Avrupa Konseyi'nden "Islamofobi ile Mücadele Uluslararasi Günü" için mesajÖmer Tugrul Çam- Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'nin Müslüman karsitligi ile mücadeleden sorumlu Özel Temsilcisi Alexandre Guessel: - "Müslümanlar Avrupa'nin ayrilmaz bir parçasidir. Diger geleneksel Avrupa dinleri olan Hristiyanlik ve Yahudilige mensup olanlar kadar Avrupalilar. Kimse buna makul bir sekilde itiraz edemez" - "Müslüman kadin ve kizlarin haklarina saygi duymak, firsat esitliklerini saglamak ve tercihlerini öz

Avrupa Konseyi'nden "Islamofobi ile Mücadele Uluslararasi Günü" için mesajÖmer Tugrul Çam- Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'nin Müslüman karsitligi ile mücadeleden sorumlu Özel Temsilcisi Alexandre Guessel:
- "Müslümanlar Avrupa'nin ayrilmaz bir parçasidir. Diger geleneksel Avrupa dinleri olan Hristiyanlik ve Yahudilige mensup olanlar kadar Avrupalilar. Kimse buna makul bir sekilde itiraz edemez"
- "Müslüman kadin ve kizlarin haklarina saygi duymak, firsat esitliklerini saglamak ve tercihlerini öz

BRÜKSEL/STRAZBURG (AA) - Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric'in Yahudi karsitligi, Müslüman karsiti nefretle mücadeleden sorumlu Özel Temsilcisi Alexandre Guessel, Müslümanlarin Avrupa'nin ayrilmaz parçasi ve Hristiyanlar ya da Yahudiler kadar Avrupali oldugunu bildirdi.

1 Ocak 2023'ten beri Genel Sekreter'in Yahudi Karsiti, Müslüman karsiti ve diger dini hosgörüsüzlük ve nefret suçlari Özel Temsilcisi olarak görev yapan Guessel, Birlesmis Milletler Genel Kurulunun Yeni Zelanda’nin Christchurch kentinde 15 Mart 2019'da yasanan terör saldirisi nedeniyle 15 Mart'i Islamofobi ile Mücadele Uluslararasi Günü ilan etmesinin yil dönümünde "Avrupa Kardesligi" baslikli makale yayimladi.

BM'nin geçen yilki kararina deginen Guessel, "Avrupa Konseyi olarak bu önemli gelismeyi, uluslararasi toplumun Müslüman karsiti irkçilik ve nefret ile Müslümanlara yönelik her türlü ayrimciliga karsi mücadelede kararli bir adimi olarak degerlendiriyoruz. Belirtmek isterim ki, burada Avrupa Konseyi'nde Islamofobi yerine 'Müslüman karsiti irkçilik ve nefret' kavramini kullanmayi seçtik çünkü Islamofobi siyasi bir terim olarak daha yaygin kullanilirken biz hukuki terimlere odaklaniyoruz." ifadesini kullandi.

Guessel, Avrupa'nin insan haklari, özgürlükler, farkliliklar ve esitliklere saygi duyuldugu sürece baris içinde olacagini belirterek, "Bu degerler, dini aidiyetlerine bakilmaksizin tüm Avrupalilari ilgilendiriyor. Hiç kimse dislanmamali, herhangi bir ayrimciliga maruz kalmamali ve tercihen bu tür sorunlar daha ortaya çikmadan önlenmelidir." degerlendirmesinde bulundu.

Müslümanlarin yüzyillardir Avrupa'da yasadigini hatirlatan Guessel, söyle devam etti:

"Müslümanlar Avrupa'nin ayrilmaz bir parçasidir. Diger geleneksel Avrupa dinleri olan Hristiyanlik ve Yahudilige mensup olanlar kadar Avrupalilar. Kimse buna makul bir sekilde itiraz edemez. Bunlar sadece gerçekler. Ayni zamanda, Avrupa zenginligimize katkida bulunan büyük bir çesitlilige sahiptir ve üye devletlerimizdeki Müslümanlar ve Müslüman topluluklarin tarihi de bu farkliliklari yansitmaktadir. Bazi ülkelerde Müslümanlar geleneksel olarak nüfusun çogunlugunu temsil ederken, digerlerinde tarihsel olarak önemli Müslüman topluluklar varolagelmis, bazi ülkelerde ise Müslüman topluluklar çok daha yakin zamanlarda kök salmistir. Ancak üye devletlerimizin tamaminda Müslümanlarin haklarinin Müslüman olmayan Avrupalilarla ayni düzeyde güvence altina alinmasi ve korunmasi gerekmektedir."

Guessel, diger irkçilik biçimleri gibi Müslüman karsiti nefretin de hala varlik gösterdigini, her türlü irkçilik, nefret ve ayrimcilikla mücadele gerektigini vurgulayarak, bu tür ayrimciligin Avrupa Insan Haklari Sözlesmesinde de yer aldigini, Avrupa Konseyi'nin kurulusundan bu yana mücadeleyi sürdürdügünü kaydetti.

Avrupa Konseyi bünyesinde Parlamenter Meclisi, Bakanlar Komitesi Avrupa Insan Haklari Mahkemesi, Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi gibi organlarin bu çalismalarda yer aldigini hatirlatan Guessel, irkçilik ve ayrimcilikla mücadeleyi ileri tasimak için 1993'te teskilatin ilk Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesinde Irkçilik ve Hosgörüsüzlüge Karsi Avrupa Komisyonu (ECRI) kuruldugunu belirtti.

Guessel, söyle devam etti:

"Ayrimcilikla mücadele etmek için bunlarin neyi temsil ettigini açikça anlamamiz gerekiyor. Avrupa Konseyi tarafindan yayinlananlar da dahil olmak üzere çesitli raporlar ve arastirmalar, Avrupali Müslümanlarin genellikle isimleri, kiyafetleri ve gelenekleri nedeniyle damgalanma ve ayrimciliga maruz kaldiklarini göstermektedir. Ulusal makamlarin çabalarina ragmen isimleri, Müslüman olabileceklerini düsündüren kisilerin istihdam edilmeme olasiligi hala çok daha yüksektir. Bu baglamda Müslüman kadin ve kizlarin daha da büyük zorluklarla karsi karsiya oldugu görülmektedir. Basörtüsü takip takmama tercihleri veya belirli meslekleri tercih etmeleri gibi nedenlerle sadece tüm kadinlarin yasadigi esitsizliklerden mustarip olma riskiyle karsi karsiya kalmamakta, ayni zamanda kendi topluluklarinda ve genel anlamda algilanma biçimleriyle ilgili olarak da sorunlar yasamaktadirlar. Müslüman kadin ve kizlarin haklarina saygi duymak, firsat esitliklerini saglamak ve tercihlerini özgürce yapmalarini güvence altina almak önceliklerimiz arasinda kalmalidir."

Guessel, Müslüman karsiti nefretle mücadelede Avrupa Insan Haklari Mahkemesi'nin (AIHM) de önemli katkilar sundugunu, AIHM'nin her bireyi ayrimciliga ve irkçiliga karsi koruyan bir içtihat ve yargi gelenegi olusturdugunu, dindar, inançli insanlara ve kutsal saydiklari kisilere hakaret edilmemesini veya asagilanmamasini güvence altina aldigini ifade etti.

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric'in her türlü ayrimcilikla mücadele etme konusundaki kisisel kararliligi nedeniyle Yahudi Karsiti, Müslüman Karsiti ve diger Dini Hosgörüsüzlük ve Nefret Suçlari Özel Temsilcisi Ofisi’ni kurdugunu kaydeden Guessel, bu kararin teskilatin bu alandaki eylemlerini düzenlemek ve daha iyi koordine etmek, ayrica çalismalarini daha bilinir hale getirmek, yardima ihtiyaci olanlara karsi daha özenli olabilmek ve hizmet edebilmek adina alindigini bildirdi.