İletişim Başkanı Altun: "Türkiye’de kötücül odakların terörle sonuç alabildiği günler geride kaldı"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle Türkiye’de kötücül odakların terörle sonuç alabildiği günler geride kaldı" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen Türkiye-Balkanlar Medya Forumu’na İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi Yağmur Ahmet Güldere ve Balkanlar’dan gelen medya temsilcileri katıldı.
Programın açılış konuşmasında çatışma alanlarının genişlediği, bölgesel gerilimlerin küresel ölçekte derin kırılmalara yol açtığı kaotik bir dönemden geçildiğine işaret eden İletişim Başkanı Altun, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını sürdürürken Lübnan’a, Suriye’ye ve Yemen’e saldırılar düzenlediğini kaydetti.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ateşkes görüşmeleri için İstanbul’da düzenlenecek toplantıya dikkati çeken Altun, "Hafta sonu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gece yarısı yaptığı açıklamayla barış için kritik bir kapı aralandı. Sayın Putin ön koşulsuz doğrudan görüşmelerin İstanbul’da yeniden başlatılmasını önerdi ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan bu konuda destek istedi. Sayın Cumhurbaşkanımız pazar günü Sayın Putin’le bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek ‘Türkiye’nin kalıcı çözüme ulaşmayı sağlayacak müzakerelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu’ ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanımız, dün akşam da, Kabine Toplantısının hemen ardından, Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenski ile barış müzakereleri konusunda bir görüşme yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü arabuluculuğunda Türkiye olarak savaşın sona ermesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz, göstereceğiz" diye konuştu.
Balkanlar’daki ekonomik kırılganlık, yoğun göç, istihdam, alt ve üstyapı sorunlarına yönelik çözüm odaklı yaklaşımlar ve iş birlikleriyle bölgenin güvenliği ve istikrarına verilecek her türlü katkının önemini dile getiren Altun, Balkan coğrafyası, "arada kalmış topraklar" mantalitesiyle küresel güç merkezlerinin nüfuz alanı, askeri-siyasi ittifaklar arasında bir geçiş ve mücadele sahası olmaması gerektiğini vurguladı.
"Türkiye’de kötücül odakların terörle sonuç alabildiği günler geride kaldı"
Terörsüz Türkiye hedefine yönelik gayretlerin kararlılıkla sürdürüldüğünü aktaran Altun, şu ifadeleri kullandı:
"Terör sorununu kalıcı olarak çözme iradesini güçlü şekilde ortaya koyuyor, ‘Terörsüz Türkiye’yi adım adım inşa ediyoruz. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısı, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi ve aziz milletimizin desteğiyle başlayan süreçte en kritik eşiği geride bıraktık. Terör örgütü kendini feshettiğini açıkladı. Bildiğiniz üzere, bugüne kadar terör sorununda on binlerce insanımızı yitirdik. Ben bu vesileyle, şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor; gazilerimize hürmetlerimi, saygılarımı sunuyorum. Maddi ve manevi kayıplar yaşadık. Türkiye, bu uzun süreçte terör örgütü üzerinden dizayn edilmek, çevrelenmek, istikrarsızlaştırılmak ve böylelikle emperyalist dünya sisteminin bağımlı bir unsuru haline getirilmek istendi. Yıllar yılı diplomasi başta olmak üzere kabiliyetlerimizi, enstrümanlarımızı uluslararası alanda terör sorununu anlatarak geçirdik. Hamdolsun sonuç aldık. Elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri gibi Terörsüz Türkiye sürecinde ‘şimdiye kadarkinden daha yüksek dikkat, özen, sabır ve sorumlulukla’ hareket etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Süreci sabote etmeye yönelik girişimleri de yakından takip ediyoruz ve bu konuda da devletimizin kararlılığını kimsenin test etmesine müsaade edemeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle Türkiye’de kötücül odakların terörle sonuç alabildiği günler geride kaldı."
Terörle yönü belirlenen Türkiye’nin geride kaldığını aktaran Altun, yarım asra yaklaşan terör sorununu çözme iradesi gösteren, kötülüğü ortadan kaldırırken kardeşlik iklimini büyüten bir Türkiye’nin olduğunu söyledi.
Son 25 yıldır Balkanlar’la ilişkilerin, "istikrarı ve barışı" merkezine alan proaktif, diplomatik, ekonomik ve kültürel araçlarla çok boyutlu şekilde ilerlediğini belirten Altun, "Bu kapsamda bölgedeki çok sayıda ülke ile ‘Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’ mekanizmaları tesis ettik. Bölgesel iş birliğinin en önemli platformlarından olan Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci’nde Türkiye olarak aktif rol oynuyoruz. Balkanlar’da barış ve istikrarı kalıcı hale getirmek amacıyla Türkiye-Bosna-Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Bosna-Hersek-Hırvatistan üçlü istişare mekanizmaları kurduk. Pek çok Balkan ülkesiyle serbest ticaret anlaşmalarını yürürlüğe koyduk, vizesiz seyahat rejimleri kurduk. Böylece hem ilişkilerin kurumsallaşmasını temin ettik hem de ekonomik entegrasyonu ve halklarımız arasındaki etkileşimi artırdık. Düzenli diplomatik temaslarımız neticesinde ekonomi, güvenlik, sosyal ve kültürel alanlarla ilgili çok sayıda anlaşmanın imzalanmasına zemin hazırladık. Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz Antalya Diplomasi Forumu’na katılan Balkanlar ve bölgeye komşu ülkelerin devlet başkanları ve bakanları ile önemli görüşmeler yaptık. Türkiye, her zaman ve zeminde Balkan ülkelerinin yanındadır. Bu çerçevede ülkemiz, 2024 yılında, NATO Kosova Barış Gücünün (KFOR) bir yıl süreyle komutanlığını yürüttü.Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’nın da içinde bulunduğu Karadeniz Mayın Karşı Tedbir Görev Grubu’na aktif katılımıyla deniz güvenliğinin sağlanmasına katkıda bulunuyor. Sağlıktan eğitime, teknolojiden altyapının geliştirilmesine kadar sosyal refahı artıracak destekler sağlıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Bölgemizde ve dünyada 2 bin 200’ün üzerinde yalan haberi ifşa ettik"
Türkiye’nin kamu kurumları ve sivil örgütlenmeleri ile Balkanlar’a pozitif katkı sunma çabalarını medya alanındaki çalışmalarla da genişletildiğini aktaran Altun, "Medya alanındaki bu çalışmalar hem kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi anlamında hem de dezenformasyonla mücadele konusunda son derece stratejiktir. Türkiye dezenformasyona en çok maruz kalan ülkeler arasındadır. Maalesef Balkanlar’da da Türkiye’ye yönelik dezenformatif içerikler ve kara propaganda faaliyetleri hatırı sayılır boyuttadır. Zaman zaman bu kirli algı operasyonlarının aynı odaklarca üretildiğini gözlemliyoruz. Gerek küresel güç merkezlerinin bölgedeki çıkar hesapları doğrultusunda yaptığı yayınlar gerekse bu odakların aparatına dönüşen FETÖ’nün Türkiye karşıtı gündeme yakıt taşıması, iftira ve yalan kampanyalarını yoğunlaştırıyor. Yüzyıllardır birbirini tanıyan halklar olarak, bu türden yıkıcı kampanyalara karşı dikkatli olmalıyız. İletişim Başkanlığımız 7/24 yalan ve algı operasyonlarına karşı teyakkuz halinde çalışmalarını yürütmektedir. Bugüne kadar yalnızca ülkemizde değil, bölgemizde ve dünyada 2 bin 200’ün üzerinde yalan haberi ifşa ettik. Bu bağlamda, dezenformasyonla mücadelenin kurumsallaşmasını ve bu alanda tecrübe paylaşımını son derece önemli görüyoruz" dedi.