Bilim insanları soyu tükenmiş türleri yeniden diriltmenin eşiğine geldi. Bilim insanlarına göre, yünlü mamut, dodo ve thylacine gibi türlerin de aralarında bulunduğu 6 tür yakında aramıza dönebilir.Bilimin gelişimiyle birlikte nesli tükenmiş canlıların aramıza dönmesi an meselesi sayılıyor. Bu kapsamda ise yeniden diriltilebilecek 6 canlı türünü sizler için derledik.Bilim insanları soyu tükenmiş türleri yeniden diriltmenin eşiğine geldi. “Yok olmaktan kurtarma” şirketleri ve bilim insanlarına göre, yünlü mamut, dodo ve thylacine (Tazmanya kaplanı olarak da bilinir) gibi sembolik türler yakında yeniden yeryüzüne çıkabilir.Yok oluşu engelleme, kayıp türlerden alınan DNA örnekleriyle başlar. Bu bazen genomun(kalıtım birimi) tamamıdır; bazen de soyu tükenmiş türden alınan genler yaşayan bir hayvanın genomuna eklenebilir. Daha sonra, nükleer transfer olarak bilinen bir süreçte, araştırmacılar bu diziyi yakın akraba, yaşayan bir türden alınan ve orijinal DNA'nın çıkarıldığı bir yumurta hücresine yerleştirir. Ortaya çıkan hayvan genetik olarak soyu tükenmiş olana benzer.
Bilim insanları halihazırda en az bir soyu dirillttiler. 2003 yılında İspanya'daki araştırmacılar, 2000 yılında soyu tükenen bucardo (Capra pyrenaica pyrenaica) adlı bir Pirene dağ keçisi alt türü için nükleer transfer gerçekleştirdi. Bir yavru bucardo doğdu, ancak sadece birkaç dakika sonra bir akciğer kusuru nedeniyle öldü.
Nesli tükenme bilimi, o zamandan bu yana ilerleme kaydetti ve nesli tükenmiş bazı türleri tekrar görmemiz on yıldan az sürebilir.Yünlü mamutlar (Mammuthus primigenius) 300 bin ila 10 bin yıl önce, son buzul çağında (2,6 milyon ila 11 bin 700 yıl önce) yaşamışlardır. Ancak küçük, izole bir popülasyon Wrangel Adası'nda yaklaşık 4 bin yıl öncesine kadar hayatta kalmıştır.
Ana popülasyon günümüz Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'sı boyunca uzanan tundralarda dolaşıyordu. Buzul çağının sonunda iklimde meydana gelen bir değişim, insan avcılığı ve popülasyondaki genetik çeşitliliğin azalmasıyla birlikte yünlü mamutları yok olmaya sürüklemiş olabilir.Kuzey Kutbu'ndaki permafrost, yünlü mamutların leşlerini ve hatta genomlarının 3 boyutlu yapısını korumuştur. Bu, bilim insanlarının iyi korunmuş DNA'ları çıkarabileceği ve potansiyel olarak orijinal hayvanlarınkine benzeyen bir genetik dizilim oluşturabileceği anlamına geliyor.
Bu da araştırmacıların modern bir fil yumurta hücresi ile nükleer transfer gerçekleştirerek yünlü mamuta benzer bir türün ortaya çıkartmalarını sağlayabilir.
Son gelişmeler, yünlü mamut neslinin yok oluştan kurtarılmasının giderek yaklaştığını gösteriyor; ABD merkezli nesli tükenme şirketi Colossal Biosciences, 2028 yılına kadar ilk “mamut” buzağılarını üreteceğini iddia ediyor.Dodo (Raphus cucullatus), Madagaskar açıklarında bir ada olan Mauritius'a özgü büyük, uçamayan bir kuş türüydü. Dodoların soyu 17. yüzyılda Avrupa kolonizasyonunun doğrudan bir sonucu olarak tükendi ve bu nedenle insan kaynaklı yok oluşun bir simgesi haline geldi.
Mauritius hükümetine göre, 1598 yılında Mauritius'a gelen sömürgeciler yanlarında fareler, kediler ve hatta maymunlar da dahil olmak üzere bir dizi yerli olmayan tür getirdiler. Bu hayvanlar dodo yuvalarındaki yumurta ve yavruları yağmalayarak adadaki kuş sayısını sadece birkaç yıl içinde kritik seviyelere indirdi. Ormansızlaşma ve insanların dodoları avlamasıyla birlikte, tür 1681 yılında tamamen yok oldu.Bugün, dodo DNA'sı doğal tarih müzesi örneklerinde varlığını sürdürüyor. 2022 yılında bilim insanları, Danimarka'daki bir koleksiyonda bulunan olağanüstü korunmuş bir örneği kullanarak ilk dodo genomunu bir araya getirdi. Ancak türün yeniden hayata döndürülebilmesi için önünde birkaç engel bulunuyor.
Colossal Biosciences CEO'su ve kurucu ortağı Ben Lamm, Live Science'a yaptığı açıklamada, bu engeller arasında dodonun DNA dizilimine genetik çeşitlilik kazandırma ihtiyacının da bulunduğunu, böylece bir klon popülasyonu oluşmayacağını söyledi. Lamm'a göre işin iyi tarafı, kuşun DNA'sının bir yumurta içinde bağımsız olarak bulunması nedeniyle, bir dodoyu gebe bırakmanın yünlü mamut ya da thylacine'den çok daha hızlı ve kolay olması bekleniyor.Tazmanya kaplanı ya da thylacine (Thylacinus cynocephalus), sırtının alt kısmında çizgileri olan kurt benzeri, etobur bir keselidir. Bir zamanlar, şimdiki Avustralya'nın her yerinde yaşıyordu. Tür, 2 bin ila 3 bin yıl önce anakaradan kayboldu, ancak Tazmanya adasında bir popülasyon varlığını sürdürdü.
19. yüzyılın sonlarında, Tazmanya'daki ilk Avrupalı yerleşimciler, insanların çiftlik hayvanlarının doymak bilmez yırtıcıları olarak algıladıkları thylacine'ler için bir ödül koydular. Ardından gelen katliamlar thylacine'lerin soyunun tükenmesine neden olmuş ve son birey 1936 yılında bir hayvanat bahçesinde ölmüştür.Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'nde genetik ve gelişim biyolojisi profesörü olan Andrew Pask BBC Future'a yaptığı açıklamada, Thylacinelerin yeniden hayata döndürmek için iyi bir aday olduğunu çünkü DNA elde etmek için çok sayıda
Bilim insanları soyu tükenmiş türleri yeniden diriltmenin eşiğine geldi. Bilim insanlarına göre, yünlü mamut, dodo ve thylacine gibi türlerin de aralarında bulunduğu 6 tür yakında aramıza dönebilir.