Karabük Üniversitesi akademisyenleri mide kanseri tanisinda yeni yöntem gelistirdiAhmet Özler- Doç. Dr. Haci Mehmet Kayili:- "Bizim gelistirdigimiz yöntem biyoanalitik, biyokimyasal bir yöntem. Bu yöntemle patolojik bir analize gerek kalmadan mide kanseri tanisi 3 saatlik bir süre içerisinde konulabilmektedir. Böylelikle çok daha hizli bir sekilde hastalara tani konulup tedavi süreci hizli bir sekilde baslayabilmektedir"
KARABÜK (AA) - Karabük Üniversitesi (KBÜ) Mühendislik Fakültesi Tip Mühendisligi Bölümünde görevli akademisyenler, mide kanseri tanisinda yeni bir yöntem gelistirdi.
KBÜ Tip Fakültesi Ögretim Üyesi Dr. Ögr. Üyesi Harun Erol, Hacettepe Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Salih ve KBÜ Biyomedikal Mühendisligi yüksek lisans mezunu Deniz Baran Demirhan'in da destegiyle Doç. Dr. Haci Mehmet Kayili ve Dr. Ögr. Üyesi Hakan Yilmaz öncülügünde mide kanserinin hizli ve dogru tanisi için çalisma yürütüldü.
Doç. Dr. Haci Mehmet Kayili, gazetecilere, mide kanserinin Türkiye'de ve dünyada en sik görülen kanser türlerinden biri oldugunu söyledi.
Erken tani konuldugu takdirde tedavinin verimli oldugunu aktaran Kayili, "Mide kanserinin tanisini daha hizli ve dogru yapabilmek için biyoanalitik bir yöntem gelistirdik. Normalde konvansiyonel yöntemlerle mide kanseri tanisinda endoskopi yöntemi kullanilmaktadir." dedi.
Hastadan alinan örneklerin patoloji birimine iletildigini ve burada bir hafta gibi bir sürede sonuçlarin çiktigini anlatan Kayili, "Bizim gelistirdigimiz yöntem; biyoanalitik, biyokimyasal bir yöntem. Bu yöntemle patolojik bir analize gerek kalmadan mide kanseri tanisi 3 saatlik bir süre içerisinde konulabilmektedir. Böylelikle çok daha hizli bir sekilde hastalara tani konulup tedavi süreci hizli bir sekilde baslayabilmektedir." diye konustu.
Elde edilen sonuçlarin Analyst'te (Ingiltere'de yayimlanan bilimsel dergi) yayimlanmaya kabul gördügünü aktaran Kayili, söyle devam etti:
"Bu çalismalari ilerleyen zamanlarda diger kanser türlerini içerecek sekilde genisletmeyi planliyoruz. Özellikle 'biyosivilar' dedigimiz kan, tükürük ve idrar gibi örneklerde de çalismayi genisleterek daha fazla kanserin hizli bir sekilde taranmasini ve böylelikle hizli tani konularak tedavi süreçlerinin hizli bir sekilde baslatilmasini amaçliyoruz. Bu çalismalar öncü çalismalar. Tani kitine dönüsebilmesi için daha çok uluslararasi çalisma yapilmasi gerekmektedir. Yurt disindaki örneklemler kullanilarak, uluslararasi örneklem agi kurularak bizim burada elde ettigimiz sonuçlarin dogrulugu tespit edildigi takdirde biz bunun olacagina inaniyoruz. Dolayisiyla bu artik bir kit haline gelecek ve dünyada kullanilma imkani olabilecek bir biyokimyasal yöntem olarak kabul edilebilir hale gelecektir."
- "Yüzde 96 civarinda dogruluk orani yakaladik"
Dr. Ögr. Üyesi Hakan Yilmaz ise olusturduklari veri seti sayesinde yüzde 96 civarinda dogruluk orani yakaladiklarini ve ilerleyen süreçte farkli kanser türlerinde farkli teknikleri deneyerek çok daha iyi sonuçlar elde etmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Yilmaz, 33 kanserli dokudan ve 31 normal dokudan aldiklari örnekleri çogaltarak 250 örnekten olusan bir veri seti olusturduklarini dile getirerek, "Bu veri setiyle siniflandirma uyguladik. Bu siniflandirma sonucunda da çapraz dogrulamalarimizi gerçeklestirerek yüzde 96 civarinda bir dogruluk orani yakaladik. Baktiginizda yüksek bir oran. Dolayisiyla da yaklasik bir hafta süren kanser ön tanisi sürecini 3 saatlik bir süreye indirmis olduk. Bunu da su an yüksek bir basariyla gerçeklestirebiliyoruz." ifadelerini kullandi.