Ifo'dan AB'ye "ABD ile yesil sübvansiyon yarisina girme" tavsiyesiBahattin Gönültas- Ekonomi Arastirma Enstitüsü Baskani Clemens Fuest: - "AB, iyi bilinen teknolojileri kullanan batarya veya günes hücresi fabrikalarini çekmek için sübvansiyon yarisina girmekten kaçinmalidir"
BERLIN (AA) - Almanya'nin önemli ekonomi ve düsünce kuruluslarindan Ekonomi Arastirma Enstitüsü (Ifo), Avrupa Birligi'ne (AB) ABD ile "yesil sübvansiyon" yarisina girmemesi tavsiyesinde bulundu.
Ifo'nun Almanya Maliye Bakanligi için hazirladigi raporda, AB'nin ABD'nin Enflasyonu Düsürme Yasasi'na (IRA) cevaben daha fazla borçlanmaya yol açan sübvansiyonlardan kaçinmasi talep edildi.
Raporun yazarlarindan Ifo Baskani Clemens Fuest, "AB, iyi bilinen teknolojileri kullanan batarya veya günes hücresi fabrikalarini çekmek için sübvansiyon yarisina girmekten kaçinmalidir. Böyle bir yaris, AB için kendi kendini baltalamak olur." degerlendirmesinde bulundu.
Ifo arastirmacisi Niklas Potrafke de "ABD ile sübvansiyon yarisi yerine AB; arastirma, gelistirme, yenilik ve altyapi gelistirme için rekabetçi bir sekilde finansman saglamaya odaklanmali." ifadesini kullandi.
Raporda, AB'nin IRA'daki korumaci unsurlara karsi kendisini savunmasi tavsiye edilirken, Brüksel ve Washington'un IRA konusunda müzakere etmesi memnuniyetle karsilandi.
AB'nin halihazirda iklimi korumaya yönelik NextGenerationEU programlari oldugu hatirlatilan raporda, bu programlarin halen kullanilabilir fonlari bulundugu bildirildi.
Raporda, "ABD'de IRA tarafindan sart kosulan bir asgari vergi getirilmesi, muhtemelen küresel sirketler üzerindeki vergi yükünü artiracak ve böylece ABD'de yatirimi daha az çekici hale getirecek." denildi.
- ABD'nin Enflasyonu Düsürme Yasasi
ABD Baskani Joe Biden'in geçen yilin agustos ayinda onayladigi ve ABD tarihinin "en büyük iklim paketi" olarak da görülen Enflasyonu Düsürme Yasasi, "oyun degistirici" olarak görülüyor.
Enflasyonun düsürülmesine yönelik kapsamli saglik, iklim ve vergi düzenlemelerini içeren yasayla sera gazi emisyonunun azaltilmasi ve tüketicilerin yesil enerjiye yönlendirilmesi amaçlanirken, enerji güvenligi ve iklim degisikligiyle mücadeleye yönelik yatirimlar için 369 milyar dolarlik kaynak ayrilmasi öngörülüyor. Bu kaynagin 270 milyar dolarinin vergi tesvikleri yoluyla saglanacagi belirtiliyor.
Söz konusu yatirimlarla ülkede enerji faturalarinin yilda 500 ila 1.000 dolar arasinda düsürülmesi, karbon emisyonunun 2030'a kadar yüzde 40'a kadar azaltilmasi hedefleniyor.
Vergi indirimleriyle elektrikli otomobil satin almayi tesvik etmeyi de öngören yasada, Kuzey Amerika'da üretilen bataryalarin kullanildigi ve bu bölgedeki madenlerden çikan mineralleri içeren elektrikli araçlara 7 bin 500 dolara kadar vergi indirimi verilmesi gibi düzenlemeler yer aliyor.
Yasayla ABD'nin bütçe açiginin 20 yilda 2 trilyon dolara yakin azalacagi tahmin ediliyor.
Uluslararasi Enerji Ajansi'na (IEA) göre, Enflasyonu Düsürme Yasasi, 2015'te imzalanan Paris Anlasmasi'ndan sonra gelen en önemli "iklim eylemi" olarak görülüyor.
Yasa; elektrikli araçlarin, bataryalarin ve yenilenebilir enerjilerin üretimine yönelik öngördügü vergi indirimleri ve tesviklerle yeni bir sanayi stratejisi sunuyor. Bu stratejinin yesil enerji alaninda faaliyet gösteren küresel sirketlerin üretimlerini ABD'ye tasimasini tesvik edecegi ve ülkeye daha fazla sermaye çekecegi belirtiliyor.
ABD'nin Enflasyonu Düsürme Yasasi, özellikle enerji krizinin ardindan AB'nin yesil teknoloji endüstrisi için önemli bir risk olusturuyor. Yasanin ABD'ye kiyasla yesil tesviklerin daha düsük ve enerji faturalarinin nispeten daha yüksek oldugu Avrupa'dan temiz enerji sermayesini çekme potansiyeline sahip oldugu vurgulaniyor.
AB, vergi indirimlerini ABD'de üretilen içerige bagli hale getiren yeni düzenlemenin Avrupa'daki otomobil sirketlerini ve batarya ile yenilenebilir enerji ekipmanlari dahil yesil ekonomi alanindaki üreticileri dezavantajli hale getireceginden endise duyuyor.
- Avrupa'nin sanayi politikasindaki basarisizliklari
Bu arada, Ifo Baskani Clemens Fuest, bir makalesinde, Avrupa'yi sanayi politikasinda kendi basarisizliklarini telafi etmeye çagirdi.
Pahali olmayan ve güvenli enerji arzinin Avrupa enerji piyasalarinin daha güçlü entegrasyonunu, enerji aglarinin, yenilenebilir enerji kaynaklarinin ve nükleer enerjinin genisletilmesini, bu alanlardaki arastirmalarin finanse edilmesini gerektirdigini belirten Fuest, "Ayrica ihtiyaç duyulan sey, enerji sektöründe hanehalkinin ve sirketlerin ayni anda enerji tüketicisi ve üreticisi olarak hareket ettigi bir platform ekonomisinin gelistirilmesini saglayan yeni bir düzenleyici çerçeve.“ degerlendirmesinde bulundu.