3 SORUDA- Modi'nin Asya-Pasifik turu ve bölgesel hedefleriDr. Duygu Çagla Bayram - Yeni Delhi bugün Pekin’i “varolussal bir ulusal güvenlik sorunu” olarak görüyor ve kendi aleyhine olan güç dengesinin daha da derinlesmesini önlemek için komsu bölgelerde aktif politikanin vazgeçilmez olduguna inaniyor - Hindistan'in Asya-Pasifik açilimlariyla Çin'i bölgede potansiyel tehdit olarak gören ABD'nin stratejik güvenlik kaygilari örtüstügü için Washington'un bölgede izledigi strateji Hindistan odagiyla
Dr. Duygu Çagla Bayram, Hindistan Basbakani Narendra Modi'nin 19-24 Mayis tarihlerinde gerçeklestirdigi 3 ulusal ziyaretini ve Çin'e karsi bölgede dengeleyici bir unsur olma ihtimalini AA analiz için 3 soruda kaleme aldi.
- Hindistan Asya-Pasifik’te nasil bir yol izliyor?
Hindistan’in 1991 sonrasi liberal ekonomi ve iç kalkinma odagiyla gelen Dogu Asya'ya bakis politikasi ile bu bölgeyle iliskileri yeniden önem kazandi. Ülke, Pakistan'la yasadigi gerginlik ve komsu çevresinde artan Çin etkisi basta olmak üzere büyük zorluklar ile karsi karsiya. Bu nedenle Güney Asya bölgeselciliginin sarsildigi duygusu bölgeye hakimdi. Bu faktörler Hindistan’i Güneydogu Asya Uluslar Birligi (ASEAN), Japonya ve Güney Kore ile baglarini genisletmeye ve Amerika Birlesik Devletleri'yle (ABD) iliskilerini yeniden insa etmeye yönlendirdi. Ayrica, Çin ile ekonomik ortakligini genisletti. Ancak sinir anlasmazliklarini asamadi. Bu arada, güç dengesi hizla Hindistan’in ekonomik büyümesini geride birakan ve savunma bütçesini genisleten Çin’in lehine döndü.
Yeni Delhi bugün Pekin’i “varolussal bir ulusal güvenlik sorunu” olarak görüyor ve kendi aleyhine olan güç dengesinin daha da derinlesmesini önlemek için komsu bölgelerde aktif politikanin vazgeçilmez olduguna inaniyor. Çin faktörü, hegemonya gücü asinan ABD basta olmak üzere, dünya politikasinin tüm aktörlerince dikkate alinan bir olgu. Bugün ABD, Japonya, Avustralya, ASEAN, Fransa, Almanya, Avrupa Birligi gibi birçok aktör Hint-Pasifik için ayrintili stratejiler tasarliyor ve bu girisimlerin Hindistan için dogrudan etkileri var.
Tüm bunlar, Hindistan’in stratejik çikarlarini dogrudan etkileyen bu dinamik bölgedeki konumunun pekismesine olanak taniyan Asya-Pasifik’i, "Hint-Pasifik" olarak yeniden ölçeklendirme istekliligini açikliyor. Ancak bunu dogrudan kendi manevra alanini koruyan çok yönlü politikasini sürdürerek yapiyor. Bu arada, Hindistan herhangi bir güçle ittifaka girmenin gelecegin büyük gücü olma hedefini yerine getirecegine inanmiyor. Ayrica, bir güce karsi denge kurmak için mutlaka söz konusu rakiple baglari iyilestirme çabalarindan vazgeçmek gerektigine inanmiyor. Bu baglamda, Çin sinirindaki gerilimi azaltmak için diplomatik süreçten hiçbir zaman vazgeçmiyor.
- Modi’nin 3 ulusal ziyaret gerçeklestirmesi ne anlama geliyor?
Modi, 19-24 Mayis tarihlerinde Japonya, Papua Yeni Gine ve Avustralya olmak üzere 3 ülkeye 6 günlük bir ziyarette bulundu. G-7’nin bir parçasi olmasa da Japon mevkidasi Kisida Fumio'nun daveti üzerine G-7 Zirvesi’ne katilmak için Japonya’ya giden Modi’nin burada dünya liderleriyle görüstü ve Dörtlü Güvenlik Diyologu Zirvesi’ne (QUAD) katildi. Ancak ziyaretin en önemli noktalarindan biri, Ukrayna Devlet Baskani Volodimir Zelenskiy ile ilk kez yüz yüze görüsmesiydi. Bu durum, Modi’nin Rusya'nin Ukrayna'ya karsi baslattigi savasi resmi olarak kinamadigi dikkate alindiginda, “potansiyel olarak tuhaf” seklinde yorumlandi.
Hint-Pasifik turunun 2. duragi olan 3. Hindistan-Pasifik Adalari Isbirligi Zirvesi’ne es baskanlik yaptigi Papua Yeni Gine ziyareti ayrica önem tasiyor. Bu ziyaret, bir Hindistan basbakaninin adaya yaptigi ilk ziyaret olmasi açisindan “tarihi” olarak degerlendiriliyor. Stratejik anlamda ise Hint-Pasifik’te Hindistan’in olasi en önemli 2'li ortakliklarindan biri olabilecek potansiyelin temelini attigi düsünülüyor. Zirve’de Papua Yeni Gine Basbakani James Marape, Modi’yi “Küresel Güney’in Lideri” olarak lanse ederken küresel forumlarda Hindistan’in liderliginin arkasinda duracaklarinin sözünü verdi. Zirve’de 14 Pasifik adasi ulusuna seslenen Modi’nin “Hindistan, kalkinma ortaginiz olmaktan gurur duyuyor. Güvenilir bir ortak olarak Hindistan’a güvenebilirsiniz. Deneyimlerimizi ve yeteneklerimizi sizinle çekinmeden paylasmaya haziriz. Çok tarafliliga inaniyoruz ve özgür, açik ve kapsayici bir Hint-Pasifik’i destekliyoruz.” ifadeleri oldukça önemli. Bu arada, özellikle Bat'da Modi’nin 12 adimlik bir eylem plani yürüttügü Papua Yeni Gine ziyareti “Çin’in Pasifik boyunca etkisini artirmaya niyetli tek yükselen büyük güç olmadiginin açik bir isareti.” olarak degerlendirildi.
Modi’nin 3 ulusal ziyaretinin son ayagi olarak Avustralya gezisi ise Çin’in artan nüfuzu karsisinda Yeni Delhi’nin bölgedeki rolünü öne çikarma çabasinin bir parçasi olarak görülüyor. Hindistan’in büyüyen devasa bir ekonomi oldugunu ve kendisi için büyük firsatlar sundugunu düsünen Avustralya ile 2'li ticaret, yatirim ve isbirliklerinin güçlenmesi ve en kisa sürede Kapsamli Ekonomik Isbirligi Anlasmasi'nin yapilmasi yönündeki ortak hedefler ön plandaydi. Avustralya Basbakani Anthony Albanese’in davetlisi olarak Sidney’de bulunan Modi’nin burada 2'li iliskilerin gelisiminde diplomasiden çok, Hint diasporasinin önemini ve gücünü vurgulamasi ayrica dikkat çekti. Hint diasporasi, Avustralya’nin 26 milyonluk nüfusunun yalnizca yüzde 3’ünü olusturuyor. Ancak ülkenin en hizli büyüyen etnik azinligini ifade ediyor.
- Hindistan Asya-Pasifik’te Çin gücünü dengeleyebilir mi?
Soguk Savas dinamikleriyle sekillenen Asya-Pasifik fikri, önce Japonya’nin ardindan birkaç Kuzey-Güneydogu Asya ülkesinin ekonomik büyümesinin etkisiyle popülerlik kazanmisti. ABD askeri ve stratejik alanda kendisini daha iyi konumlandirabilmek için bölgenin Asya yerine Asya-Pasifik olarak çerçevelenmesinde üzerine düsen rolü oynadi. 1972 sonrasi ABD-Çin yakinlasmasiyla bölge, dünyanin en büyük 3 ekonomisini kapsar hale geldi. Soguk Savas sona erdiginde ve Hindistan’in ekonomik büyümesi hiz kazandiginda Yeni Delhi de kendini önemli bir Asya-Pasifik gücü olarak sunmak için Güney Asya’nin ötesinde Dogu’ya genisleme açilimlari gerçeklestirdi.
Hindistan'in Asya-Pasifik açilimlariyla Çin'i bölgede potansiyel tehdit olarak gören ABD'nin stratejik güvenlik kaygilari örtüstügü için Washington'un bölgede izledigi strateji de Hindistan odagiyla gelisiyor. Asya-Pasifik’ten "Asya"nin çikarilip, yerine "Hint" önekinin getirilmesinin nedeni, Çin’in karsisinda “tek potansiyel dengeleyici güç” olarak Hindistan’in yeniden tanimlanmasi istegidir. Mevcut ortaklarla askeri ittifaklari güçlendiren, bölgedeki diger benzer düsünen ülkelerle askeri isbirligini genisleten ve gelismekte olan stratejik ortaklarin savunma yeteneklerini güçlendiren Washington’in Hindistan’a “özel önem” vermesi ve çifte standardi bu çerçeveden okunabilir. Bu okuma Yeni Delhi’ye esnek bir alan açiyor ki kendi manevra alanina oldukça duyarli olan Hindistan için mevcut kosullarin yarattigi büyük bir sans.
[Dr. Duygu Çagla Bayram, Hindistan arastirmacisidir.]
* Makalelerdeki fikirler yazarina aittir ve Anadolu Ajansinin editöryal politikasini yansitmayabilir.
???????