Adnan Oktar’ın "güncel yapılanma" davasında Oktar dışında tüm sanıklara tahliye
Adnan Oktar silahlı suç örgütünün, üyelerini diri tutmak ve deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmak amacıyla avukatlar ve sosyal medya grubu üzerinden oluşturduğu "güncel yapılanma" davasında Oktar dışında tüm sanıklara tahliye kararı verildi.Silahlı suç örgütü yöneticisi Adnan Oktar’ın cezaevinden örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, ayrıca deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmayı amaçladığı iddiasıyla güncel yapılanma davasının görülmesine devam edildi. İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Adnan Oktar ve bazı sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mahkemede bir tutuksuz sanık ile sanık avukatları da hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak ifade veren Fatih Kılıç, "Adnan Oktar operasyon sürecine gelene kadar zıvanadan çıkmıştı. Adnan Oktar’ın hep operasyon korkusu vardı, tedbirler alıyordu." dedi. Oktar'ın sıradan insan görüntüsü vermek için arada bir dışarı çıktığını ve silahlı bir koruma ordusuyla alışveriş merkezlerine gittiğini ifade eden Kılıç, "O dönemler çok ciddi korkular yaşıyordu. Yarın bir gün operasyon olursa suçlarına ortak arıyordu. Megolaman, aşağılık kompleksi olan biriydi. Sürekli övülmeyi isterdi. Adnan Oktar’ın en büyük korkusu yalnız kalmaktır. Adnan Oktar hiçbir kitabını kendi yazmadı, hiçbir makalesini kendi yazmadı, ekibi yazdı ama kendisi yazmış gibi yaptı. Helal yoldan para kazanmayı bilmez, 10 lira para kazanmayı bilmez. Hep başkaları üzerinden geçinir. Sadece çok iyi konuşmayı bilir." dedi. "KONTROL ALTINDA TUTMAYA ÇALIŞIYORDU" İfadesine devam eden tanık Kılıç, "Adnan Oktar cezaevine girince ilk yaptığı şey avukatları görevlendirmek oldu. Herkesten kendisini ve örgütü aklayan yazılı beyanlar alınmasını istedi. Bazı kişiler bunu yapmak istemediler, riskli olacağını ve Adnan Oktar’ın kendilerini dosyaya bağlamaya çalıştığını anladılar. Ne yaptı ne etti, bütün beyanları aldı. Tabii bu beyanlar kesmedi onu, cezaevindeki herkesin kendisine mektup yazmasını istedi ve aldı ve bütün bu işi organize eden avukatlar. İçerdeki insanları etkin pişman olmamaları için kontrol altında tutmaya çalışıyordu. Sonra herkes birbirine mektup yazmaya başladı." ifadelerini kullandı. OKTAR DIŞINDAKİ HERKESE TAHLİYE Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Meltem Daban, Ferhunde Eda Babuna, Elvan Şahin, Aslı Efeoğlu ve Mine Kalça’nın yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri uygulanmak şartıyla tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Adnan Oktar silahlı suç örgütünün, üyelerini diri tutmak ve deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmak amacıyla avukatlar ve sosyal medya grubu üzerinden oluşturduğu "güncel yapılanma" davasında Oktar dışında tüm sanıklara tahliye kararı verildi.
Silahlı suç örgütü yöneticisi Adnan Oktar’ın cezaevinden örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, ayrıca deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmayı amaçladığı iddiasıyla güncel yapılanma davasının görülmesine devam edildi. İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Adnan Oktar ve bazı sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mahkemede bir tutuksuz sanık ile sanık avukatları da hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak ifade veren Fatih Kılıç, "Adnan Oktar operasyon sürecine gelene kadar zıvanadan çıkmıştı. Adnan Oktar’ın hep operasyon korkusu vardı, tedbirler alıyordu." dedi. Oktar'ın sıradan insan görüntüsü vermek için arada bir dışarı çıktığını ve silahlı bir koruma ordusuyla alışveriş merkezlerine gittiğini ifade eden Kılıç, "O dönemler çok ciddi korkular yaşıyordu. Yarın bir gün operasyon olursa suçlarına ortak arıyordu. Megolaman, aşağılık kompleksi olan biriydi. Sürekli övülmeyi isterdi. Adnan Oktar’ın en büyük korkusu yalnız kalmaktır. Adnan Oktar hiçbir kitabını kendi yazmadı, hiçbir makalesini kendi yazmadı, ekibi yazdı ama kendisi yazmış gibi yaptı. Helal yoldan para kazanmayı bilmez, 10 lira para kazanmayı bilmez. Hep başkaları üzerinden geçinir. Sadece çok iyi konuşmayı bilir." dedi. "KONTROL ALTINDA TUTMAYA ÇALIŞIYORDU" İfadesine devam eden tanık Kılıç, "Adnan Oktar cezaevine girince ilk yaptığı şey avukatları görevlendirmek oldu. Herkesten kendisini ve örgütü aklayan yazılı beyanlar alınmasını istedi. Bazı kişiler bunu yapmak istemediler, riskli olacağını ve Adnan Oktar’ın kendilerini dosyaya bağlamaya çalıştığını anladılar. Ne yaptı ne etti, bütün beyanları aldı. Tabii bu beyanlar kesmedi onu, cezaevindeki herkesin kendisine mektup yazmasını istedi ve aldı ve bütün bu işi organize eden avukatlar. İçerdeki insanları etkin pişman olmamaları için kontrol altında tutmaya çalışıyordu. Sonra herkes birbirine mektup yazmaya başladı." ifadelerini kullandı. OKTAR DIŞINDAKİ HERKESE TAHLİYE Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Meltem Daban, Ferhunde Eda Babuna, Elvan Şahin, Aslı Efeoğlu ve Mine Kalça’nın yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri uygulanmak şartıyla tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.