Sokak köpeklerinin saldırdığı Tunahan Yılmaz davasında gerekçeli karar açıklandı
Ankara’nın Keçiören ilçesinde Tunahan Yılmaz’ın sahipsiz sokak köpeklerinin saldırısı sonucu ağır yaralanmasına ilişkin 2 belediye görevlisinin beraat ettiği davada mahkeme kararın gerekçesini açıkladı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Sağlık İşleri Daire Başkanlığı Veteriner İşleri Şube Müdürü Mustafa Şener ve Keçiören Belediye Başkanlığı Çevre Koruma Şube Müdür Vekili Asena Ülkü Ünal hakkında ’ihmali davranışlarla görevi kötüye kullanmak’ suçundan 3’er aydan 1’er yıla kadar hapis talebiyle iddianame düzenlenerek dava açılmıştı. Ankara 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda sanıklar Ünal ve Şener beraat etmişti. Verilen kararın gerekçesini açıklayan mahkeme, kamu hizmetinin devamlılığı ilkesi gereği idarelerin sokak köpeklerini yalnızca gerekli bakım ve kontrollerin ardından alındıkları ortama bırakmakla görevlerini tamamlamış sayılmayacağını ifade etti. Köpek saldırısına ilişkin kamu davası açıldığı fakat
mağdurun sahipsiz köpekler tarafından yaralanmasında idarenin sorumluluğu olup olmadığının idare hukukunun konusu olduğu vurgulandı. Mahkemenin gerekçeli kararında, Keçiören Belediyesi Çevre Koruma Şube Müdür Vekili sanık Ünal ile Ankara Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı Veteriner İşleri Şube Müdürü sanık Şener’in yargılama boyunca üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirdiklerini belirttikleri anlatıldı.
‘Köpeklerden birisine belediyelerce çip takılmış’
Yaşanan olayın ardından yapılan araştırmada mağdura saldıran köpeklerden birisine Altındağ, Konya, Pursaklar ve Yenimahalle belediyelerince çip takıldığının tespit edildiği ifade edildi. Gerekçeli kararda, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesi gereği kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kayıt altına alındıktan sonra alındıkları ortama bırakılmasının esas olduğu hatırlatıldı.
‘Sanıklar kastla hareket etmedi’
Mahkeme, sanıklara yöneltilen ‘görevi kötüye kullanmak’ suçunun kastla işlenmesi gereken bir suç olduğunu belirterek, söz konusu olayda iki sanığın kastla hareket ettiklerine dair bir delil bulunmadığını, suç tarihinde yürürlükte olan mevzuata da aykırı bir eylemlerinin olmadığını, bu sebeplerden ötürü sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat kararı verildiğini vurguladı.