Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Yalçın: "Yükseköğretimin Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde yapılandırılması için mevzuatta bazı yenilikler gerekiyor"
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, "Yükseköğretimin Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde yapılandırılması için mevzuatta bazı yenilikler gerekiyor. Bu yönüyle keyfi uygulamalara mahal vermeyecek iş güvencesini tam olarak tesis edecek adımlar mutlaka atılmalı diyoruz" dedi.
Eğitim Bir-Sen ve İbn Haldun Üniversitesi iş birliğiyle ‘Türkiye’de Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması: Yenilikler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Uluslararası Kongresi’ Memur-Sen ev sahipliğinde başladı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar ve İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Atilla Arkan’ın katılımıyla gerçekleşen kongrede, toplam 12 farklı oturumda sunulacak 40 bildiriyle yükseköğretimin temel meselelerinin kapsamlı biçimde ele alınması amaçlandı.
Programda konuşan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, üniversitelerin geleceğini konuşmak üzere bir araya geldiklerini belirterek, üniversitelerin sadece bilimsel bilimin üretildiği yerler olmadığını, kültürel dönüşümlerin de şekillendiği yerler olduğunu kaydetti.
"Dijital devrim çalışma hayatında radikal değişikliklere sebebiyet veriyor"
Yalçın, Sanayi Devrimi’nin çalışma hayatını kökten değiştirdiğini ve dijitalleşmenin de yeni dönemde aynı etkiyi verebileceğini ifade ederek, "Dijital devrim de bugün radikal değişikliklere sebebiyet veriyor ve bu dönüşüm sendikaların çalışma sahasını sorumluluk alanlarını adeta yeniden çiziyor. Sadece bizi değil üniversiteleri, yükseköğretimi tüm kurum ve kuruluşları aslında çok derinden etkiliyor. Sendikalar artık eskisi gibi sadece emekçinin çalışma şartları üzerinden konuşarak yol yürüyemezler. Sorun alanlarına ilişkin sahici çözüm önerileri ortaya koymak gibi bir mesuliyete sorumlulukları var. Onun için çözüm odaklı sendikal yaklaşım olarak sorunlardan beslenen değil çözümleriyle yükselen bir sendikal anlayış olarak biz meseleyi buradan görüyor ve bu açıdan yaklaşıyoruz" dedi.
"Yükseköğretimin Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde yapılandırılması için mevzuatta bazı yenilikler gerekiyor"
Kongredeki başlıklardan birinin tüm dünyanın sorunu olan yüksek yönetimin kalitesi konusu olduğunu sözlerine ekleyen Yalçın, "Yükseköğretimin Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde yapılandırılması için mevzuatta bazı yenilikler gerekiyor. Bu yönüyle keyifli uygulamalara mahal vermeyecek iş güvencesini tam olarak tesis edecek adımlar mutlaka atılmalı diyoruz. Üniversitelerimiz başta olmak üzere kamuda çalışan tüm sözleşmeli personel sistemi kadrolu personel sistemiyle bu anlamda değiştirilmek zorunda ve kadroya geçirilmek zorunda. Akademik personelin ders yükü, ücret meselesinin bilimsel çalışmaları kısıtladığını bu anlamda biliyoruz. Akademik personelin daha fazla bilimsel çalışma üretilebilmesi ve bu konuda gayret gösterebilmesi için bir defa geçim derdinden, mali kaygıdan kurtarılması gerekiyor. Onun için akademik zam geldiğimiz noktada bir tercih değil bir zorunluluktur. Bunu bu vesileyle bir kez daha ifade ediyorum" ifadelerine yer verdi.
"Geliştirme ödeneği, yükseköğretim tazminatı gibi konularda üniversite idari personeli önemli faktör olarak görülmeli"
İdari personelin eğitim kalitesi üzerindeki doğrudan etkisinin çok daha fazla görülmesi gerektiğinin de altını çizen Yalçın, "Bazen idari personel kenarda köşede kalıyor ve üniversite ikliminin iyileştirilmesine sanki üniversite personelin payı yokmuş gibi bir yaklaşım ortaya konuyor. Halbuki üniversitelerin yükünü birlikte çekiyor, birlikte güzelleştiriyor, ideallerimizi birlikte örüyor ve herhangi bir heyecan varsa idari kapıdaki güvenlik görevlisine mutfaktaki çalışana varana kadar hepimiz o gururu birlikte paylaşıyoruz. Üniversiteler sadece akademisyeni geliştirmiyor, oradaki idari personel de ona karşı katkıda bulunuyor ve beraber bir ortaklık içerisinde yürüyor. Onun için geliştirme ödeneği, yükseköğretim tazminatı, döner sermayeden faydalanma gibi konularda üniversite idari personeli bu süreci içerisinden önemli faktör olarak görülmek, tutulmak ve mahrum bırakılmamak zorunda" değerlendirmesinde bulundu.
"Lojmanlarda birkaç üniversiteyle sıkıntı yaşadık"
Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:
"Toplu sözleşme masasında şöyle bir konunun gündeme gelmiş olması geçmişte bizim için bir üzüntü vesilesi. Lojmanlarda belli bir kriterde idari personeline yer verilsin diye bir karar almışız toplu sözleşmede. Birkaç üniversitede isimlerini vermeyeceğim. Geçmişte çok ciddi sıkıntı yaşadık. Diğer kurumlarda yok ’Lojman komisyonuna sendika temsilcisi de katılır’ kararını sadece üniversiteler için almak zorunda kaldık. Diğerlerinde yok. Çünkü öyle bir sorun olmuyor. Ama bazı yerlerde bunu zorlandığımız için toplu sözleşmede ‘Sendika temsilcisi lojman komisyonuna katılır’ kararı aldık. Buna rağmen katamadığımız yerler oldu."
"Üniversite idari personelinin yer değişikliği konusundaki stresi en az bizim kadar YÖK de hissediyor"
YÖK başkanıyla bir toplu sözleşme sürecinde çok iyi bir sosyal diyalog kurduklarını da sözlerine ekleyen Yalçın, "Üniversite idari personelinin yer değişikliği konusundaki stresi en az bizim kadar YÖK Başkanımız ve üniversitelerimiz de hissediyorlar. Hiç kimse kötü niyetli değil. Herkes iyi niyetli. Çünkü göndermek istemeyen rektörümüzün bir çaresizliği var. ‘Ben bunu gönderdiğimde yerine kimi koyacağım, yani kadro da gidiyor ben gidip Ankara’da yeniden kadro mu dileneceğim nasıl olacak gibi’ demek ki burada bir yapısal sorun var. Bizim bu yapısal sorunu çözmemiz lazım. Yoksa 2547 sayılı kanun buna müsaade etmiyor. Bizim yapı sistemimiz diğer kurumlardan farklı değil. Engellemeye yönelik hareketler aslında değişimin önünü tıkıyor ve sorunu daha da katmerleştiriyor. Bunun çözümü var. Diğer kurumlarda olan burada niye olmasın? Bir kurumdan şube müdürü öbür kurumdaki şube müdürüyle yer değiştiriyorsa değişen bir şey yoktur" şeklinde konuştu.
Kongre, konuşmaların ardından ‘Türkiye’deki Yükseköğretim Sisteminin Değerlendirilmesi" başlıklı değerlendirme paneli ile devam etti. Yükseköğretim sisteminin mevcut durumu ve geleceğine dair çözüm önerileri değerlendirildiği panelde Kanada’dan Waterloo Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Feridun Hamdullahpur, Endonezya’dan Darussalam Gontor Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Amal Fathullah Zarkasyı ve Mısır’dan Afro-Asya Üniversiteler Birliği İcra Direktörü Prof. Dr. Ashraf Abdel Rafea Mohamed Elsayed konuşmacı olarak yer aldı.