Istanbul Bilgi Üniversitesi ÇOÇA'dan depremden etkilenen çocuklarla iletisimle ilgili bilgilendirmeHatice Senses Kurukiz- ÇOÇA Koordinatörü Gözde Durmus: - "Bölgede saha çalismalari gerçeklestiren gönüllülerin çocuklarla iletisim ve psikolojik ilk yardim gibi temel egitimleri almalari çok önemli"
ISTANBUL (AA) - Istanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalismalari Birimi (ÇOÇA), deprem felaketinden etkilenen çocuklarin haklarinin ve iyi olma hallerinin gözetilmesi için dikkat edilmesi gerekenleri paylasti.
Üniversiteden yapilan açiklamada görüslerine yer verilen ÇOÇA Koordinatörü Gözde Durmus, afet durumlarinda çocuklarla ilgilenen kisilerin yetkin, çocuklarla iletisim konusunda egitimli ve donanimli olmasi gerektiginin önemine degindi.
Durmus, deprem sonrasinda afet bölgesine giderek çocuklarla çalisma yapmak isteyen çok kisi oldugunu belirterek, çocuklarin psiko-sosyal açidan desteklenmeleri için bu çalismalara da oldukça ihtiyaç oldugunu ancak deprem sonrasinda çocuklarla çalisma yapacak kisilerin çocuklarla iletisim, psikolojik ilk yardim gibi temel egitimleri almadan sahada faaliyet göstermesinin çocuklarin gelisimini desteklemek yerine zarar verici olabildigini aktardi.
Bu çalismalar sirasinda çocuklarin fiziksel ve duygusal güvenliginin saglanmasi gerektigini vurgulayan Durmus, "Çocuklarin yasadiklari her türlü ihmal, istismar ve siddet durumlari göz ardi edilmemeli ve ilgili yerlere bildirilmelidir. Bu tür afet durumlarinda çocuklarin karsilasabilecekleri risklerin farkinda olunarak gerekli koruyucu ve önleyici önlemler alinmalidir." ifadelerini kullandi.
- "Çocuklar anlatmadikça kisisel hikayeleri hakkinda soru sorulmamali"
Afet bölgelerinde çocuklarla dogrudan çalisma yapanlarin yani sira çesitli ihtiyaçlarin dagitimini yapan kisilerin de çocuklarla iletisim ve yaklasim konusunda özenli olmalari gerektiginin önemine isaret eden Durmus, su degerlendirmelerde bulundu:
"Afet bölgelerinde ve depremden etkilenen çocuklarla kendilerini güvende ve iyi hissettirecek çalismalar yapmak önemli. Çocuklarla çalisma yapacak kisinin fiziksel ve psikolojik olarak kendisinin hazirbulunuslugunu ve yetkinligini gözden geçirmesi oldukça kritik. Bununla birlikte çocuklarla çalisma yapan biri olarak neden orada olduklarina, ne kadar orada kalacaklarina ve yapilacak çalismalara dair çocuklar bilgilendirilmelidir. Çocuklarin gönüllü katilimlari esas alinmali, çocuklar herhangi bir sey yapmaya zorlanmamalidir. En önemli nokta çocuklarla iletisim halindeyken sakin, sefkatli, saygili ve onlari dinlemeye hazir olmak gerekir. Çocuklar adina karar vermemek için 'Ne yapmak istersiniz? Sunu yapalim mi?' gibi sorular sorarak onlarin onaylarini almaya ve kendilerini ifade etmelerine alan açmaya çalisilmali. Ani fiziksel temas ve sarilmalardan uzak durup, çocuklarin bedensel söz hakkina saygi göstermek önemli. Çocuklar kendiliginden anlatmadikça kisisel hikayeleri hakkinda konusmaya kesinlikle zorlanmamali, sorular sorulmamalidir. Çocuklarin yapabilirliklerine, güçlü yanlarina odaklanmak önemli. Onlari çaresiz, güçsüz hissettirecek her türlü söylem, yaklasim ve davranistan uzak durulmali."
Durmus, çocuklarin fotograflarinin ve kisisel bilgilerinin sosyal medyada paylasilmamasi gerektigini belirterek, çocuklari araçsallastiran, güçsüz gösteren görüntü ve ifadelerden uzak durularak onlarin özel yasamina ve unutulma haklarina saygi duyulmasi gerektigini kaydetti.
- "Depremi medyadan takip eden çocuklarin da güvende hissetmesi önemli"
Gözde Durmus, depreme dair haberleri televizyondan ve sosyal medya kanallari üzerinden takip eden çocuklarin da güvende hissetmelerinin önemli oldugunu vurgulayarak, "Bakim verenler ve ögretmenler çocuklarin duygularini, ihtiyaçlarini ifade etmeleri için güvenli alanlar olusturmali. Çocuklarin merak ettiklerine iliskin dogru bilgilendirme yapmali. BILGI ÇOÇA olarak bu konuda yetiskinleri ve çocuklari desteklemek için 10+ Çocuklara Haberler çalismasi yapiyoruz. Bu çalismayla 10 yas üzeri çocuklarin kendi gelisim ihtiyaçlarina uygun, güvenilir bilgiye ulasmalarini saglamayi hedefledik." ifadelerini kullandi.
Durmus, deprem öncesi ve sonrasinda atilacak her adimda kurumlarin çikarini degil, çocuklarin yararini gözeten, gelisimlerine zarar vermeyen kararlar ve uygulamalarin acilen hayata geçmesi gerektigini ve basta devlet olmak üzere çocuk haklarini korumanin herkesin sorumlulugunda oldugunu belirtti.