Öldürüp asitle erittiler: Ölüm listesi hazırlanmış

Kocaeli'de tanınmış bir halı fabrikasının sahibi Nurhan Ör’ün öldürüldükten sonra asitte eritilerek cesedinin yok edildiği cinayete ilişkin çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Hakim karşısına çıkan sanıklarından biri, diğer sanığı ölüm listesi hazırlamakla suçladı.Kocaeli'de tanınmış bir halı fabrikasının sahibi Nurhan Ör’ün (56) öldürüldükten sonra asitte eritilerek cesedinin yok edildiği olaya ilişkin sanıklar hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede tüm sanıkların, "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile ayrıca Ferdi Gün ve Ceyhun Azak’ın "ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma" suçundan cezalandırılmaları talep edildi.Olayla ilgili açılan davanın ilk duruşması dün Kocaeli 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada tutuklu sanıkların tamamı, Ör’ün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.Ör’ün asitle eritildiği çiftliğin kendisine ait olduğunu belirten lise arkadaşı tutuklu sanık Ceyhun Azak, herkesten özür dilediğini belirterek cesedin Nurhan Ör’e ait olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Sanık Azak, Işık Eren’in kendisine, birisiyle borç-alacak meselesi olduğunu, çiftliği para karşılığı kullanıp kullanamayacağını sorduğunu anlatarak “Ben de kabul ettim ancak ne tür iş yapacaklarını bilmiyordum.” dedi.Sanıklardan Ferdi Gün ise çiftlikte olanları anlatarak “Çiftliğe gittiğimizde Ceyhun el arabasını getirdi. Bagajdan halıyı indirdi. Halıyı açtığında nabzına bakıp ‘Ölmüş’ dedi. Işık’ı da arayıp ‘Kuzu ölmüş’ diye söyledi.” ifadelerini kullandı. Ceyhun Azak’ın verdiği tulumlarla üstlerini değiştirdiğini ve Azak’ın yere beyaz naylon serip satır ve baltayla cesede vurduğunu anlatan Gün, “Balta ile kafasını kesmiş, kafasını görünce öğürmeye başladım. Kar maskesi halen Nurhan Ör’ün kafasındaydı. Ceyhun her şeyi biliyordu. Parçalayıp küçük varillere koydu. Ben kendisine keserken hiç yardım etmedim.” dedi.Sanıklardan Işık Eren'in 80'li yıllarda hazırladığı bir ölüm listesi olduğunu ileri süren Ferdi Gün, "İlk sırada S.B. isimli biri vardı. Nurhan Ör ikinci sırada idi. Bir sonraki kurban kadındı. Listede hatırladığım isimleri emniyette verdim." diye konuştu.Olaydan sonra Nurhan Ör’e benzemek için sakalını boyatan ve güvenlik kameralarına Nurhan Ör'müş gibi görüntü verdiği belirlenen sanık Emrah Dakal ise Ferdi Gün’ün araması üzerine hat ve biber gazı tedarik ettiğini, olaydan bir gün önce de sakalını boyattığını anlattı. Dakal, halıya sarılı haldeki cesedi gördükten sonra sanıklardan Ferdi'nin kendisine silah çekerek "Bunlar aramızda kalacak" dediğini anlatarak, "Uyuşturucu kullanıyorum, bunun etkisiyle ne yapacağımı bilemedim. Ferdi, ‘Nurhan’ın aracını Gebze’ye bırak, biri alacak’ dedi. Bana telefon verdi, imha etmemi söyledi. Ben de aracı bırakıp, telefonu atıp, eve gittim” dedi.Cinayet işleyecek olsa kaçacağını belirten sanık Işık Eren, “Ölüm listemin olduğu iddiaları yalandır. Bu cinayette fayda görecek insanlar lazım. Nurhan ortadan kalksa ölümünden kim çıkar sağlayacak? Benim iş sözleşmem var, benim çıkarım mı var ölmesinden? Nurhan’ın mirası, mal varlığı kime kalacak? Nurhan’ın mal varlığının ve ölümünden sonra zenginleşen kişilerin araştırılmasını talep ediyorum. 145 bin dolarlık halı iddiası var. Nurhan bu halıların satışını yaptı, ben karışmadım." diye konuştu.Ör’ün kardeşi Erhan Ör ise “Nurhan ağabeyim, Işık'a 145 bin dolarlık halı verdi ancak paranın ödenmediğini biliyorum. Nakit olarak vereceğini, Arabistan’a satacağını söylemiş. Nurhan’a sorduğumda 'para gelmeyecek halı gelecek' dedi. Bunların insan olduğuna inanmıyorum, şeytanın aklına gelmez bu plan. Şikayetçiyim.” dedi. Diğer kardeşi Serhan Ör ise “Kardeşimin cesedini bile bize bırakmadılar. Sanıklardan şikayetçiyim.” ifadelerini kullandı.

Öldürüp asitle erittiler: Ölüm listesi hazırlanmış
Öldürüp asitle erittiler: Ölüm listesi hazırlanmış

Kocaeli'de tanınmış bir halı fabrikasının sahibi Nurhan Ör’ün öldürüldükten sonra asitte eritilerek cesedinin yok edildiği cinayete ilişkin çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Hakim karşısına çıkan sanıklarından biri, diğer sanığı ölüm listesi hazırlamakla suçladı.

Kocaeli'de tanınmış bir halı fabrikasının sahibi Nurhan Ör’ün (56) öldürüldükten sonra asitte eritilerek cesedinin yok edildiği olaya ilişkin sanıklar hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede tüm sanıkların, "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile ayrıca Ferdi Gün ve Ceyhun Azak’ın "ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma" suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
Olayla ilgili açılan davanın ilk duruşması dün Kocaeli 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada tutuklu sanıkların tamamı, Ör’ün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.Ör’ün asitle eritildiği çiftliğin kendisine ait olduğunu belirten lise arkadaşı tutuklu sanık Ceyhun Azak, herkesten özür dilediğini belirterek cesedin Nurhan Ör’e ait olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Sanık Azak, Işık Eren’in kendisine, birisiyle borç-alacak meselesi olduğunu, çiftliği para karşılığı kullanıp kullanamayacağını sorduğunu anlatarak “Ben de kabul ettim ancak ne tür iş yapacaklarını bilmiyordum.” dedi.
Sanıklardan Ferdi Gün ise çiftlikte olanları anlatarak “Çiftliğe gittiğimizde Ceyhun el arabasını getirdi. Bagajdan halıyı indirdi. Halıyı açtığında nabzına bakıp ‘Ölmüş’ dedi. Işık’ı da arayıp ‘Kuzu ölmüş’ diye söyledi.” ifadelerini kullandı. Ceyhun Azak’ın verdiği tulumlarla üstlerini değiştirdiğini ve Azak’ın yere beyaz naylon serip satır ve baltayla cesede vurduğunu anlatan Gün, “Balta ile kafasını kesmiş, kafasını görünce öğürmeye başladım. Kar maskesi halen Nurhan Ör’ün kafasındaydı. Ceyhun her şeyi biliyordu. Parçalayıp küçük varillere koydu. Ben kendisine keserken hiç yardım etmedim.” dedi.
Sanıklardan Işık Eren'in 80'li yıllarda hazırladığı bir ölüm listesi olduğunu ileri süren Ferdi Gün, "İlk sırada S.B. isimli biri vardı. Nurhan Ör ikinci sırada idi. Bir sonraki kurban kadındı. Listede hatırladığım isimleri emniyette verdim." diye konuştu.
Olaydan sonra Nurhan Ör’e benzemek için sakalını boyatan ve güvenlik kameralarına Nurhan Ör'müş gibi görüntü verdiği belirlenen sanık Emrah Dakal ise Ferdi Gün’ün araması üzerine hat ve biber gazı tedarik ettiğini, olaydan bir gün önce de sakalını boyattığını anlattı. Dakal, halıya sarılı haldeki cesedi gördükten sonra sanıklardan Ferdi'nin kendisine silah çekerek "Bunlar aramızda kalacak" dediğini anlatarak, "Uyuşturucu kullanıyorum, bunun etkisiyle ne yapacağımı bilemedim. Ferdi, ‘Nurhan’ın aracını Gebze’ye bırak, biri alacak’ dedi. Bana telefon verdi, imha etmemi söyledi. Ben de aracı bırakıp, telefonu atıp, eve gittim” dedi.
Cinayet işleyecek olsa kaçacağını belirten sanık Işık Eren, “Ölüm listemin olduğu iddiaları yalandır. Bu cinayette fayda görecek insanlar lazım. Nurhan ortadan kalksa ölümünden kim çıkar sağlayacak? Benim iş sözleşmem var, benim çıkarım mı var ölmesinden? Nurhan’ın mirası, mal varlığı kime kalacak? Nurhan’ın mal varlığının ve ölümünden sonra zenginleşen kişilerin araştırılmasını talep ediyorum. 145 bin dolarlık halı iddiası var. Nurhan bu halıların satışını yaptı, ben karışmadım." diye konuştu.
Ör’ün kardeşi Erhan Ör ise “Nurhan ağabeyim, Işık'a 145 bin dolarlık halı verdi ancak paranın ödenmediğini biliyorum. Nakit olarak vereceğini, Arabistan’a satacağını söylemiş. Nurhan’a sorduğumda 'para gelmeyecek halı gelecek' dedi. Bunların insan olduğuna inanmıyorum, şeytanın aklına gelmez bu plan. Şikayetçiyim.” dedi. Diğer kardeşi Serhan Ör ise “Kardeşimin cesedini bile bize bırakmadılar. Sanıklardan şikayetçiyim.” ifadelerini kullandı.