Türk çimento sektörü 2024'te tonaj bazinda ihracat artisi hedefliyorYunus Türk- Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Ihracatçilari Birligi Baskan Yardimcisi Abdulhamit Akçay: - "Türk çimento sektörü olarak döngüsel ekonomiye katki saglamayi ve çevresel sürdürülebilirligi odagimiza aldik. Bu kapsamda alternatif yakit kullanimi, enerji verimliligi, yenilenebilir enerji alaninda somut adimlar atiyor, yatirimlar gerçeklestiriyoruz"

ISTANBUL (AA) - Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Ihracatçilari Birligi (ÇCSIB) Yönetim Kurulu Baskan Yardimcisi Abdulhamit Akçay, Türk çimento sektörü olarak döngüsel ekonomiye katki saglamayi ve çevresel sürdürülebilirligi odaklarina aldiklarini belirterek, "Bu kapsamda alternatif yakit kullanimi, enerji verimliligi, yenilenebilir enerji alaninda somut adimlar atiyor, yatirimlar gerçeklestiriyoruz." dedi.

Uluslararasi çimento endüstrisinin bulusma noktasi olan INTERCEM'in 115. bulusmasi, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Ihracatçilari Birligi'nin is birligiyle Istanbul'da basladi.

8'inci kez INTERCEM'e ev sahipligi yapan Istanbul'daki bulusmaya 45'in üzerinde ülkeden yaklasik 480 sektör temsilcisi katildi.

Etkinlikte basta tedarik zinciri, üretim ve ham madde maliyetleri, dekarbonizasyon, sinirda karbon düzenlemesi mekanizmasi ve emisyon ticareti olmak üzere çimento sektöründeki gelismeler Türkiye'den ve yurt disindan uzman konuk ve sektör temsilcilerinin katilimiyla masaya yatiriliyor.

Etkinligin açilisinda konusan ÇCSIB Yönetim Kurulu Baskan Yardimcisi Akçay, çimento sektöründe küresel ölçekte büyümenin bu yil için yüzde 3'ün altinda kalacagini öngördüklerini aktardi.

Abdulhamit Akçay, bu yil Çin ekonomisindeki yavaslama, Avrupa'da devam eden savas ve ekonomik kriz endisesiyle talepte yasanan daralmanin etkilerinin yasandigini dile getirerek, sunlari kaydetti:

"Ancak diger taraftan dünya genelinde ekonomi yönetimleri enflasyon ve maliyet soklarina karsi daha dirençli bir ekonomi yapisi olusturmak için kararlilikla mücadele ediyor. Para ve mali politikalarda tavizsiz bir durus sergileniyor. Bunun neticesinde her ne kadar her ülkede ayni seviyede olumlu sonuç elde edilemese de özellikle enflasyonla mücadele konusunda yavas yavas mesafe aliniyor. Enerji piyasalarinda da volatilitenin giderek azaldigini görmekteyiz. Uygulanan siki ekonomi politikalarinin bir süre daha devam edecegini öngörüyoruz. Bu durum talepteki yavaslamanin 2024 yilinda da devam edecegine isaret ediyor. Hiç kuskusuz bu noktada Çin'in önümüzdeki dönemde sergileyecegi performans belirleyici olacak.

Türkiye de dünya ekonomilerinin içinden geçtigi süreci yasiyor. Parasal genislemeden parasal sikilasmaya evrilen ve enflasyonla mücadele odakli bir ekonomi modeli uygulaniyor. Kisitli likidite ve borçlanma maliyeti, tüm dünyada oldugu gibi ülkemizde de önemli bir gündem maddesi ve bu da ticaret hacmini olumsuz etkileyerek talepte yavaslamaya neden oluyor. Ancak özellikle orta vadede olumlu sonuçlar verecegini düsündügümüz bu mücadele süreci, artan rekabet ortaminda daha fazla esneklik gösterebilecegimiz bir ortam da hazirliyor. Dünyanin en büyük ihracatçisi, Avrupa'nin ise en büyük üreticisi oldugumuz sektörde, mevcut kosullari göz önünde bulundurarak ihracat pazarlarimizdaki tüketicilerimizin maliyet yönetimine katki saglayacak, destekleyici bir durus sergileyecegiz."

- "Türk çimento sektörü bölgenin yeniden imari için önceligini iç piyasa olarak belirledi"

6 Subat'ta yasanan deprem felaketinin ardindan sektörün bölgenin yeniden imari için önceligini iç piyasa olarak belirledigini hatirlatan Akçay, bu kapsamda yürütülen çalismalarin tüm hiziyla sürdügünü söyledi.

Akçay, Türk çimento üreticilerinin bu yapilanmaya katki saglama sorumluluguyla hareket ettigini, bunun neticesinde iç piyasada yüzde 16'lik bir artis yasandigini dile getirerek, "Ancak yeniden imar nedeniyle olusan ekstra talep ihracatimizi etkilemeyecek. Yillik 120 milyon tonluk yüksek üretim kapasitemiz, hizmet kalitemiz, ürün yelpazemiz, lojistik gücümüz ve cografi avantajlarimiz ile hem iç hem de dis talebi ayni anda karsilayacak güce sahibiz. Dolayisiyla tüm taahhütleri yerine getirmeye devam edecek, siparislerimizi her zaman oldugu gibi eksiksiz ve zamaninda teslim edecegiz." diye konustu.

Küresel daralmanin ve özellikle düsük enerji maliyeti avantajina sahip olan ülkelerin uyguladigi düsük fiyat politikasinin etkisiyle Türk çimento sektörünün rekabetçilik gücünü bir miktar kaybettigini anlatan Akçay, "Bunun neticesinde 2022 yilini 1,6 milyar dolarlik ihracat ile kapatan sektörümüzün bu yil sonunda deprem sonrasi artan iç talebi de dikkate alarak, ihracatta yüzde 20'lik bir azalma yasayacagini öngörüyoruz. 2024 yilinda ise bu yüzde 20'lik kaybi yeniden kazanmayi hedefliyoruz. Bunu da pazarda derinleserek, tonaj bazinda ihracat artisiyla saglayacagimizi öngörüyoruz." ifadelerini kullandi.

Akçay, küresel ölçekte sektörün bir diger önemli gündeminin iklim degisikligiyle mücadele ve yesil dönüsüm süreci olduguna vurgu yapti.

Sektör olarak döngüsel ekonomiye katki saglamayi ve çevresel sürdürülebilirligi odaklarina aldiklarini vurgulayan Akçay, söyle devam etti:

"Bu kapsamda alternatif yakit kullanimi, enerji verimliligi, yenilenebilir enerji alaninda somut adimlar atiyor, yatirimlar gerçeklestiriyoruz. Öte yandan klinker orani çok daha düsük olan katkili çimento üretimi için de tüm belgelendirme ve sertifikasyonlarimizi tamamladik. Su anda tüm katkili çimento taleplerini karsilayabilecek durumdayiz. Ancak bu ürünün global piyasada kabulü için sektör temsilcilerimizin, yasa koyucularin yapmasi gereken çalismalara rehberlik etmesini, kendi ülkelerinde bu çalismalari desteklemelerini bekliyoruz. Sektörün ve yasa koyucularin is birligi ile çimento endüstrisi sürdürülebilir bir gelecege katki saglayabilir."

Akçay, programda "Türk Çimento Sektörünün Bugünü ve Yarini"ni anlattigi bir sunum da gerçeklestirdi.

INTERCEM Istanbul bulusmasi, yarin düzenlenecek kapanis etkinligiyle sona erecek.