Padişah mesleği olarak da biliniyor: Türkiye'de sayılı kişi bu işi yapıyor

Gaziantep’te yaşayan Nazım Şengil, köklü bir süsleme sanatı olan sedef kakma sanatını yaklaşık 40 yıldır severek yapıyor. Şengil, mesleğinin unutulmaması ve yeni nesillere ulaştırılması için de Halk Eğitim Merkezlerinde de eğitimler veriyor.Osmanlı Dönemi’nde Fatih Sultan Mehmet ve II. Abdülhamid Han başta olmak üzere birçok padişahın uğraş verdiği sedef kakma sanatı, günümüzde sadece Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Kahramanmaraş, Batman, Hatay ve Mardin'de yaşatılmaya çalışılıyorGaziantep’te yaşayan Nazım Şengil, Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet ve II. Abdülhamid Han başta olmak üzere birçok padişahın ilgi gösterdiği köklü bir süsleme sanatı olan sedef kakma sanatını yaklaşık 40 yıldır severek yapıyor. 12 yaşında iken ustasından öğrendiği sedef kakma sanatını Gaziantep’te halen sürdürmeye çalışan 50 yaşındaki Nazım Şengil, bastondan rahleye, takı kutularından sehpa ve abajur gövdelerine kadar çok sayıda ürünü alıcısıyla buluşturuyor.Türkiye'de sayılı kişilerin icra ettiği ve padişah mesleği olarak da bilinen sedef kakma sanatını yıllardır tarihi Yeni Han içerisindeki 500 yıllık Kaleoğlu Mağarası’nda bulunan atölyesinde severek sürdüren Şengil, sanatı yeni nesillere ulaştırmayı hedefleyerek, Halk Eğitim Merkezlerinde de eğitimler veriyor.Atölyesinde uzun saatler çalışan Şengil, bin bir emek ve zahmetle gün boyu sedef parçalarını ahşap üzerine açılan çukur veya oymalara yerleştiriyor. Sedef kakma sanatı ustası Şengil, atölyesinde rahle, çeyiz sandığı, aynalık, zigon sehpa ve takı mücevher kutularından sehpa ve abajur gövdelerine kadar çok sayıda ürünü alıcısıyla buluşturuyor.Çocukluğundan beri sedef kakma sanatına ilgi duyduğunu söyleyen Şengil, yaklaşık 40 yıldır sedefkar olduğunu dile getirdi. Sedef kakma sanatını yıllarca yanında çalıştığı ustalarından öğrendiğini belirten Şengil, “Sedef kakma sanatını, sağ olsunlar ustalarım sayesinde öğrendim. Mesleğimi çok seviyorum. Herkese hitap ediyoruz ama daha çok bayanlara hitap ediyoruz. Ürünlerimizi dekor olarak kullananlarda var. Baston başta olmak üzere sandıklarımız, çerçevelerimiz, aynalarımız, takı kutularımız ve kalpli kutularımız var. Ceviz ağacı üzerine ne olursa yapıyorum” dedi.Sedef kakma sanatının unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer aldığını belirten Şengil, “Ben sanatımın devam etmesi için çabalıyorum. Merveşehir Halk Eğitim Merkezinde usta öğreticilik yapıyorum. Merkezde kurs veriyorum. Mesleğimi yeni kişilere aktarmaya çalışıyorum. Bundan dolayı da çok mutluyum. Mesleğimi seviyorum. Mesleğimiz çok büyük bir ilgi görüyor” diye konuştu.Yaptığı ürünleri İstanbul ve İzmir'deki müşterilerinin yanı sıra Türkiye'nin birçok ilinde müşterilerine gönderdiğini belirten Şengil, “Dükkanımda da ürünlerimi satmaya çalışıyorum. Mağaramız tarihi bir mağara olduğu için müşteri potansiyelimiz de çok. Bölgemiz de turistik bölge olduğu için ürünlerimi de daha çok burada satmaya çalışıyorum. Müşterilerimiz de ürünlerime çok büyük ilgi gösteriyorlar. Ürünlerimizin 14-15 versiyonu var. Bunlar sırasıyla yapıldığı için biraz uzun sürüyor. Tabii hafif işçilik, orta işçilik ve çok ağır işçilikler var. Bu müşterinin isteğine göre değişiyor. Tüm müşterilerimize hitap etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Padişah mesleği olarak da biliniyor: Türkiye'de sayılı kişi bu işi yapıyor
Padişah mesleği olarak da biliniyor: Türkiye'de sayılı kişi bu işi yapıyor

Gaziantep’te yaşayan Nazım Şengil, köklü bir süsleme sanatı olan sedef kakma sanatını yaklaşık 40 yıldır severek yapıyor. Şengil, mesleğinin unutulmaması ve yeni nesillere ulaştırılması için de Halk Eğitim Merkezlerinde de eğitimler veriyor.

Osmanlı Dönemi’nde Fatih Sultan Mehmet ve II. Abdülhamid Han başta olmak üzere birçok padişahın uğraş verdiği sedef kakma sanatı, günümüzde sadece Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Kahramanmaraş, Batman, Hatay ve Mardin'de yaşatılmaya çalışılıyor
Gaziantep’te yaşayan Nazım Şengil, Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet ve II. Abdülhamid Han başta olmak üzere birçok padişahın ilgi gösterdiği köklü bir süsleme sanatı olan sedef kakma sanatını yaklaşık 40 yıldır severek yapıyor. 12 yaşında iken ustasından öğrendiği sedef kakma sanatını Gaziantep’te halen sürdürmeye çalışan 50 yaşındaki Nazım Şengil, bastondan rahleye, takı kutularından sehpa ve abajur gövdelerine kadar çok sayıda ürünü alıcısıyla buluşturuyor.
Türkiye'de sayılı kişilerin icra ettiği ve padişah mesleği olarak da bilinen sedef kakma sanatını yıllardır tarihi Yeni Han içerisindeki 500 yıllık Kaleoğlu Mağarası’nda bulunan atölyesinde severek sürdüren Şengil, sanatı yeni nesillere ulaştırmayı hedefleyerek, Halk Eğitim Merkezlerinde de eğitimler veriyor.
Atölyesinde uzun saatler çalışan Şengil, bin bir emek ve zahmetle gün boyu sedef parçalarını ahşap üzerine açılan çukur veya oymalara yerleştiriyor. Sedef kakma sanatı ustası Şengil, atölyesinde rahle, çeyiz sandığı, aynalık, zigon sehpa ve takı mücevher kutularından sehpa ve abajur gövdelerine kadar çok sayıda ürünü alıcısıyla buluşturuyor.
Çocukluğundan beri sedef kakma sanatına ilgi duyduğunu söyleyen Şengil, yaklaşık 40 yıldır sedefkar olduğunu dile getirdi. Sedef kakma sanatını yıllarca yanında çalıştığı ustalarından öğrendiğini belirten Şengil, “Sedef kakma sanatını, sağ olsunlar ustalarım sayesinde öğrendim. Mesleğimi çok seviyorum. Herkese hitap ediyoruz ama daha çok bayanlara hitap ediyoruz. Ürünlerimizi dekor olarak kullananlarda var. Baston başta olmak üzere sandıklarımız, çerçevelerimiz, aynalarımız, takı kutularımız ve kalpli kutularımız var. Ceviz ağacı üzerine ne olursa yapıyorum” dedi.
Sedef kakma sanatının unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer aldığını belirten Şengil, “Ben sanatımın devam etmesi için çabalıyorum. Merveşehir Halk Eğitim Merkezinde usta öğreticilik yapıyorum. Merkezde kurs veriyorum. Mesleğimi yeni kişilere aktarmaya çalışıyorum. Bundan dolayı da çok mutluyum. Mesleğimi seviyorum. Mesleğimiz çok büyük bir ilgi görüyor” diye konuştu.Yaptığı ürünleri İstanbul ve İzmir'deki müşterilerinin yanı sıra Türkiye'nin birçok ilinde müşterilerine gönderdiğini belirten Şengil, “Dükkanımda da ürünlerimi satmaya çalışıyorum. Mağaramız tarihi bir mağara olduğu için müşteri potansiyelimiz de çok. Bölgemiz de turistik bölge olduğu için ürünlerimi de daha çok burada satmaya çalışıyorum. Müşterilerimiz de ürünlerime çok büyük ilgi gösteriyorlar. Ürünlerimizin 14-15 versiyonu var. Bunlar sırasıyla yapıldığı için biraz uzun sürüyor. Tabii hafif işçilik, orta işçilik ve çok ağır işçilikler var. Bu müşterinin isteğine göre değişiyor. Tüm müşterilerimize hitap etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.