Bakan Yumaklı: "Tarımın varoluşsal sorunları ve ticaret savaşları, bizi yeni bir döneme taşımaktadır"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Kalkınma planları, orta vadeli program, stratejik planlar, yıllık programlar, tematik planlar ve programlar, ülkemizde tarım sektörünün de içinde olduğu ekonomik yapının temelini oluşturmaktadır. Jeopolitik kırılmalar, iklim değişikliği, teknolojik dönüşüm, tarımın varoluşsal sorunları ve ticaret savaşları, bizi yeni bir döneme taşımaktadır" dedi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 4’üncü Tarım ve Orman Şurası’na katıldı. Burada konuşan Bakan Yumaklı, dünyada tarıma dayalı birçok konunun kırılmada olduğunu ve yeni döneme herkesin hazırlandığını söyledi. Yaşanan değişime ve dönüşüme Türkiye olarak adapte olmak zorunda olduklarını belirten Yumaklı, tüm hedeflerin tutarlılığı için suyun gerekliliğinden bahsetti.
"Tüm unsurlar, 4. Tarım Orman Şurası’nda bir araya geldi"
Politika geliştirmeyi sadece bir siyaset işi, uygulayıcılığı, bürokrasi olarak görenlerin bir Şura’ya da ihtiyacı olmadığını söyleyen Yumaklı, "Politika geliştirme ve uygulama, ana olarak siyaset ve bürokrasi kurumunun görevi olmakla birlikte; onu besleyen damarları düşündüğümüzde bunun çok kapsamlı bir kavram olduğunu görürüz. Sivil toplum kuruluşlarından akademiye, araştırma kurumlarından özel sektöre kadar birçok grup, bir bütünün parçalarıdır biz buna inanıyoruz. İşte bir bütünün parçası olan tüm bu unsurlar, 4. Tarım Orman Şurası’nda bir araya geldi. Bunu ülkemiz adına büyük bir zenginlik olarak kabul ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Değişimleri algılayıp, buna adapte olmak ve bu zeminini oluşturmak zorundayız"
Dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğinin altını çizen Bakan Yumaklı, "Değişimleri algılayıp, buna adapte olmak ve bu zeminini oluşturmak zorundayız. Bu noktada elbette bu tür çalışmalar değişimin hızını yakalamak için önemli bir fırsattır. Bu hızı yakalamanın ilk şartı da rekabet gücü yüksek ve sürdürülebilir üretim yapısına sahip bir tarım sektörüdür. İklim değişikliğine dayanıklı bir ormancılık, bioçeşitliliğin muhafazası ve bütün hedeflerin gerçekleşmesi için mutlaka gerekli olan su kaynaklarımızın korunması" dedi.
"Tarımın varoluşsal sorunları ve ticaret savaşları, bizi yeni bir döneme taşımaktadır"
Yaşanan 2. Dünya savaşı sonrasında oluşturulan kural bazlı, çok taraflı ticaret sisteminin önemli kırılmalar yaşadığını söyleyen Yumaklı, "Parçası olduğumuz ekonomik yönetişim sistemi değişiyor, dönüşüyor. Dünyadaki gelişmeler mevcut konfor alanımızdan çıkmak için bizleri her geçen gün çok daha fazla zorluyor. Sizin de bildiğiniz gibi, Türkiye kalkınmasını 1962’den beri planlı olarak sürdürmektedir. Kalkınma planları, orta vadeli program, stratejik planlar, yıllık programlar, tematik planlar ve programlar, ülkemizde tarım sektörünün de içinde olduğu ekonomik yapının temelini oluşturmaktadır. Jeopolitik kırılmalar, iklim değişikliği, teknolojik dönüşüm, tarımın varoluşsal sorunları ve ticaret savaşları, bizi yeni bir döneme taşımaktadır. Alışılagelmiş, kabul edilmiş ve sıradanlaşmış metotlarla değil, yeni bir bakış açısıyla ve istişareyi öne çıkararak önümüzdeki dönemi planlamamız gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
"Ülke topraklarımızın ve doğal kaynağımızın yüzde 80’den fazlası Bakanlığımızın faaliyet alanı"
Türkiye’de tarım ve orman sektörünün sağlam, sürdürülebilir ve kuvvetli bir yapı üzerine oturmuş durumda olduğuna dikkati çeken Yumaklı şöyle devam etti:
"Bu temelin sütunlarından en önemlisi, kadimden gelen tarımsal üretimimizin verdiği bilgi ve tecrübesiyle üreticilerimizdir. Yine tüm dünyada faal bir şekilde tarım ürünlerinin ticaretinde rol olan tarıma dayalı sanayicilerimiz, sektörümüzün güçlü noktalarından biridir. Ülkemizde 78,5 milyon hektarlık arazi mevcut. Bu arazinin 24 milyon hektarı tarım arazisi, 23,4 milyon hektarı da her geçen gün gelişmekle birlikte orman alanlarına sahip, 14,6 milyon hektarı mera arazisidir. Yaklaşık 2 milyon hektarı da su yüzeyidir. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde ülke topraklarımızın ve doğal kaynağımızın yüzde 80’den fazlası Bakanlığımız ve sektörlerimizin faaliyet alanına girdiğini söylemek mümkün. Şuramızda yaklaşık 1600 arkadaşımızla beraber, sahip olduğumuz bu insan ve doğal kaynağımızı, daha iyi yönetmek ve geleceğe güçlü bir şekilde taşımak için çalışmalar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz."
Dünyada sektöre dair tüm raporların incelikle takip edildiğini belirten Yumaklı sektörün bir kırılma yaşadığını ancak, sahip olunan doğal kaynak, üretimden gelen güç, bilgiye dayalı bakış açısı ve istişareyi öne çıkaran yönetim anlayışı ile bu kırılmadan avantajlı bir şekilde çıkacaklarını belirtti.
Yumaklı, Şura sonucunda çıkacak kararların 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacağını söyledi.