Bütün baş ağrılarının ortak noktası: Baş ağrınızın kaynağı ne? Tetikleyici mi, eşlikçi mi?

Yeni araştırma boyun ağrısı ve iltihabını migren ve gerilim tipi baş ağrılarıyla ilişkilendiriyor. Çalışmanın baş yazarı Nico Sollmann, bu kaslardaki değişikliklerin, bir kişinin son 30 gün içinde yaşadığı baş ağrısı gün sayısı ile boyun ağrısı arasındaki anlamlı ilişkiyi ortaya koyduğunu belirtti. Boyun ağrısını tedavi etmek her iki durumu da hafifletmenin anahtarı olabilir.Son yıllarda yapılan araştırmalar, boyun ağrısının baş ağrılarına, özellikle de gerilim tipi baş ağrısı ve migrene yol açabileceğini gösteriyor. The Journal of Headache and Pain dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, araştırmacılar 50 kişi üzerinde boyun ağrısı ve baş ağrıları arasındaki ilişkiyi incelemek için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) teknolojisini kullandılar.Çalışma, boyun ağrısı ile her iki baş ağrısı türü arasında güçlü bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, boyun ve omuzlara uzanan trapezius kasında, bu baş ağrılarını yaşayan bireylerde enflamasyondan kaynaklanan ince değişiklikler de gözlemlendi.Çalışmanın baş yazarı Nico Sollmann, bu kaslardaki değişikliklerin, bir kişinin son 30 gün içinde yaşadığı baş ağrısı gün sayısı ile boyun ağrısı arasındaki anlamlı ilişkiyi ortaya koyduğunu belirtti.Sollmann, bulguların, baş ağrıları ve boyun arasındaki karşılıklı etkileşimi anlamamız için önemli nesnel kanıtlar sunduğunu vurguladı.Sollmann'ın araştırması, boyun ağrısı ve baş ağrısı arasındaki bağlantıyı inceleyen ilk çalışma değil. Neurology dergisinde yayımlanan başka bir araştırmada, boyun ağrısının migrenin başlangıcından önce, migren sırasında ve sonrasında oldukça yaygın olduğu bulundu.New York'taki Albert Einstein Tıp Fakültesi'nde nöroloji profesörü olan ve bu çalışmanın yazarı olan Dawn C. Buse, boyun ağrısının bazen bir migren tetikleyicisi olarak görüldüğünü ancak bunun aynı zamanda migren atağının başlamasıyla birlikte sinir sistemi aktivitesinin arttığının bir göstergesi olabileceğini belirtti. Buse, boyun ağrısının, migren tedavisine başlamak için bir uyarı işareti olabileceğini ifade etti.Klinik nöroloji profesörü Jessica Ailani, boyun ağrısını hafifletmek için çeşitli farmakolojik olmayan tedavi yöntemlerinin etkili olabileceğini belirtiyor. Bunlar arasında masaj, akupunktur, germe egzersizleri ve sıcak ya da soğuk kompresler (hangi yöntem kişinin daha rahat hissetmesine sebep oluyorsa) yer alıyor. Ayrıca, iş yerindeki ergonomik düzenin iyileştirilmesi ve uyku için daha destekleyici bir yastık kullanılması da faydalı olabilir. Ailani, araştırmaların, boyun kaslarındaki hassas noktalara baskı uygulamayı içeren miyofasyal gevşetme ve germe tekniklerinin migrenin şiddetini ve boyun hareketliliğini artırmada etkili olduğunu gösterdiğini ekliyor.Sollmann’ın araştırma ekibi ise, boyun kaslarını non-invaziv bir şekilde uyarmak ve boyun ağrısını hafifletmek için tekrarlayan periferik manyetik stimülasyon (rPMS) yöntemini kullandı. Bu tedavi sırasında, özel bir cihazla ağrıyı azaltmak amacıyla periferik sinirlere darbeli manyetik stimülasyon uygulanıyor. Sollmann, "rPMS uygulamaları ile baş ağrılarında azalma gözlemledik" diyor.Ayrıca, boyun ağrısı, gerilim tipi baş ağrısı veya migren atakları sırasında, asetaminofen veya ibuprofen gibi reçetesiz ilaçların da rahatlama sağlayabileceğini belirtiyor.

Bütün baş ağrılarının ortak noktası: Baş ağrınızın kaynağı ne? Tetikleyici mi, eşlikçi mi?
Bütün baş ağrılarının ortak noktası: Baş ağrınızın kaynağı ne? Tetikleyici mi, eşlikçi mi?

Yeni araştırma boyun ağrısı ve iltihabını migren ve gerilim tipi baş ağrılarıyla ilişkilendiriyor. Çalışmanın baş yazarı Nico Sollmann, bu kaslardaki değişikliklerin, bir kişinin son 30 gün içinde yaşadığı baş ağrısı gün sayısı ile boyun ağrısı arasındaki anlamlı ilişkiyi ortaya koyduğunu belirtti. Boyun ağrısını tedavi etmek her iki durumu da hafifletmenin anahtarı olabilir.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, boyun ağrısının baş ağrılarına, özellikle de gerilim tipi baş ağrısı ve migrene yol açabileceğini gösteriyor. The Journal of Headache and Pain dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, araştırmacılar 50 kişi üzerinde boyun ağrısı ve baş ağrıları arasındaki ilişkiyi incelemek için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) teknolojisini kullandılar.
Çalışma, boyun ağrısı ile her iki baş ağrısı türü arasında güçlü bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, boyun ve omuzlara uzanan trapezius kasında, bu baş ağrılarını yaşayan bireylerde enflamasyondan kaynaklanan ince değişiklikler de gözlemlendi.
Çalışmanın baş yazarı Nico Sollmann, bu kaslardaki değişikliklerin, bir kişinin son 30 gün içinde yaşadığı baş ağrısı gün sayısı ile boyun ağrısı arasındaki anlamlı ilişkiyi ortaya koyduğunu belirtti.
Sollmann, bulguların, baş ağrıları ve boyun arasındaki karşılıklı etkileşimi anlamamız için önemli nesnel kanıtlar sunduğunu vurguladı.
Sollmann'ın araştırması, boyun ağrısı ve baş ağrısı arasındaki bağlantıyı inceleyen ilk çalışma değil. Neurology dergisinde yayımlanan başka bir araştırmada, boyun ağrısının migrenin başlangıcından önce, migren sırasında ve sonrasında oldukça yaygın olduğu bulundu.
New York'taki Albert Einstein Tıp Fakültesi'nde nöroloji profesörü olan ve bu çalışmanın yazarı olan Dawn C. Buse, boyun ağrısının bazen bir migren tetikleyicisi olarak görüldüğünü ancak bunun aynı zamanda migren atağının başlamasıyla birlikte sinir sistemi aktivitesinin arttığının bir göstergesi olabileceğini belirtti. Buse, boyun ağrısının, migren tedavisine başlamak için bir uyarı işareti olabileceğini ifade etti.
Klinik nöroloji profesörü Jessica Ailani, boyun ağrısını hafifletmek için çeşitli farmakolojik olmayan tedavi yöntemlerinin etkili olabileceğini belirtiyor. Bunlar arasında masaj, akupunktur, germe egzersizleri ve sıcak ya da soğuk kompresler (hangi yöntem kişinin daha rahat hissetmesine sebep oluyorsa) yer alıyor. Ayrıca, iş yerindeki ergonomik düzenin iyileştirilmesi ve uyku için daha destekleyici bir yastık kullanılması da faydalı olabilir. Ailani, araştırmaların, boyun kaslarındaki hassas noktalara baskı uygulamayı içeren miyofasyal gevşetme ve germe tekniklerinin migrenin şiddetini ve boyun hareketliliğini artırmada etkili olduğunu gösterdiğini ekliyor.
Sollmann’ın araştırma ekibi ise, boyun kaslarını non-invaziv bir şekilde uyarmak ve boyun ağrısını hafifletmek için tekrarlayan periferik manyetik stimülasyon (rPMS) yöntemini kullandı. Bu tedavi sırasında, özel bir cihazla ağrıyı azaltmak amacıyla periferik sinirlere darbeli manyetik stimülasyon uygulanıyor. Sollmann, "rPMS uygulamaları ile baş ağrılarında azalma gözlemledik" diyor.
Ayrıca, boyun ağrısı, gerilim tipi baş ağrısı veya migren atakları sırasında, asetaminofen veya ibuprofen gibi reçetesiz ilaçların da rahatlama sağlayabileceğini belirtiyor.