Türkiye'den BM'ye sunulan raporlar yaslilarin sosyal yasamda karsilastigi zorluklara dikkati çektiGülçin Kazan Döger- Senex Yaslanma Çalismalari Dernegi Kurucu Üyelerinden Doç. Dr. Özgür Arun:- "2021'de 2 bin 33, 2022'de ise 2 bin 97 yasliya yönelik hak ihlali ve ayrimcilik vakasi gerçeklesti. Bunlarin önemli bir kismi saglik hizmetlerine erisim sirasinda yasadiklari sorunlarla ilgiliydi"- "Kanuna ragmen uygulamada istihdam ederken 35-40 yasin üst sinir olarak konuldugunu görüyoruz. Zaten ülke
ISTANBUL (AA) - GÜLÇIN KAZAN DÖGER - Türkiye'de yaslilarin saglik hizmetlerine erisim ve sosyal yasama katilimina dair raporlar, yaslilarin sosyal yasamda karsilastiklari zorluklari ve maruz kaldiklari ayrimci uygulamalari ortaya koydu.
Senex Yaslanma Çalismalari Dernegi Kurucu Üyelerinden, Akdeniz Üniversitesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Arun, AA muhabirine, Senex Izleme Derneginin 3-6 Nisan'da gerçeklesen Birlesmis Milletler Yaslanma Açik Uçlu Çalisma Grubu (OEWG) toplantilarinda sundugu "Türkiye'de yaslilarin saglik ve sosyal katilim hakki" konulu raporlarini degerlendirdi.
Arun, Türkiye'de yasli haklarinin Anayasa'yla güvence altina alindigini belirterek, "Anayasa'mizin 10'uncu maddesi yaslilarin haklarini etkin kullanmalari için sunulacak hizmetlerin esitlik ilkesine aykiri sayilamayacagini, 61'inci maddesi yasli insanlarin korunmasinin devletin ödevleri arasinda sayildigini bildirir. Ayrica Anayasa'da saglik hakkina erisimde ayrimcilik yasaklanmistir. Bu ana çerçeve Türkiye'de çok net." diye konustu.
Yasal çerçeveye ragmen Türkiye'de yaslilarin saglik hizmetlerine erisimde bazi sikintilar yasadigini kaydeden Arun, "Senex'e göre 2021'de 2 bin 33, 2022'de ise 2 bin 97 yasliya yönelik hak ihlali ve ayrimcilik vakasi gerçeklesti. Bunlarin önemli kismi saglik hizmetlerine erisim sirasinda yasanan sorunlarla ilgiliydi." ifadesini kullandi.
- Kentlerde ve kirsaldaki yaslilar saglik hizmetlerine esit erisemiyor
Arun, saglik hizmetlerine ayni kalitede erisimde kir ve kent ayrimi olduguna isaret ederek, köyde yasayan yasli kisilerin, kentte sunulan saglik hizmetlerine erisebilmek için seyahat etmesi gerektigini ve bunun fazladan maliyet olusturdugunu söyledi.
Yaslilarin bakim alaninda da sorun yasadigini ifade eden Arun, "Huzurevine kabul edilmek için 60 yasini doldurmus olmak gerekiyor ya da yaslilik ayligi alabilmek için 65 yasi doldurmus olmak gerekiyor. Oysa özel durumlar olabilir. Kisinin demans, Alzheimer gibi özel hastalik durumu olabilir. Mutlaka bakim hizmeti bu sartlar göze önüne alinarak düzenlenmeli." degerlendirmesinde bulundu.
Arun, yoksul yaslilar arasinda en kirilgan grubun kadinlar olduguna dikkati çekerek, "Tek basina yasayan yasli kadinlar ve hiç çocugu olmamis veya çocuklarini yitirmis yaslilar saglik hakkindan yararlanamiyor. Özellikle engelli yaslilar, saglik kurumlarina erismekte güçlük çekiyor." diye konustu.
Saglik hizmetine erisemeyen yaslilara, hizmet götürme sorumlulugunun yerel yönetimlere verildigini animsatan Arun, "Yerel yönetimlerin birbirinden farkli kapasiteleri, bütçeleri, insan kaynaklari var. Kimi büyüksehir belediyelerinin kapasiteleri güçlü ve uzmanlari bu konuda yetkinken, hizmetleri eksiksiz biçimde sunabiliyorken, özellikle ilçe belediyeleri hizmet sunmayla ilgili sorun yasiyor." sözlerini sarf etti.
Arun, saglik hizmetlerine erisimde kolaylik saglamasi ve yerel yönetimlerdeki is yükünü azaltilmasi amaciyla e-Devlet gibi uygulamalarin hayata geçirildigini hatirlatarak, sunlari dile getirdi:
"Bazi alanlarda dijital hizmetler sunulmaya baslandi ancak yeni esitsizlikler ortaya çikti. Çünkü özellikle yoksul yasli insanlarin dijital esitsizligin önemli tarafini olusturdugu biliniyor. Öncelikle dijital hizmetlere erisebilmek için dijital araçlara sahip degiller. Yani internet, bilgisayar gibi birtakim dijital araçlara sahip olmayan yoksul yaslilar, dijitale aktarilan hizmetlerden yararlanamiyor."
- "Yasal düzenlemelere ragmen yaslilar toplumsal katilimda sorun yasiyor"
Türkiye'de yaslilarin toplumsal yasama katilimini da degerlendiren Arun, sunlari kaydetti:
"Alisveris merkezlerinin ortak kullanim alanlari düzenlenirken, yasli insanlarin da dikkate alinmasi gerektigine isaret eden kanunlar var. Yaslilarin deneyim ve bilgi noksanliklarini istismar eden ve kamusal yasama saglikli katilimini engelleyen ticari reklamlarin yapilamayacagina hükmediliyor. Peki bu kadar yasal düzenleme varken, nasil oluyor da yaslilar hala toplumsal yasama katilimla ilgili sorun yasiyor? Demek ki uygulamada bazi eksiklikler var."
Doç. Dr. Özgür Arun, özel sektörde istihdam için yasal yas sarti olmamasina karsin uygulamada sektöre ve egitim düzeyine göre istihdam yasinin degisiklik gösterdigine vurgu yaparak, "Kanuna ragmen uygulamada istihdam ederken 35-40 yasin üst sinir olarak konuldugunu görüyoruz. Zaten ülkemizde kadinlarin istihdam edilmesiyle ilgili önemli bir sorun var, zaten ayrimcilik yasiyorlar, buna bir de yas ayrimciligi ekleniyor." görüsünü paylasti.
Yaslilarin finansal hizmetlerden yararlanmalari konusunda da yasal engel olmadigini belirten Arun, özellikle krediler ve özel saglik sigortasi için üst yas siniri uygulandigini ve yaslilar için sartlarin zorlastirildigini dile getirdi.
Arun, yaslilarin kamusal alana erisiminde de sorunlar oldugunu ifade ederek, "Yaslilar, toplu tasima hizmetinden sikayet ediyorlar ve açikça sunu söylüyorlar, 'Otobüsler durakta bizi gördüklerinde durmuyor.' Engelli yaslilar, kendilerine yönelik seyahat hakkinin ve kamusal yasama katilim hakkinin nasil engellendigine isaret ediyor." diye konustu.
Toplumda yas ayrimciligi ile ilgili farkindaligin düsük olduguna dikkati çeken Arun sözlerini söyle tamamladi:
"Türkiye'deki yaslilarin yüzde 10'u yas ayrimciligina iliskin sorun yasadigini söylüyor. Yoksul yaslilar söz konusu oldugunda yas ayrimciligi 2 katina çikiyor. Yasli insanlar servet üretemez duruma düstüklerinde, engelli konuma düstüklerinde daha fazla yas ayrimciligina maruz kaliyor. Bu tip ayrimciliklari önlemek için hem yasal düzenlemelerin olmasi gerekiyor hem de bu yasal düzenlemeleri uygulayacak birtakim mekanizmalarin gelistirilmesi gerekiyor."