Meslektaş baba oğul 18 yıldır aynı dükkanda mesai yapıyor: 40 yıldır aynı heyecanla bu işi yapıyor

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde çocuk yaşlarda öğrendiği terziliği 40 yıldır aynı heyecanla sürdüren Naci Yurt, 15 metrekare dükkanında mesleği öğrettiği oğluyla müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor.İlçeye bağlı Perşembe beldesinde yaşayan Naci Yurt, 13 yaşında terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladığı mesleğinde ustalaşıp askerliğin ardından dükkan açtı.Zamanla beldenin aranan ustalarından biri haline gelen Yurt, okuldan kalan zamanlarında dükkanında vakit geçiren oğlu Ferdi Yurt'a da mesleğin inceliklerini öğretti."Mesleğe saygı, müşteriye saygıyla başlar" anlayışıyla 18 yıldır aynı dükkanda çalışan baba oğul, ömürleri vefa ettiği sürece birlikte terzilik yapmak istiyor.Dört çocuk ve dört torun sahibi 62 yaşındaki Naci Yurt, AA muhabirine, mesleği oğlunun sürdürmesinden dolayı mutluluk duyduğunu dile getirdi.Oğlunun okul yıllarından itibaren dükkanda zaman geçirdiğini anlatan Yurt, "Oğlum ilkokula giderken dükkana yemek getirmek için gelirdi, benden harçlık isterdi. 'Dükkanı süpürmeye yardımcı olursan, emeğinin karşılığını veririm.' diyordum. O da daha sonra mesleğe merak saldı ve alıştı." dedi.Yurt, kendi zamanında beldede pek çok dükkan bulunduğunu ancak sayılarının her geçen gün azaldığını belirterek, çırak yetiştirmekte zorluk çektiklerini, mesleği devam ettirecek insanların sayısının zamanla daha da azalacağını tahmin ettiğini söyledi.Terziliğin gelişen teknoloji karşısında direnmeye çalıştığından bahseden Yurt, "Önceden paça, düğme işlemlerini elimizle yapardık. Ayaklı makinelerimiz, köz ütümüz vardı. Öyle eskisi gibi iş de yok. Tamir, sökük, fermuar değiştiriyoruz." diye konuştu.Yurt, oğluyla her anının birlikte geçtiğini dile getirerek, "Oğlumla arkadaş, canla kan gibiyiz. Biz birbirimize çok alıştık. Sabah dükkanımızı açarız, akşama kadar kapısı kapanmaz. Erkenden gelirim bereketi olsun diye. Oğlumla iş gelsin diye bekleriz. Müşterilerimize ilgi gösteririz çünkü bizim için çok önemlidir. Gülmesini bilmiyorsan ticaret yapmayacaksın. İnsanları seveceksin. Müşterilerimiz de bizi aileden biri olarak görür." ifadelerini kullandı.Zorluk çekse de bu iş sayesinde çocuklarını büyüttüğünü belirten Yurt, mesleklerin unutulmaması için gençlerin zanaat öğrenmesinin önemli olduğunu vurguladı.Ferdi Yurt da babasının mesleği yapması için kendisini zorlamadığını, yakından tanıdığı için yapmaya karar verdiği terziliği uzun yıllardır severek icra ettiğini söyledi.Terziliğin titizlik istediğine değinen Yurt, "Öyle müşteriler geliyor ki 'Yarım santim dar veya bol olmuş.' diyor. Bunları normal karşılayıp, 'Yarım santimden ne olacak?' demiyoruz. Müşteri bizim çok önemli. Babadan oğula ekmeğimizin peşindeyiz, işimizi severek yapıyoruz." şeklinde konuştu.Yurt, sadece işi değil, müşteriyle doğru ve düzgün iletişimi de babasından öğrendiğini belirterek, "Onsuz dükkanın bir anlamı olmuyor. O da aynısını diyor. Ben bir yere gideyim 'Elim işe gitmiyor.' diyor. Arkadaş gibiyiz." dedi.

Meslektaş baba oğul 18 yıldır aynı dükkanda mesai yapıyor: 40 yıldır aynı heyecanla bu işi yapıyor
Meslektaş baba oğul 18 yıldır aynı dükkanda mesai yapıyor: 40 yıldır aynı heyecanla bu işi yapıyor

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde çocuk yaşlarda öğrendiği terziliği 40 yıldır aynı heyecanla sürdüren Naci Yurt, 15 metrekare dükkanında mesleği öğrettiği oğluyla müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor.

İlçeye bağlı Perşembe beldesinde yaşayan Naci Yurt, 13 yaşında terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladığı mesleğinde ustalaşıp askerliğin ardından dükkan açtı.
Zamanla beldenin aranan ustalarından biri haline gelen Yurt, okuldan kalan zamanlarında dükkanında vakit geçiren oğlu Ferdi Yurt'a da mesleğin inceliklerini öğretti.
"Mesleğe saygı, müşteriye saygıyla başlar" anlayışıyla 18 yıldır aynı dükkanda çalışan baba oğul, ömürleri vefa ettiği sürece birlikte terzilik yapmak istiyor.
Dört çocuk ve dört torun sahibi 62 yaşındaki Naci Yurt, AA muhabirine, mesleği oğlunun sürdürmesinden dolayı mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Oğlunun okul yıllarından itibaren dükkanda zaman geçirdiğini anlatan Yurt, "Oğlum ilkokula giderken dükkana yemek getirmek için gelirdi, benden harçlık isterdi. 'Dükkanı süpürmeye yardımcı olursan, emeğinin karşılığını veririm.' diyordum. O da daha sonra mesleğe merak saldı ve alıştı." dedi.
Yurt, kendi zamanında beldede pek çok dükkan bulunduğunu ancak sayılarının her geçen gün azaldığını belirterek, çırak yetiştirmekte zorluk çektiklerini, mesleği devam ettirecek insanların sayısının zamanla daha da azalacağını tahmin ettiğini söyledi.Terziliğin gelişen teknoloji karşısında direnmeye çalıştığından bahseden Yurt, "Önceden paça, düğme işlemlerini elimizle yapardık. Ayaklı makinelerimiz, köz ütümüz vardı. Öyle eskisi gibi iş de yok. Tamir, sökük, fermuar değiştiriyoruz." diye konuştu.Yurt, oğluyla her anının birlikte geçtiğini dile getirerek, "Oğlumla arkadaş, canla kan gibiyiz. Biz birbirimize çok alıştık. Sabah dükkanımızı açarız, akşama kadar kapısı kapanmaz. Erkenden gelirim bereketi olsun diye. Oğlumla iş gelsin diye bekleriz. Müşterilerimize ilgi gösteririz çünkü bizim için çok önemlidir. Gülmesini bilmiyorsan ticaret yapmayacaksın. İnsanları seveceksin. Müşterilerimiz de bizi aileden biri olarak görür." ifadelerini kullandı.Zorluk çekse de bu iş sayesinde çocuklarını büyüttüğünü belirten Yurt, mesleklerin unutulmaması için gençlerin zanaat öğrenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Ferdi Yurt da babasının mesleği yapması için kendisini zorlamadığını, yakından tanıdığı için yapmaya karar verdiği terziliği uzun yıllardır severek icra ettiğini söyledi.Terziliğin titizlik istediğine değinen Yurt, "Öyle müşteriler geliyor ki 'Yarım santim dar veya bol olmuş.' diyor. Bunları normal karşılayıp, 'Yarım santimden ne olacak?' demiyoruz. Müşteri bizim çok önemli. Babadan oğula ekmeğimizin peşindeyiz, işimizi severek yapıyoruz." şeklinde konuştu.
Yurt, sadece işi değil, müşteriyle doğru ve düzgün iletişimi de babasından öğrendiğini belirterek, "Onsuz dükkanın bir anlamı olmuyor. O da aynısını diyor. Ben bir yere gideyim 'Elim işe gitmiyor.' diyor. Arkadaş gibiyiz." dedi.