“Türkiye’nin Kadın Öncüleri” sergisinde, Hollanda’da yeni bir hayata başlama cesareti gösteren, çeşitli zorluklarla mücadele eden ve başarılarıyla örnek teşkil eden ilk Türk kadınlarının yaşam mücadeleleri ve elde ettikleri başarılar farklı sanatsal ifadelerle sunuluyor. Ziyaretçiler sergide, bu öncü kadınların azimli ve ilham dolu öykülerine tanıklık etme fırsatı bulacaklar.

Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Hollanda Büyükelçisi Joep Wijnands, KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir, Hollanda Büyükelçiliği yetkilileri ve Hollanda Konyalılar Vakfı yetkilileri katıldı.

“TÜRKİYE’NİN KADIN ÖNCÜLERİ” SERGİSİ EMEĞE IŞIK TUTUYOR

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, böylesine anlamlı bir projeye ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.

Hasan Kılca; “Hollanda Büyükelçiliği ve Karatay Belediyemiz iş birliğiyle düzenlediğimiz sergiyle; Hollanda’ya ilk giden birinci kuşaktan başlayarak, ikinci ve üçüncü kuşak Türk kadın girişimcilerin hayat hikâyelerini hemşehrilerimizle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye’nin farklı illerinde de sergilenen bu kıymetli eserler, göçün ötesinde başarıya, emeğe ve dayanışmaya ışık tutuyor. Hollanda Krallığı ve devleti ile ülkemiz arasında tarihe dayanan köklü siyasi, ekonomik ve turizm alanlarında güçlü ilişkiler bulunuyor. Bu ilişkiler, Osmanlı dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahip. Özellikle Konya ile Hollanda arasında da ayrı bir bağ var. 1960’lı yıllarda Hollanda’ya göç eden birinci kuşakta çok sayıda Konyalı hemşehrimiz yer alıyor. Bugün onlar orada kök salmış, iş insanı olmuş, hayatlarını o ülkede kurmuş durumdalar. İkinci ve üçüncü kuşak da artık sadece Hollanda’da yaşamakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi yatırımlar yaparak ülkemizi en iyi şekilde temsil ediyor. Bugün Hollanda’da 500 binin üzerinde Türk vatandaşımız yaşıyor” dedi.

HOLLANDA İLE ARAMIZDA BİRÇOK BENZERLİK VAR

Konya ile Hollanda arasında birçok benzerlik olduğunu aktaran Başkan Kılca; “Konya ile Hollanda arasında ilginç ve anlamlı başka benzerlikler de var. Örneğin, dünya genelinde bisiklet kullanımının en yaygın olduğu ülke Hollanda iken, Türkiye’de de en çok bisiklet kullanılan şehir Konya’dır. Bu noktada Büyükşehir Belediyemiz, yaklaşık 600 kilometrelik bisiklet yolu ağına sahip. Bizler de ona destek veriyoruz. Aynı zamanda her yıl binlerce öğrenciye bisiklet dağıtarak çevreci ve sağlıklı ulaşımı teşvik ediyor. Konya’da bisiklet bir yaşam kültürü haline gelmiş durumda. Bir diğer benzerlik de çiçeklerle, özellikle lale ile ilgili. Hollanda’nın sembolü haline gelen lale, aslında Osmanlı’dan Avrupa’ya ulaşmış bir çiçektir. Selçuklu’nun payitahtı olan bu topraklarda, geçmişten günümüze lale üretimi yapılmaktadır. Bugün Karatay’da geniş bir alanda lale yetiştiriciliği sürdürülmektedir. İşte tüm bu ortak noktalar ve tarihsel bağlar doğrultusunda düzenlediğimiz bu serginin, Türkiye ile Hollanda arasındaki dostluk köprülerinin daha da güçlenmesine vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

TÜRK KADINLARI HOLLANDA’NIN GELİŞMESİNE KATKI SUNDU

Büyükelçi Joep Wijnands ise Türk kadınlarının hem göç sürecindeki hem de Hollanda’daki toplumsal katkılarına vurgu yaparak, bu serginin iki ülke arasındaki dostluğun ve ortak değerlerin bir yansıması olduğunu ifade etti.

Büyükelçi Wijnands “Hollanda ile Türkiye arasında çok önemli çalışmalar yürütülüyor. Pek çok alanda iş birliği içindeyiz. Daha önce Konya Büyükşehir Belediyesi ile bisiklet projeleri üzerine görüşmeler gerçekleştirdik ve bu konuda da başarılı ortaklıklar kurduk. Türkiye ile Hollanda, iki önemli partner devlet olarak NATO bünyesinde birlikte çalışıyor. Ticari anlamda da güçlü ilişkilerimiz mevcut. Bu iş birliklerinin artarak devam etmesini temenni ediyoruz. Devletimizin ikili ilişkiler doğrultusunda bu bağlantıları daha ileriye taşımayı arzu ediyoruz. Geçtiğimiz yıl dostluğumuzun 100. yılını ve göçün 60. yılını kutladığımız çeşitli etkinlikler düzenledik. Bugünkü sergimizde ise Hollanda’da yaşayan ve üç kuşağı temsil eden Türk kadınlarının ilham verici hikayelerine yer veriyoruz. 1960’lı yıllarda, özellikle Konya ve çevresinden pek çok kişi iş gücü ihtiyacıyla Hollanda ve Batı Avrupa’nın diğer bölgelerine göç etti. 1964 yılında, Hollanda Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde, Türk vatandaşları Hollanda’da çalışma fırsatı buldular. 1960 yılında yalnızca 200 Türk vatandaşının yaşadığı Hollanda’da, bugün neredeyse yarım milyona yakın Türk kökenli insan ikamet ediyor. Bu rakamla Almanya’dan sonra en büyük Türk topluluğu Hollanda’da yer alıyor. Bu tarihi sürece baktığımızda, çoğumuzun aklına göç eden ilk nesilden babalar ya da dedeler geliyor olabilir. Ancak hikâye sadece bundan ibaret değil. O dönemlerde pek çok kadın da Hollanda’ya göç etti. İşte bugün onların hikâyelerini duyurmak istiyoruz. ‘Türkiye’nin Kadın Öncüleri’ adlı sergimizle, bu öncü kadınları onurlandırmayı amaçlıyoruz. Sergimizi Hollanda’dan Türkiye’ye taşıyarak farklı şehirlerde halkla buluşturduk. Şimdi ise Konya’dayız. ‘Öncüler’ kelimesi tanımlamak için gerçekten çok anlamlı. Türk kadınları gösterdikleri büyük çabayla yalnızca Hollanda’nın kalkınmasına katkı sunmakla kalmadılar, aynı zamanda sonraki nesillerin yolunu da açtılar. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Türkiye ve Hollanda arasındaki dostluğun sonsuza dek sürmesini diliyorum. Çünkü biz geleceği birlikte inşa edeceğiz” şeklinde konuştu.

SERGİDE BİR BAŞARI HİKAYESİ ANLATILIYOR

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, emeği geçen herkese teşekkür ederek, serginin bir başarı hikayesi olduğunu belirtti.

Başkan Altay şunları söyledi; “Kadın emeğinin ve azmin mozaiği olan Türkiye Kadın Öncüleri sergisinde bir aradayız. Hollanda’ya giden ilk Türk kadın göçmenlerin göç hikayelerini ve başarı öykülerini içeren bir fotoğraf sergisinden çok daha ötesinde her karesinde çok daha ötesinde her karesinde bir mücadele bir özlem bir emeğin ve bir gurbet hikayesini barındıran büyük bir anlam dünyasıdır. Selçukludan Osmanlıya, Osmanlıdan Cumhuriyete uzanan köklü tarihimizde kadınlar sadece aile yuvalarının değil aynı zamanda toplumun ve medeniyetimizin temel direği olmuşlardır. Bugün burada hatıralarını yad ettiğimiz kadın öncüllerimiz sadece kendi dönemlerinde değil; sonraki nesiller için ilham veren yol gösteren şahsiyetler olarak tarih sayfalarında unutulmaz izler bırakmışlardır. Bugün hep birlikte böyle önemli bir serginin açılışını gerçekleştiriyoruz. Ben burada değerli Büyükelçimize teşekkür ediyorum. Türkiye’ye ve bizlere çok büyük bir muhabbet besliyor. Onun büyükelçilik döneminde ilişkilerimizin çok daha artacağına ben inanıyorum. Tabi hepimizin hayatında bir gurbet hikayesi vardır. Akrabalarımın birçoğu yurtdışında emekleriyle geçimlerini sağladılar. Benim eşimde Almanya’da bir gurbetçinin kızı. Kendisi de beş-on yaşları arasında bulunmuş. Dolayısıyla biz de orada yaşanan zorlukların mücadelenin azmin ve kazanımların farkında olan bir aileyiz. Bugün gelinen noktada ülkemizi temsilen 1960’larda giden insanlarımızın orada birçok konuda öne çıktığını, birçok başarı hikayesi oluşturduklarına şahitlik ediyoruz. En son yine Karatay Belediye Başkanımız Sayın Hasan Kılca ile Ekim ayında Hollanda’da UCLG toplantısı için bulunmuştuk. Sonrasında Amsterdam ve Rotterdam’ı ziyaret ettik. Orada da girişimlerimizin geldiği noktayı büyük bir memnuniyetle gördük. Bizi çok güzel misafir ettiler. Bu vesile ile Hollanda Konyalılar Derneği temsilcilerine tekrar teşekkür ederim. İnşallah en kısa sürede tekrar ziyaret etmiş oluruz. Bu sergide özellikle kadınların oradaki mücadele azmini göstermesi açısından çok kıymetli. Pek çok insanın bu sergiyi ziyaret edeceğine inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Değerli Büyükelçimize katılımlarından dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Bazen ülkeler arasında ilişkilerde inişler çıkışlar olur ama Büyükelçimizin ifade ettiği gibi bende bir Türk atasözü ile tamamlayayım. ‘Eski dosttan düşman olmaz’.  Dolayısıyla Hollandalılarla 1960’lardan gelen bir dostluğumuz var. Bunun için ilişkilerimizin hep iyiye gideceğine inanıyorum. Bu vesile ile değerli Büyükelçimize sürece katkısından dolayı teşekkür ediyorum. Kendisini daha sık Konya’mızda görmeyi arzu ediyorum. Ayrıca Hollanda’dan gelerek Konyalılar Vakfı adına bu serginin açılışında emek göstererek bizi yalnız bırakmayan değerli temsilci arkadaşlarımıza tüm orada yaşayan kardeşlerimiz adın teşekkür ediyorum. Mekanlarımız ayrı olsa da gönüllerimiz bir. Onların Türkiye ile ilgili düşüncelerini Türkiye’nin gelişmesine gösterdikleri katkının farkındayız. İnşallah bundan sonra da şehrimize önemli katkıları olacağına inanıyorum. Tüm katılımcıları saygıyla muhabbetle selamlıyorum. Sergimizin açılışının hayırlı olmasını temenni ediyorum.”