Cumhurbaskani Erdogan, BM Genel Kurulu'na hitap etti: (2)Ferdi Türkten- "Suriye ve Irak basta olmak üzere, Orta Dogu, Kuzey Afrika ve Sahel'de kendi siyasi ve ekonomik çikarlari için DEAS ve benzeri örgütleri paravan olarak kullananlarin riyakarliklarindan biktik, usandik" - "Birlesmis Milletler'in öncülügünde dünyanin güvenligini, huzurunu, refahini saglamakla görevli kurumlari hizla yeniden yapilandirmaliyiz" - "Cografyasiyla ve demografisiyle, dünyadaki tüm kökenleri, inançlari, kültürleri te

NEW YORK (AA) - Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, "Uluslararasi toplumu, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyetinin bagimsizligini tanimaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik baglar kurmaya davet ediyoruz." dedi.

Cumhurbaskani Erdogan, Birlesmis Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 78. Genel Kurulu görüsmelerinde katilimcilara hitap etti.

Konusmasinda, Irak'in karsi karsiya oldugu iç ve dis sinamalari asmak için samimi bir çaba içinde oldugunu belirten Erdogan, "Biz, Irak'in siyasi birligini, toprak bütünlügünü, yeniden imar çalismalarini tahkim eden, ülkeyi olusturan unsurlar arasinda ayrim gözetmeyen bir anlayisla hareket ediyoruz. Bölge ülkeleri olarak hayata geçirecegimiz Kalkinma Yolu projesiyle, insallah bölgesel entegrasyonu daha da güçlendirecegiz." diye konustu.

"Bölgede her baslari sikistiginda DEAS bahanesine sarilanlarin oyunlari artik ifsa olmustur." ifadesini kullanan Erdogan, sözlerini söyle sürdürdü:

"DEAS'la, fiilen en büyük mücadeleyi vermis, bu örgüte en büyük kayiplari yasatmis ve sorunun önündeki, arkasindaki gerçekleri çok iyi bilen bir ülke lideri olarak açik konusmak istiyorum. Suriye ve Irak basta olmak üzere, Orta Dogu, Kuzey Afrika ve Sahel'de kendi siyasi ve ekonomik çikarlari için DEAS ve benzeri örgütleri paravan olarak kullananlarin riyakarliklarindan biktik, usandik. Bu bölgelerdeki tehdit sadece DEAS degildir. Asil tehdit, vekalet savaslarinin araci olarak kullanilmak üzere beslenen, palazlandirilan terör örgütleridir, paramiliter gruplardir, parali askerlerdir ve kim daha yüksek fiyat verirse onlara çalisan kimi yerel unsurlardir. Karsimizdaki bu gerçege ragmen, sirf kendi siyasi ve ekonomik çikarlari için terör örgütleriyle çalismaya devam eden ülkelerin, terörden ve bununla baglantili sorunlardan sikayet etmeye hakki yoktur.

Böyle bir dünyada, ister çatisma bölgesinin hemen yaninda yer alsin, ister çok uzakta okyanuslarla çevrilmis bir karada yasasin, hiç kimse güvende degildir. Iste bunun için diyoruz ki; Birlesmis Milletlerin öncülügünde dünyanin güvenligini, huzurunu, refahini saglamakla görevli kurumlari hizla yeniden yapilandirmaliyiz. Cografyasiyla ve demografisiyle, dünyadaki tüm kökenleri, inançlari, kültürleri temsil yetenegine sahip bir küresel yönetim mimarisi insa etmeliyiz. Netice olarak, tüm kalbimizle bir kez daha diyoruz ki; dünya 5'ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür."

- "Hak ve hukuka saygi gösterilmesiyle mümkündür"

Türkiye'nin, kendi bölgesinden baslayarak, çesitli sorun alanlarina iliskin yaklasimlarini da paylasan Erdogan, "Dogu Akdeniz'in baris, refah ve istikrarin egemen oldugu cografyaya dönüsebilmesi, ancak tüm taraflarin hak ve hukukuna saygi gösterilmesiyle mümkündür. Bizim kimsenin hakkinda gözümüz yoktur, kimsenin de haklarimizi yok saymasina müsaade etmiyoruz, etmeyecegiz." dedi.

Kibris meselesinin ortaya çikmasinin 60'inci yil dönümü oldugunu hatirlatan Erdogan, Kibris Türk tarafinin, Kibris meselesinde adil, kalici ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasi için daima samimi gayret gösterdigini vurguladi.

Bu çözümün artik federasyon modeli temelinde gerçeklesemeyeceginin, herkesin kabul ettigi bir gerçek oldugunu dile getiren Erdogan, "Uluslararasi toplumu bunu kabullenerek, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyetinin bagimsizligini tanimaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik baglar kurmaya davet ediyoruz. Ada'daki Birlesmis Milletler Baris Gücü'nden de sergilemekle mükellef oldugu tarafsizliga titizlikle riayet etmesini bekliyoruz. Zaten itibari zedelenen bu gücün, Kibris'ta yeni bir itibar kaybiyla karsi karsiya kalmasini istemeyiz." ifadelerini kullandi.

- "Nihai bir çözüme kavusturulabilmesiyle mümkündür"

Türkiye'nin, köklü tarihi ve gönül baglarina sahip oldugu Yemen'deki durumun kendilerini derinden yaraladigini belirten Erdogan, bu sorunun en kisa sürede, Yemen'in milli birligi ve toprak bütünlügü içerisinde çözüme kavusturulmasinin en büyük temennileri oldugunu söyledi.

Misir'la iliskilere de deginen Erdogan, "Misir'la bir müddet duragan seyreden iliskilerimizi, her alanda gelistirmeye basladigimiz bir döneme girdik. Bu yeni dönemde isbirliklerimizi karsilikli fayda temelinde ilerletmeye kararliyiz." diye konustu.

Erdogan ayrica, Orta Dogu'ya kalici barisin gelebilmesinin ancak Filistin-Israil sorununun nihai bir çözüme kavusturulabilmesiyle mümkün oldugunu kaydetti.

"Filistin halkini ve devletini, uluslararasi hukuk temelinde mesru haklarina kavusmasi yolunda verdikleri mücadelede desteklemeyi sürdürecegiz." diyen Erdogan, konusmasini söyle sürdürdü:

"Bir kez daha tekrarlayacak olursak, 1967 sinirlari temelinde bagimsiz ve cografi bütünlügü haiz bir Filistin devleti hayata geçirilmeden, Israil'in de aradigi huzuru ve güveni bulabilmesi zordur. Bu çerçevede, Kudüs'ün, özellikle de Harem-i Serif'in tarihi konumuna saygi gösterilmesinin takipçisi olmaya devam edecegiz."

Türkiye'nin Balkanlarla, kökleri tarihe dayanan güçlü siyasi, ekonomik ve insani baglari bulunduguna isaret eden Erdogan, Avrupa'nin bu kritik bölgesinde istikrarin saglanmasi, anlasmazliklarin diyalog yoluyla çözülmesi için ikili, bölgesel ve uluslararasi platformlarda yogun çaba gösterdiklerini bildirdi.

Cumhurbaskani Erdogan, "Son dönemde gerginlesen Kosova ve Sirbistan arasindaki iliskilerin normallesmesi için yürütülen süreçleri aktif sekilde destekliyoruz." ifadesini kullandi.

- AB ile iliskiler

AB ile iliskilere de deginen Cumhurbaskani Erdogan, su degerlendirmelerde bulundu:

"Bölgesel ve küresel sinamalarin giderek giriftlesen yapisi, Türkiye-Avrupa Birligi iliskilerinin saglikli bir zeminde ilerletilmesine, her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduguna isaret ediyor. Avrupa Birligi'nden beklentimiz, uzun süredir ihmal ettigi ülkemize yönelik yükümlülüklerini süratle yerine getirmeye baslamasidir. Özellikle Türkiye'ye yönelik sergilenen ikircilikli tavirlarin artik bir son bulmasi gerekiyor."

Latin Amerika ve Karayipler cografyasinin, Türkiye'nin insani dis politikasinin tüm unsurlarini harekete geçirdigi, dostluk baglarinin her geçen gün kuvvetlendigi bir diger bölge oldugunu aktaran Erdogan, gelecek dönemde bu iliskileri, Türkiye-Latin Amerika ve Karayipler Ortaklik Politikasina dönüstürmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Kurulusunun 60. yil dönümünde Afrika Birligi'nin, Kita'nin kendi kaderini eline alip ayaga kalkmasinin abidevi bir sembolü olduguna dikkati çeken Erdogan, "Afrika'nin sorunlarina Afrikali çözümler" bulma iradesiyle baslayan sürecin, dünyanin en önemli kalkinma projelerinden biri haline dönüstügünü vurguladi.

Cumhurbaskani Erdogan, konusmasina su sözlerle devam etti:

"Özellikle yürüdügü bu yolda Afrika'ya eslik etmek amaciyla, Kita'yla dostluk baglarimizi stratejik ortaklikla taçlandirdik. Afrika Birligi'nin, bizim de çok güçlü destek verdigimiz G20 üyeligini memnuniyetle karsiladik. Bununla birlikte, Sahel Bölgesi'nin ciddi siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik sinamalariyla yüzlestigi bir gerçektir. Son dönemde sikintili günler yasayan Nijer'in en kisa zamanda anayasal düzene, demokratik bir yönetime kavusmasini ümit ediyoruz. Nijer'e yapilacak herhangi bir askeri müdahalenin, bu ülkeyle birlikte bölgenin tamamini daha derin bir istikrarsizliga sürükleme riski vardir."

(Sürecek)