdürebilir, bunlari düsünmek gerek.”
Istanbul Bilgi Üniversitesi Uzman Arastirmaci Gökçiçek Ayata ise depremin çok büyük bir yikim getirdigini ifade ederek, “1.7 milyonu Suriyeli olmak üzere toplam 13.5 milyon kisiyi dogrudan etkileyen depremlerin 79’uncu günündeyiz. Resmi rakamlarla 50 bin 700’ün üzerinde ölüm, 100 binin üzerinde yarali var. Ortaya çikan tablo çok agir. Güvenilir ve ayristirilmis veri yok elimizde. Cinsiyet temelli veri ise hiç yok.
Bu veriler eksik su anda. Ben kirilganlik degil esitsizlik üzerinden konusmayi tercih ederim. Toplumsal cinsiyet açisindan baktigimizda afetlerde kadinlarin ve çocuklarin etkilenme olasiligi erkeklerden daha fazla. Çogu kadin çocuklarini veya engelli, yasli yakinlarini birakip evden çikamadiklari için enkaz altinda kaldi.”