Israil vatandasi Filistinliler Netanyahu hükümeti karsiti protestolara katilmak istemiyorEnes Canli- Israil vatandasi Filistinlileri temsil eden çati örgüt Yüksek Arap Takip Komitesi Baskani Muhammed Bereket: - "Komitemiz, fasist hükümetin yeni yargi düzenlemesini de halkimiza adalet, hukuk, insan haklari ve milli haklari saglamayan eski yargi düzenini de kabul etmiyor" - Israil vatandasi Filistinli aktivist ve gazeteci Mustafa Zuabi: - "Eger bir gösteriye katilacaksam tüm bu sisteme karsi prote
KUDÜS (AA) - ENES CANLI - Israil'de Binyamin Netanyahu hükümetinin yargi düzenlemesine karsi kitlesel protestolar ivme kazanirken, Israil vatandasi Filistinliler "eski yargi düzeninin adaletine inanmadiklari" ve tartisma "Yahudi demokrasisi" üzerinden döndügü için bu gösterilere katilmiyor.
Israil'de Netanyahu hükümetinin yarginin yetkilerini kisitlayan yasal düzenlemelerine iliskin kamuoyu tartismasi ve uluslararasi tepkilerin dogurdugu gündem her geçen gün isiniyor.
Cumhurbaskani Isaac Herzog'un hükümetin yargi düzenlemesine alternatif olarak çarsamba aksami sundugu tasari da Netanyahu iktidari tarafindan reddedildi.
Basta Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde 10 haftadir her cumartesi düzenlenen protestolara yüz binlere varan gösterici katiliyor.
Gösterilerde genel olarak Israil bayraklari tasiniyor. Bununla birlikte isgal karsiti Israilli aktivistler de Filistin bayraklari ve isgal karsiti pankart, afis ve sloganlariyla dikkati çekiyor. Israil basini ise sik sik Israil vatandasi Filistinlilerin gösterilere katilmadigina isaret ediyor.
- Düzenlemeler en çok Filistinlileri etkileyebilir
Israil Demokrasi Enstitüsünün raporunda, hükümetin hazirladigi yargi düzenlemesinin Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini kisitladigi, Meclis'in üzerinde yargi denetiminin kalmayacagi ve bu durumdan da en çok Israil vatandasi Filistinlilerin etkilenecegi degerlendirmesi yapildi.
Raporda, Israil'in kendini "Yahudi demokrasisi" olarak tanimlamasina bagli olarak Israil vatandasi Filistinlilerin siyasi, hukuki ve idari karar alma mekanizmalarindan uzak birakildigi aktarildi.
Israil vatandasi Filistinlilerin, 2012'de yüzde 78 olan Yüksek Mahkeme'ye güveninin 2022'de yüzde 40'a düstügüne isaret edilen raporda bu güven kaybinin "Mahkeme'nin bu kesimin haklarini yeterince korumamasindan kaynaklanabilecegi" ifade edildi.
Yüksek Mahkeme'nin Meclis'in çikardigi kanunlari bozma yetkisinin elinden alinmasiyla Israil vatandasi Filistinlilerin aleyhine çikacak yasalari engellemesinin mümkün olmayacagi vurgulandi.
Bu degerlendirmelere karsin "1948 Araplari" olarak taninan Israil vatandasi Filistinliler, "ülkedeki eski yargi düzeninin kendilerine karsi adil olmadigini" ve tartismanin "siyonizm eksenli Yahudi demokrasisini korumak" üzerinden döndügünü belirterek protestolara katilmiyor.
- Israilli milletvekilinden Filistinlilere "sokaga inme" çagrisi
Israil'deki Filistin vatandaslarinin çogunlukta oldugu Ortak Liste Partisinden Milletvekili Ofer Cassif, Tel Aviv'deki protestolar sirasinda AA muhabirine yaptigi açiklamada, "Israil'i tam bir fasist diktatörlüge çevirmeye çalisan hükümete karsi çikmak üzere sokaga inen protestoculari selamladigini" söyledi.
Cassif, "Israil'deki hükümetin yönetimi diktatörlüge çevirme çabasinin isgalden kaynaklandigini" ifade etti.
Israil'in Bati Seria ve Dogu Kudüs'te sürdürdügü isgalin ve Gazze'deki kusatmanin bugünkü hükümete zemin hazirladigina isaret eden Cassif, "hükümetin attigi adimlar karsisinda Israil toplumunun tepkisiyle degisimin tohumlarinin atildigini, bunun bir günde olmayacagini ancak yakinda gerçeklesecegini" belirtti.
Cassif, insanlarin bugünkü hükümetin politikalarinin Dogu Kudüs ve Bati Seria'daki isgal ile Gazze Seridi'ne uygulanan ablukadan kaynaklandigini giderek daha çok anlamaya basladigini dile getirdi.
Israil Meclisinde Netanyahu'nun "fasist hükümetinin" yargi düzenlemesine karsi muhalefetin ciddi görüs ayriliklarina ragmen bir arada hareket etmeye çalistigini ifade eden Cassif, muhalefetin "fasizmi ortak düsman" olarak kabul ettigini aktardi.
"Isgal ve fasizmin Israil'de el ele oldugunu, birine karsi mücadelenin digeriyle mücadeleyi gerektirdigini" belirten Israilli milletvekili, Filistinlileri gösterilere katilmaya çagirdi. Cassif, sunlari söyledi:
"Filistinlilerin yabancilastirilma durumu var ve bunu anliyorum. Malesef, bazi muhalefet partileri Filistinli vatandaslari kabul etmiyor, gösterilerde Filistin bayragi dalgalanmasina, isgal karsiti sloganlara karsi çikiyor. Hem kötücül hem de aptalca bir hata yapiyorlar. Bu anlamda, Filistinlilerin neden evde kalmayi tercih ettiklerini anliyorum. Ama onlara 'Sokaklara gelin, bunu kazanabiliriz, sizin sesinizin çikmasi gerekiyor, sizin sesinizle bizim sesimiz bir. Her seyi degistirebiliriz' diyorum. Bizimle sokaklara çikin Hayfa, Birüssebi, Tel Aviv, Kudüs, her yerde bir zaferin esigindeyiz."
- "Eski yargi düzeni topraklarimizi, evimizi, haklarimizi, hedef aldi"
Israil vatandasi Filistinlileri temsil eden çati örgüt Yüksek Arap Takip Komitesi Baskani Muhammed Bereket ise "yargi düzenlemelerine karsi protesto hareketinin Israil hükümetine verdigi rahatsizligin önemini" dikkate aldiklarini belirtti.
Yargi düzenlemesine karsi tartismalar "siyonizm ve Yahudi demokrasisi" üzerinden sürdürüldügünden protestolarin Filistinliler için bir mücadele alani olamayacagini vurgulayan Bereket, "Komitemiz, fasist hükümetin yeni yargi düzenlemesini de halkimiza adalet, hukuk, insan haklari ve milli haklari saglamayan eski yargi düzenini de kabul etmiyor. Eski yargi düzeni, topraklarimizi, evlerimizi ve haklarimizi hedef alan birçok karara imza atti." ifadesini kullandi.
Bereket, Israil vatandasi Filistinlilerden gösterilere katilmak isteyenlerin "yeni düzenlemelerin yani sira demokrasinin saglanmasi, Israil'in isgalini sonlandirmasi, Filistinlilere ulusal haklarinin verilmesi gerekliligini göz önüne almalari" çagrisi yapti.
Filistinli Bereket, mesajlarinin isgal karsiti hareketin protestolarda açtigi "Isgal olan bir yerde demokrasi olmaz" pankartiyla özdeslestigini vurguladi.
- Polisin gösterilere müdahalesi ayrimci
Israil vatandasi Filistinli aktivist ve gazeteci Mustafa Zuabi de hükümet karsiti protestolarin Filistinlileri temsil etmedigi görüsünü paylasti.
Israil Yüksek Mahkemesinin mevcut haliyle Filistinlilere karsi "adil olmadigini" aktaran Zuabi, "Israil'deki yargi sisteminin defalarca isgal altindaki Dogu Kudüs, Bati Seria abluka altindaki Gazze Seridi'nde Filistinliler aleyhine kararlar verdigini" dile getirdi.
Zuabi, "Eger bir gösteriye katilacaksam tüm bu sisteme karsi protestolara katilirim. Iddia ettikleri gibi bir 'Yahudi demokrasisini' desteklemek için sokaga inmem." dedi.
Netanyahu hükümeti karsiti göstericilerin ana mesajinin "Filistinlilere karsi yapilanlara karsi çikmak" olmadigini vurgulayan Zuabi, "Bir gazeteci olarak Tel Aviv'deki protestolari takip ettim. Ayni sekilde Israil vatandasi Filistinlilerin katildigi gösterileri de çok kez izledim. Israil polisinin bu iki gösteriye yaklasiminin ne kadar ayrimci oldugunu açikça söyleyebilirim." diye konustu.
Zuabi, Filistinlilerin katildigi gösterilerde gözaltina alinanlara agir cezalar verildigine, buna karsin "Tel Aviv'deki gösterilere katilanlarin iki gün sonra serbest birakildigina, Israil polisinin hükümet karsiti protestolarda Israillilere karsi TOMA'lardan pis kokulu su sikmaktan bile çekindigine" dikkati çekti.
- "Araplar bu protestolara liderlik etmeli"
Buna karsin gösterilere katilan ve burada kurulan sahnelerden birinde konusma yapan Birüssebi kentinden Israil vatandasi Filistinli kadin aktivist Nedir Hani, "Filistinlilerin bu gösterilere katilmasindan, hatta Araplarin bu gösterilere liderlik etmesinden yana oldugunu" söyledi.
Gösterilerdeki yogun Israil bayraklari ve "siyonizm" fikri nedeniyle Filistinlilerin gösterilere katilmak istememesini anladigini aktaran Hani, söyle devam etti:
"Bizler Filistinliler olarak bu yargi düzenlemesinden en çok etkilenecek topluluguz. Yüksek Mahkeme birçok kere bizim aleyhimize kararlar vermis olabilir ama bu düzenleme hayata geçerse haklarimiz hiç korunamayacak."
Hani, Israil vatandasi Filistinlilerin bu gösterilere katilmasalar bile bu kesimin liderlerinin bu mücadelenin parçasi olmasi gerektigini, "Yüksek Mahkeme'nin yetkilerinin kisitlanmasiyla ilk hedef alinacak kesimin kendileri olacagini" dile getirdi.