MHP Lideri Bahçeli’den 23 Nisan mesajı
Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yakın vadede silahlar gömülüp kucaklayıcı ve demokratik siyasetin perdesi hiç kapanmamak üzere açılacaktır" dedi.
MHP Lideri Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı. Bahçeli mesajında, "Doğru, dengeli, derinlikli ve objektif sonuçlar çıkarıldıktan sonra, bununla birlikte ihtiyaç duyulan derslerin alınması kaydıyla devamlı yanan tarih meşalesi hem önümüzü aydınlatacak hem de ufuk ötesine ışıklar salacaktır. Geçmişini bilmeyen, daha acıklısı, geçmişine dudak bükmüş ve yüz çevirmiş toplum veya milletlerin geleceğin kilitli kapılarını aralaması, tarih mizanında hayat ve varlık iddiasında bulunması akla ziyan bir beklentidir. Akan hayatın omurgasından yakalayabilmek, devamlı farklı renklere, şekillere ve kisvelere bürünen hadiselerin içyüzünü görebilmek evvelemirde sağlam ve sağduyulu bir tarih şuuruyla mümkündür. Bu şuur geçmişle geleceği munzam ve muntazam bir köprüyle birleştirmektedir" ifadelerine yer verdi.
"Türk siyaseti gerekse de dünya siyaseti maalesef kurak bir dönemdedir"
Açıklamasında Türk siyasetinin en mühim ve mütemadi sorununun şuursuz heyecanın yol açtığı çılgınlık hali ve bunun sonucunda beliren yılgınlık hamulesi olduğunu belirten Bahçeli, "Bir güne sıkışıp kalan, gündelik olayların peşine takılan, rövanşist takıntılara hapsolan bir siyasetin elbette misyonu yoktur, vizyonu ise hepten koftur. Gerek Türk siyaseti gerekse de dünya siyaseti maalesef kurak bir dönemdedir. Buna bağlı olarak sorun çözme kültürünün yeşerip kök salması zaman almakta, bir diğer ifadeyle önyargıların kırılmasını, psikolojik zorlukların aşılmasını, ekonomi-politik tıkanmaların açılmasını gerektirmektedir. Elitist çevrelerin direnişine, vesayetçi kesimlerin engellemesine; istismarcı, inkarcı ve yasakçı anlayışların karşı çıkışlarına rağmen Türkiye kronik sorunlarından kurtulma iradesini kararlılıkla göstermektedir. Terörsüz Türkiye hedefinin icra ve icmali bu kararlılığın yeni yüzyıldaki nişanesidir. Türk milleti bahse konu hedefe yediden yetmişe sahip çıkmıştır. Muazzam bir ortak akıl devredeyken demokrasi dışı arayışlara özenmek, suyu bulandırmaya çalışmak, korku yaymak, şüpheleri artırmak milli iradeye hakarettir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye barış, huzur ve kardeşlik rüzgarları esmeye başlamışken, bu havayı bozmanın pususuna yatmak hıyanete kadar ulaşacak yanlıştır" dedi.
"Yakın vadede silahlar gömülüp kucaklayıcı ve demokratik siyasetin perdesi hiç kapanmamak üzere açılacaktır" dedi.
Açıklamasında bölgesel tansiyonun tırmandığı, küresel siyasi ve ekonomik karmaşanın şiddetli fırtınayı andırdığı bir zaman aralığında; hiçbir dış baskı, dayatma ve tazyik olmadan, devlet-millet dayanışmasıyla husule gelen terörsüz Türkiye gayesine adım adım ulaşma gayretinin son bir asrın mükemmel hamlesi olduğunu kaydeden Bahçeli, "Türk ile Kürt arasına nifak tohumları saçmak için on yıllardır müsait ortam ve durum kollayan iç ve dış odakların uykuları kaçmakta, rahatsızlıkları her hallerine sirayet etmektedir. Türk milleti varlığına, birliğine ve bin yıllık kardeşliğine emsali görülmemiş ölçüde düşkündür ve nitekim süte leke düşürmeme emelindedir. Su akacak yatağını bulacaktır. Dalgalanan deniz sonunda durulacaktır. Kül yeniden ateş almayacak, alamayacaktır. İyi niyetli, adil, azimli, anlayışlı, müşfik, hoşgörülü, sabırlı ve umutlu diyalog ve işbirliği marifetinin refakatinde; aracısız, aralıksız, bagajsız, pazarlıksız ve gizli gündemsiz temas ve iletişimin rehberliğinde hayırlı sonuçlar ortaya çıkacaktır. Kaldı ki samimi arzum ve inancım budur. Yakın vadede silahlar gömülüp kucaklayıcı ve demokratik siyasetin perdesi hiç kapanmamak üzere açılacaktır" ifadelerine yer verdi.
"Cumhur İttifakı bu görevi harfiyen yerine getirmeye inançlı, istekli, iradeli, dahası kabiliyetli ve yeterlidir"
Açıklamasında PKK’nın kongresini toplayıp 27 Şubat İmralı çağrısına binaen örgütsel fesih işlemini tamamlaması, silahları da Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmesi akla ve adalete en uygun seçenek olduğunu belirten Bahçeli, "Kanlı ve kanunsuz silahlara veda insanlık değerlerine vefadır. Bu iş daha fazla uzamamalıdır. Demir tavında dövülmelidir. Terörsüz Türkiye hedefinin gerçekleşmesi hususunda müjdeli haberleri sırasıyla almak, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında milli imkan ve kaynaklarımızı sosyal ve ekonomik kalkınmaya çevirmek, ülkemizi baştan ayağa reformlarla sarmak, yatırım seferberliğiyle donatmak, muasır medeniyetlerin üzerine sıçratacak hamleleri el birliğiyle yapmak temel ve öncelikli görevimizdir. Cumhur İttifakı bu görevi harfiyen yerine getirmeye inançlı, istekli, iradeli, dahası kabiliyetli ve yeterlidir. Allah’tan niyazım, terörsüz Türkiye hedefine samimiyetle hizmet eden DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in bir an evvel sağlığına kavuşması ve şifa bulmasıdır" dedi.
"Türkiye prangalarından, kara propaganda aparatlarından kurtulacaktır"
Açıklamasının devamında DEM Partili Sırrı Süreyya Önder geçmiş olsun dileğinde bulunan Bahçeli, "DEM Parti’nin Türkiye partisi olması istikametinde açık tavrı ve yapıcı tutumu iyi bilinen isimlerden birisi olarak sivrilen Sayın Önder’in mesaisine dönmesi temennimdir. Türkiye prangalarından, kara propaganda aparatlarından kurtulacaktır. CHP Genel Başkanı’nın ülkemize karşı tereddütsüz hayata geçirdiği hücum ve husumet siyasetine rağmen bu kurtuluş gerçekleşecektir. CHP’nin muhalefeti Türkiye’yi zora sokmak üzerine planlan müfrit ve müfsit bir muhalefettir CHP’nin muhalefeti vatanı ve devleti düşürmek maksadına matuf karanlık bir siyasettir. Demokrasi ve hukuk güvenliğimiz tehdit altındadır. Lise ve üniversite öğrencilerimizin arkasına saklanıp sokakları kışkırtan, utanmadan rızkı ve nimeti boykot eden, daha doğrusu milli ekonomiyi ve milli kurumları düşmanca hedef alanlar esasında Türkiye için bariz bir tehdit haline dönüşmüştür" ifadelerini kullandı.
"CHP Genel Başkanı’nın ‘savaş ilan ederim’ açıklaması basiretsiz ve hatta skandal bir hezeyandır"
Açıklamasında CHP’nin, hukukun üstünlüğüne, gündemdeki yargı sürecine saygı duyması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "CHP Genel Başkanı’nın "savaş ilan ederim" açıklaması ise sakat bir mantık, basiretsiz ve hatta skandal bir hezeyandır. Kime savaş ilan edeceği, bu savaşı kiminle yapacağı, ne için savaşacağı, silah ve militan açığını nasıl takviye edeceği muamma, muallak ve muğlaktır. Özgür Özel’e diyorum ki, dilemeyiz ama, şartlar başka tercih yapmamızı imkansızlaştırırsa ve ısrarla savaş ilanı için muhatap arayacaksan biz buradayız, nasıl savaşılır, nasıl mücadele edilir, savaş ilanının vahim sonuçları nasıl olur, bihakkın bunu ispat edecek kudret ve kırattayız. Her şeyden önce CHP’nin, hukukun üstünlüğüne, gündemdeki yargı sürecine saygı duyması lazımdır. Sipariş kalabalıklar önünde bağırıp çağırmak, kel başa şimşir tarak misali, kasket giyip çakma ve kiralık traktör sürmek bağımsız ve tarafsız Türk mahkemelerine asla tesir edemeyecektir. Özgür Özel dingili kırmış, uçuruma savrulmuştur. Kaos ve kriz siyasetine hız vermiştir Bunlardan daha dikkat çekeni ise iradesini ve siyasetinin kontrolünü Türkiye muarızı çevrelerin eline ve keyfine korkak şekilde terk etmiştir" dedi.
"CHP’li Meclis Başkanvekili ve CHP’li Katip Üye derhal istifa etmelidir"
Açıklamasında CHP’li TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın Can Atalay hakkındaki AYM Kararı’nı okutmasını eleştiren Bahçeli, "Özellikle TBMM Genel Kurulu’nun 16 Nisan 2025 tarihli 77’inci Birleşiminin açılmasından sonra CHP’li Meclis Başkanvekili ile CHP’li Katip Üyenin daha önceden yapılan bir tertip ve eylem planını tatbik ederek hukuksuz, kanunsuz ve korsan iş ve işlemleri 105 yıllık maziyi kucaklayıp bugüne gelen Gazi Meclisi’mize karşı çok büyük haksızlık, hayasızlık ve siyasi ahlaksızlıktır. Hakkında verilen kesinleşmiş hapis cezası bilinen Can Atalay’la ilgili Anayasa Mahkemesi’nin kararının hüküm kısmını okutan CHP zihniyeti teamülleri ve İç Tüzüğü açıkça çiğnemiştir. Tekraren ifade etmek isterim ki, CHP’li Meclis Başkanvekili ve CHP’li Katip Üye derhal istifa etmelidir" ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin açıklamasını devamı şöyle:
"TBMM görevinin başındadır, açıktır, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalpgahı, Türk milletinin ta kendisidir. Erken seçim yalan ve yaygarasıyla partimizi tartışmaya yeltenen, küçücük akıllarıyla niyet okuyuculuğuna teşebbüs eden çürüklerin hevesleri boşunadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın kararı kesindir, seçimler zamanında yapılacak ve bundan da asla taviz verilmeyecektir. 23 Nisan 1920 Cuma günü Ulus’taki Taş Bina’da milli iradenin teşekkülüyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmış, Kuran-ı Kerim tilavetleriyle, dudaklardan dökülen aminlerle, yüreklerden kopan dileklerle İlk Meclis tarih sahnesindeki muhkem yerini almıştı. TBMM’nin 105’inci yıl dönümünde muhterem milletvekillerinin verecekleri her kararda mensubu oldukları ‘Gazi Meclis’in tarihine, şerefine, namusuna ve anlamına uygun hareket etmeleri vatan ve mukaddesat borcudur. Bu Meclis’te meşru her görüş demokratik sınırlar çerçevesinde tıpkı 1920’li yıllarda olduğu gibi özgürce seslendirilmelidir. TBMM, Türk milletinin irade ve egemenliğinin temsil kurumudur. Türkiye Cumhuriyeti’nde hayat ve vücut bulmamızı sağlayan kahraman nesilleri, aziz şehitlerimizi, bu kutlu Meclis’i emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ilk Meclis’in muhterem üyelerini, ebediyete irtihal etmiş tüm milletvekillerini rahmetle anıyorum. Bu düşüncelerle Gazi Meclisimizin 105’inci açılış yıldönümünü iftihar duygularımla kutluyor, aziz milletime esenlikler ve selamet dolu yıllar diliyorum"