Uzmanindan "ailede yatkinlik varsa parkinson hastaligina dikkat edilmesi gerekir" uyarisiGökhan Yildiz- Çamlica Erdem Hastanesi Nöroloji Uzmani Dr. Riza Caferzade:- "Daha genç yasta görülen parkinson hastalarinda genellikle genetik faktörler rol oynar"

Uzmanindan "ailede yatkinlik varsa parkinson hastaligina dikkat edilmesi gerekir" uyarisiGökhan Yildiz- Çamlica Erdem Hastanesi Nöroloji Uzmani Dr. Riza Caferzade:- "Daha genç yasta görülen parkinson hastalarinda genellikle genetik faktörler rol oynar"

ISTANBUL (AA) - Çamlica Erdem Hastanesi Nöroloji Uzmani Dr. Riza Caferzade, "Daha genç yasta görülen parkinson hastalarinda genellikle genetik faktörler rol oynar." ifadelerini kullandi.

Hastaneden yapilan açiklamada görüslerine yer verilen Caferzade, anne babada veya yakin akrabalarda parkinson öyküsü bulunan kisilerde hastaligin görülme orani, toplumun geneline kiyasla daha yüksek belirtti.

11 Nisan Dünya Parkinson Hastaligi Günü’ne açiklamalarda bulunan Caferzade, "Parkinson hastaligi genellikle 40-75 yaslari arasinda, siklikla da 60 yasin üzerinde basliyor." ifadelerini kullandi.

Caferzade, beyindeki dopamin maddesi beyin hücrelerinin birbirleriyle haberlesmesini, koordinasyonunu ve kisinin hareketlerinin kontrolünü saglayan, nöromodülatör rol oynayan bir molekül oldugunu kaydetti.

Riza Caferzade, "Parkinson hastaligi bu maddeyi üreten hücrelerin bozulmasi sonucu ortaya çikar. Dopamin seviyesinin anormal derecede düsmesi hareketlerde yavaslama, titreme, kaslarda sertlesme, durus ve denge bozukluklari, konusma güçlügü gibi belirtiler ortaya çikarir." degerlendirmesinde bulundu.

Yapilan arastirmalara göre, 65 yas üzeri hastalarda her 100 kisiden birinin parkinson hastasi oldugunu açiklayan Caferzade, "Daha genç yasta görülen hastalarda genellikle genetik faktörler rol oynar. Anne babada veya yakin akrabalarda parkinson öyküsü bulunan kisilerde hastaligin görülme orani, toplumun geneline kiyasla daha yüksek." ifadelerini kullandi.

Hastaligin seyrinde beyin hücrelerinin normalden daha hizli kaybedildigini belirten Caferzade, sunlari kaydetti:

"Hastalik genellikle sinsi baslar, belirtiler yillar içinde ilerler. Bu nedenle kisi genelde hastaligin ne zaman basladigini söyleyemez. Zamanla semptomlar belirgin hale gelir ve daha da ilerledikçe kisinin günlük yasam aktivitelerini yapmasi zorlasarak islevselligi azalabilir. Hastalarin bize basvurmalarinin en sik nedeni hareketlerde yavaslama ve titremedir. Parkinson teshisi koyulan hastalarin yaklasik yüzde 80’inde titreme görülür. El ve ayak gibi uzuvlarda baslayan titreme zamanla kol ve bacaklara yayilabilir. Hatta bazen dili, dudaklari, çeneyi de etkileyebilir. Bu belirtilerin gözlemlenmesi durumunda vakit kaybetmeden bir nöroloji uzmanina basvurulmasi gerekir. Kaslardaki sertlesmeler nedeniyle tek tarafli omuz agrisi da parkinson hastaliginin erken belirtilerinden biri olarak karsimiza çikiyor. Ilerleyen evrelerde denge kaybi ve düsmeler önemli bir sorun haline geliyor.

Ayrica harekete baslamada güçlük çekme ve aniden ayaklari yere yapismis gibi donup kalma da hastalarimizda rastladigimiz bulgulardan. Genel muayenede hastadaki belirtilere, hastanin tibbi öyküsüne bakilarak parkinson tanisi koyuyoruz. Parkinsonun uzun süreli, yavas ilerleyen bir hastalik olmasi nedeniyle tedavide hastanin ve ailesinin hekimle uzun yillar is birligi yapmasi gerekiyor. Bununla birlikte tedavi asamasinda hastanin eksik dopamin seviyesinin tamamlamasina yönelik uygun ilaç veriyor ve bu ilaçlarin düzenli olarak kullanilmasini bekliyoruz. Ileri evrelerdeki hastalar ve medikal tedaviye yanit vermeyenlerde cerrahi tedaviler iyi bir seçenek olabiliyor. Son yillarda gelistirilmis olan ve ülkemizde de uygulanan ameliyatlarla vücuttaki titremelerin giderilmesi ve hastalarin yardima ihtiyaç duymadan hayatini idame ettirebilmeleri saglaniyor."

Parkinsonda tibbi tedavinin yani sira egzersizin öneminin de altini çizen Riza Caferzade, fiziksel engeli olmayan hastalarin hareketli bir yasam tarzini benimseyerek uzun hastalik seyriyle daha iyi basa çikabildiklerini açikladi.

Caferzade, "Biz de bu anlamda hastanin ihtiyaçlari ve hareket kabiliyetleri dogrultusunda egzersiz yapmasini öneriyoruz. Egzersizin kisinin kendisini daha iyi hissetmesinin yani sira kas sertligi ve hareket yavasligi üzerinde de olumlu etkisi bulunuyor." degerlendirmesinde bulundu.