Mikroplastiklerin içerdigi zararli maddeler kanser nedeni olabilirBiriz Özbakir- Yozgat Bozok Üniversitesi Tip Fakültesi Tibbi Farmakoloji Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Hamdi Temel:- "Mikroplastikler vücutta insan kromozomlarini degistirebilir, bu da kanser ve kisirliga neden olabilir. Ciltte biriken mikroplastikler ise birtakim dermal problemleri ortaya çikarabilir"- "Hem insan hem de çevre sagligi açisindan tek kullanimlik plastik ürünlere alternatif olarak cam ürünler, plastik posetler y
ISTANBUL (AA) - BIRIZ ÖZBAKIR - Yozgat Bozok Üniversitesi Tip Fakültesi Dahili Tip Bölümü Tibbi Farmakoloji Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Hamdi Temel, mikroplastiklerin vücutta insan kromozomlarini degistirerek kansere neden olabilecegi uyarisinda bulundu.
Science Advances dergisinde 2017'de yayimlanan bir arastirmaya göre, 2015'te üretilen plastiklerin yüzde 55'i çöpe atildi, yüzde 25,5'i enerji üretim tesislerinde yakildi, yüzde 19,5'i ise geri dönüstürüldü. Büyük boyutlardaki bu plastiklerin uzun yillar içinde parçalanarak mikroplastiklere dönüsmesi sonucunda toprakta, su yollarinda, okyanuslarda ve havada mikroplastik kirliligi olusuyor. Bu kirlilik sadece çevre sagligini degil insan sagligini da olumsuz etkiliyor.
Hollanda'da yapilan ve sonucu geçen yilin mart ayinda kamuoyuyla paylasilan arastirmada, ilk kez insan kaninda mikroplastik tespit edildigi duyuruldu. Ingiltere'deki Hull Üniversitesi ve Hull York Tip Fakültesinden bilim insanlari da 13 hastanin 11'inin akciger derinliklerinde, insan sagligini tehdit eden 39 mikroplastik partiküle rastlandigini açikladi.
5 milimetreden daha küçük ve çogunlukla petrol türevli olup suda çözünmeyen, düzgün sekilli veya sekilsiz polimerik parçaciklar olan mikroplastiklerin insan sagligina etkileri hakkinda AA muhabirine degerlendirmelerde bulunan Temel, gündelik hayatta sikça kullanilan plastik saklama kaplari, bardak, pet sise gibi ürünlerde Bisfenol A, ftalatlar, agir metaller ve azo boyar maddeler bulundugunu söyledi.
Bu maddelerin yüksek isida, gida ve sivilara nüfuz ederek meme ve prostat kanseri riskini artirabildigini belirten Temel, "Mikroplastikler vücutta insan kromozomlarini degistirebilir, bu da kanser ve kisirliga neden olabilir. Ciltte biriken mikroplastikler ise birtakim dermal problemleri ortaya çikarabilir." dedi.
- Plastiklerdeki kanserojen maddeler
Özellikle asitli içecek kaplarindaki maddelerin çözünme sonucu içecege karistigini anlatan Temel, "Plastik, renklendirici, tatlandirici ve farkli birçok kimyasalin içine bir de karbondioksit gibi bir asit katiyorsunuz. Artik orada öyle reaksiyon mekanizmalari gerçeklesiyor ki siz meyve suyu veya asitli içecek içtiginizi zannediyorsunuz ama onun yaninda belki binlerce, milyonlarca mikroplastik de içiyorsunuz." diye konustu.
Kanserojen oldugu kanitlanmis Bisfenol A maddesinin bazi biberon ve damacanalarda bulundugunu bildiren Temel, özellikle biberonlarda Bisfenol A maddesinin kullanilmamasi gerektigini, biberonun içindeki mama veya süt her isitildiginda gidaya geçen Bisfenol A miktarinin da arttigini vurguladi.
Sicak yiyecek ve içeceklerin plastik içerikli ürünlerde tüketilmemesi gerektiginin altini çizen Temel, maliyeti düsürmek için üretilen çok ince plastik bardaklarla tüketilen 70-90 derece sicakligindaki içeceklerin, içinde bulundugu plastik malzemeyi isi etkisiyle çözerek bilesiklere ayirdigini, bunlarin ise tehlikeli kanserojen maddeler oldugunu ifade etti.
Plastiklerde kullanilan ve kanserojen bir baska madde olan azo boyar maddelerin yani renklendiricilerin plastik bir oyuncaga temas yoluyla bile deriye geçebildigini anlatan Temel, bu maddelerin deriye geçmesinin ciltte tahris ve cilt kanserine neden olabilecegi uyarisinda bulundu.
- "Pet siselere çok dikkat edilmesi gerekiyor"
Pet siselerle ilgili 2016'da yaptiklari bir arastirmada, bu siselerin içinde 5 ayri kimyasal maddeye rastladiklarini aktaran Temel, su bilgileri paylasti:
"Pet siselere çok dikkat edilmesi gerekiyor çünkü bunlardan suya geçen kimyasallarin kanserojen etkileri olabiliyor. Yaptigimiz çalismalarda ne yazik ki UV emici bir madde olan Chimassorb 81 ve diger ikisi stabilizatörler olan Oleamide ve Irgafos 168'e rastladik. Ikinci asamada, 500 mililitre pet sise suyu güneste agzi kapali bir sekilde 8 gün beklettik. Benzer ön hazirlik asamalarindan geçirilen suyu cihazda analiz ettik ve rastladigimiz maddelere ek olarak Antioxidant 2246 ve BHT maddelerinin de suya geçtigini tespit ettik."
Plastigin çigir açan bir bulus olarak hayata girdigi fakat su an ihtiyacin çok disinda, gereksiz kullanildigi görüsünü paylasan Temel, "Evde yaptigimiz sarmalar bile plastige hapsedilmis sekilde marketlerde satiliyor. Çilekler, meyveler, sebzeler her seyi plastiklere hapsetmisiz. Niye? Iste ögrenciler, 'Hocam ben bekar yasiyorum, hemen gidip hazir aliyorum.' diyorlar. Belki o an için hakli ama eger siz her gün bunu aliskanlik edinirseniz, bu kimyasallar vücutta birike birike rahat durmayacak, eninde sonunda bunlarin bir tesiri olacaktir." sözlerini sarf etti.
- "Plastige alternatif cam ürünler kullanilmali"
Dünyada yillik yaklasik 400 milyon ton plastik üretildigini ve bunun, on milyondan fazla çöp kamyonunun tasidigi yüke denk geldigini isaret eden Temel, bu plastik atigin çogunun ya yakildigini ya da düzenli depolama alanlarina gönderilerek havayi, topragi ve okyanuslari kirlettigini kaydetti.
Prof. Dr. Hamdi Temel, sözlerini söyle tamamladi:
"Hem insan hem de çevre sagligi açisindan tek kullanimlik plastik ürünlere alternatif olarak cam ürünler, plastik posetler yerine bez torbalar kullanilmasi gerekiyor. Plastik kullanmamak kansere yakalanmaktan daha iyidir. Kanser olan bir hastayi iyilestirmeye çalismak gelismisligin ölçüsü degil. Gelismisligin ölçüsü insanlari kansere yakalatmamaktir. O da suurla bilgiyle egitimle olur."