EY arastirmasi, dönüsümde basari için insan faktörünün önemini ortaya koyuyorUgur Aslanhan- EY ile Oxford Üniversitesi Said Business School is birliginde gerçeklestirilen arastirma, dönüsüm projelerinin basarisinin insanlarin duygusal davranislarina dayandigina isaret ediyor- EY Türkiye Danismanlik Hizmetleri Bölüm Baskani ve Sirket Ortagi Gökhan Gümüslü:- "Dönüsüm, her kurum için zorunluluk halinde ve dönüsümün basarisi ise kimse için 'garanti' degil"
ISTANBUL (AA) - Ernst & Young (EY) tarafindan yapilan "EY Küresel Yönetim Kurulu Riski" arastirmasi, dönüsüm projelerinin basarisinin insanlarin duygusal davranislarina dayandigini ortaya koyuyor.
EY Türkiye açiklamasina göre, Oxford Üniversitesi Said Business School is birliginde gerçeklestirilen arastirma, çalisanlarin duygularina odaklanmanin kurumlarin dönüsüm projelerinde halen düsük düzeylerde olan basari olasiligini yüzde 70'in üzerine çikarabilecegini gösteriyor.
Arastirmaya göre, yüksek performans ve sürdürülebilir büyüme için operasyonlarinda onlarca yildir çesitli araliklarla kapsamli dönüsümlere giden kurumlar için son dönemde bu dönüsümlerin niteligi ve hizi açisindan büyük degisiklikler söz konusu oluyor.
Arastirmaya katilan yönetim kurulu üyelerinin ve üst yöneticilerin (CEO) yüzde 82'si, piyasa üzerinde etkili olan yikici dönüsümlerin siklastigini belirtiyor. Sirketler de bu dönüsümlere ayak uydurmak adina organizasyonel dönüsüm çabasi içine giriyor.
Degisimi yönlendirmenin yenilikçi ve etkili yollarina dikkati çeken arastirma, kurumlarin insan faktörüne daha fazla önem vermesi ve hem liderleri hem de çalisanlari dikkate almasi gerektigini vurguluyor. Arastirmaya katilan kidemli liderlerin yüzde 85'i, son 5 yilda iki veya daha fazla büyük çapli dönüsüme dahil olduklarini, 3'te 2'si (yüzde 67) ise bu süre içerisinde düsük performans gösteren en az bir dönüsüme tanik olduklarini söylüyor.
- Dönüsümde basariyi duygusal etkenler belirliyor
Arastirma, basarisiz olan dönüsümler sirasinda çalisanlar arasindaki olumsuz duygularin yüzde 130'dan fazla arttigini gösteriyor.
Öte yandan, kuruluslarin bu dönüsümleri tamamen yeniden ele alma ve insan odakli biçimde yeniden tasarlayabilme becerisi, dönüsümler için düsük performansi basariya çevirmenin baslica anahtari olarak öne çikiyor.
Basarili bir dönüsümde liderler, hem rasyonel hem de duygusal düzeyde basarinin kosullarini olusturmak için baslangiçta yatirim yapiyor. Dönüsüm ilerledikçe, stres artarken güven azalabiliyor. Ancak baski arttikça destek de artiyor. Çalisanlarin dönüsümü pozitif duygularla tamamlamalari ise dogru zamanda dogru destekle mümkün olabiliyor.
Arastirma, basarili bir dönüsümden sonra çalisanlarin yüzde 79'unun çogunlukla mutluluk ya da memnuniyet gibi olumlu duygular hissettigini belirtiyor. Bu oranin dönüsümden önceki seviyeye göre yaklasik yüzde 50 daha yüksek olmasi dikkati çekiyor.
- Dönüsümü basariya tasiyan alti temel etken
EY arastirmasi, kurumlar için dönüsümün kolay ve dogrusal degil, oldukça virajli ve zorlu bir yolculuk oldugunun altini çiziyor. Bunun yani sira arastirma, sirketlerin dönüsüm çabalarindaki basarisizliklari "degisimin bedeli" olarak kabul etmelerinin isabetli bir yaklasim olmadigina isaret ediyor.
Tahminlere dayali analiz araçlarini kullanan EY, titiz bir sekilde benimsenip uygulandiginda basarili bir sonuca ulasma olasiligini 2,6 kat artirarak yüzde 73'e yükseltebilecek 6 temel etkeni su sekilde siraliyor:
"Gerekli liderlik becerilerini uyarlayin ve gelistirin, herkesin benimseyebilecegi ve ilham alabilecegi bir vizyon yaratin, herkesin fikrini önemseyen ve tesvik eden bir kültür olusturun, yetki ve güç verin, teknolojiyi ve yetenekleri kullanarak eyleme geçin, is birligi yapin ve birlikte deger yaratmanin en iyi yollarini bulun."
- "Dönüsümün basarisi ise kimse için 'garanti' degil"
Açiklamada görüslerine yer verilen EY Türkiye Danismanlik Hizmetleri Bölüm Baskani ve Sirket Ortagi Gökhan Gümüslü, teknolojideki tüm gelismelere ve edinilen organizasyonel ögrenim ve deneyimlere ragmen, son 25 yilda kurumlarin dönüsüme yaklasimlarinda çok az degisiklik oldugunu bildirdi.
Gümüslü, kurumlarin bu konudaki algisina iliskin, su degerlendirmelerde bulundu:
"Kuruluslar, organizasyonel performansi iyilestirmek ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için operasyonlarinda dönemsel olarak genis kapsamli degisikliklere gidiyordu. Piyasa önceliklerindeki veya paydas taleplerindeki degisimler de liderleri bu degisimlere uyum saglamak veya kuruluslarini tamamen yeniden tasarlamak için kademeli degisiklikler yapmaya yönlendiriyordu. Bugün gelinen noktada ise dönüsüm, her kurum için zorunluluk halinde ve dönüsümün basarisi ise kimse için 'garanti' degil."
Gümüslü, dönüsümlerini üst seviyelere tasimak isteyen kuruluslar için insan faktörünü odaga almanin zamaninin geldigini vurguladi.