Ingiltere'de göçmen kökenli Basbakan'in göç politikalari "beyaz üstünlükçü kolonyal" tarihin izini tasiyorHalil Ibrahim Medet- Northumbria Üniversitesi Doktor Ögretim Üyesi Karolina Augustova:- "Kapali ve tehlikeli sinir geçisleri kaçakçilara olan talebi artiriyor ve bu nedenle kaçakçilik aglari ve elde ettikleri kar büyüyor. Birlesik Krallik baglaminda 'tekneleri durdurun' politikasi, insan kaçakçiliginin bu dinamiklerini yeniden harekete geçirecek"- "(Ingiltere Basbakani) Rishi Sunak ve Içis
admin
ISTANBUL (AA) - HALIL IBRAHIM MEDET - Ingiltere'nin göçmen kökenli Basbakani Rishi Sunak'in sundugu düzensiz göçmenlerin Mans Denizi üzerinden Ingiltere'ye girislerini engellemeyi amaçlayan yasa tasarisi, uluslararasi göç hukukuna aykiri oldugu ve göçmenleri insan kaçakçilarina yönelttigi gerekçesiyle elestiriliyor.
Avrupa'da düzensiz göç ve insan kaçakçiligi üzerine arastirmalar yapan Northumbria Üniversitesi Doktor Ögretim Üyesi Karolina Augustova, AA muhabirine, Basbakan Rishi Sunak ve Içisleri Bakani Suella Braverman gibi göçmen kökenli siyasetçiler eliyle yürütülen göç politikalarinin aslinda "beyaz üstünlükçü kolonyal" tarihten kaynaklandigini anlatti.
Augustova, Basbakan Sunak'in "Yasa Disi Göç Yasa Tasarisi"na iliskin basin toplantisinda, "(Göçmen) Teknelerini durdur" ifadesinin yazili oldugu kürsüde konustugunu animsatarak, söyle devam etti:
"Tekneleri durdurun politikasi yanlis bir mantiga dayaniyor. Düzensiz göçmenler siniri geçip geçmeme kararini sinir kontrollerine göre yapmazlar. Düzensiz göçmenlerin hedefi kendileri ve aileleri için daha iyi bir yasam kurmaktir. Bu arzu, Sunak'in tekneleri durdurun politikasi da dahil olmak üzere devletler tarafindan getirilen sinir kurallarindan daha güçlüdür."
- "Kapali ve tehlikeli sinir geçisleri kaçakçilara olan talebi artiriyor"
Avrupa'da yaptigi arastirmalari sirasinda görüstügü pek çok düzensiz göçmenin, yillar boyu sinirda mahsur kalmalarina, irkçi politikalara, siddete ve hatta sinir muhafizlarinin iskencelerine ragmen yolculuklarini tamamladigini belirten Augustova, "Vergi mükelleflerinden toplanan paralarla kurulan pahali sinir kontrollerine ayrilan bütçeler bu sekilde çöpe atiliyor. Sadece Ukrayna'dan gelen beyaz mülteciler degil tüm siginmacilar için esit derecede güvenli ve yasal yollara ihtiyaç var." diye konustu.
Augustova, düzensiz göçmenlerin ülkelerinden hedef ülkelerine gitmek isterken yasal ve güvenli yollar bulamadiklari için çok yüksek rakamlar ödeyerek insan kaçakçilariyla anlastiklarini kaydederek, su degerlendirmede bulundu:
"Kapali ve tehlikeli sinir geçisleri kaçakçilara olan talebi artiriyor. Bu nedenle kaçakçilik aglari ve elde ettikleri kar büyüyor. Birlesik Krallik baglaminda tekneleri durdurun politikasi, insan kaçakçiliginin bu dinamiklerini yeniden harekete geçirecek. Bu tehlikeli yolculuk büyük oranda bogulmalarla ölümlerle sonuçlaniyor. Bu durum akademisyenler tarafindan ABD-Meksika sinirindan Avrupa, Afrika ve Orta Dogu sinirlarina kadar gözlemlenen yaygin bir tablo. Tekneleri durdurun politikasi, göç hareketliligini durdurmayacak. Birlesik Krallik baglaminda da insan kaçakçiliginin ayni dinamiklerini yeniden harekete geçirecek ve kaçakçilara duyulan güveni artiracak."
Arastirmalari sirasinda ödeyecek parasi olmadigi için insan kaçakçilarina "emegiyle" ödeme yapan birçok düzensiz göçmenle karsilastigini aktaran Augustova, su ifadeleri kullandi:
"Bahsettigim bu kisiler, genellikle kaçakçilar için en tehlikeli ve kirli isi yani karada insan kaçakçiligi yapiyordu. Sinirda yakalanip insan kaçakçiligi yapmakla suçlanan kisiler genellikle büyük suç örgütlerinin üyelerinden ziyade hayatta kalmak için para kazanmaya çalisan kendi de baska bir ülkeye siginmak isteyen kisiler. Tekneleri durdurun politikalari suçlulari degil, genellikle sinir rejimleri tarafindan magdur edilen insanlari cezalandiriyor."
- "Göçmen karsiti politikalar beyaz üstünlükçülüge ve sömürgecilige dayaniyor"
Augustova, beyaz üstünlükçü kolonyal zihniyetin geçmiste kaldigi görüsünün dogru olmadigini, bugünkü göçmen karsiti politikalarin kolonyal tarih ve mantik üzerine kuruldugunu dile getirerek, "Göçmenler, sömürge döneminde de simdikine benzer söylemlerle irk ve cinsiyet varsayimlari üzerinden güvenlik ve toplumsal uyuma tehdit olarak görülüyordu. Irkçi düsünce, kolonyal dönemdekine benzer sonuçlar üretiyor. Irksallastirilan düzensiz göçmenler, Avrupa sinirlarinda fiziksel saldiriya ugruyor, iskence görüyor, öldürülüyor veya ölüme terk ediliyor." seklinde konustu.
Rishi Sunak'in Güneydogu Afrikali Hindu bir ailenin oglu olduguna ve Içisleri Bakani Suella Braverman'in da Hint kökenli bir ailede dünyaya geldigine isaret eden Augustova, sözlerini söyle tamamladi:
"Rishi Sunak ve Içisleri Bakani Suella Braverman gibi sömürge ve göç geçmisine sahip kisilerin, siddet mantigina dayanan politikalari yeniden uygulamaya koymasi ve kendi ailelerinin muhtemelen yillar önce yasadigina benzer durumdakilere zorluk çikarmasi çok saçma. Aralarinda Isçi Partisinin de bulundugu siyasi partiler, oy toplamak için yabanci düsmani popülist yönetim anlayisiyla göçe karsi sert önlemler öneriyor. Hükümetteki kisileri sadece sömürge dönemine ait kisisel geçmisleri olan kisiler olarak düsünemeyiz. Onlar ayni zamanda Brexit'ten sonra Birlesik Krallik'ta öne çikan irkçi siyasi ortamda basarili olmak ve oy toplamak isteyen kisiler."
- Ingiltere'den düzensiz göçmen geçislerini engelleyecek yeni yasa tasarisi
Içisleri Bakani Braverman, martta hükümetin hazirladigi tasarinin yasalasmasiyla ülkeye botlarla kaçak yollardan giren düzensiz göçmenlerin, herhangi bir adli inceleme ve kefalete tabi tutulmadan 28 gün içinde sinir disi edilecegini, yasal islemlerin sinir disi edildikten sonra uzaktan yapilacagini kaydetmisti.
Braverman, yalnizca 18 yas altinda olup sagligi seyahate uygun olmayanlar ile ülkesinde hayati tehlikesi bulunanlarin sinir disi islemlerinin daha uzun sürede gerçeklesecegini açiklamisti.
Birlesmis Milletler Mülteciler Yüksek Komiserligi (UNHCR) de yaptigi açiklamada, mevcut haliyle tasarinin, Içisleri Bakanligini, düzensiz göçmenlerin Ingiltere iltica sistemine erisimini engellemeye zorladigini belirterek, tasaridan "derin endise" duyuldugunu bildirmisti.
