Etiyopya ve Somali krizi nasıl çözüldü? | Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yedi saatte işi bitirdik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Etiyopya ve Somali arasındaki krizin çözümünün detaylarını anlattı. "7 saat süren bir görüşmeden sonra işi bitirdik" diyen Erdoğan, yeni yılın ilk 2 ayında iki ülkeyi de ziyaret edeceğini söyledi. Erdoğan gençlere önemli mesajlar da verdi. Yurt dışına gidenlerin çoğunun hayal kırıklığıyla dönmenin yolunu aradığını kaydeden Erdoğan, "Bizim keyfi yere feda edecek tek gencimiz yoktur. Teröre bulaşmamış olma şartıyla, bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır" dedi. Suriye'deki gelişmelere ilişkin "Zulüm en büyük hasmım" diyen Erdoğan, "En son Suriye'de yaşadıklarımız bunun en açık örneğidir. Zulmün karşısında hep birlikte durmamız lazım" dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum'da düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı. Erdoğan, burada gençlerin sorularını yanıtladı. "TÜM EVLATLARIMIZA KAPIMIZ AÇIK"Malazgirt Zaferi'nin bininci yılında, Türkiye'yi diplomasiden ekonomiye, güvenlikten temel hizmet alanlarına kadar her alanda dünyada ilk sıralara gençlerin ve sonraki nesillerin çıkartacağını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gençler siz bakmayın birilerinin ülkesini beğenmeyip yurt dışı güzellemesi yaptığına. 'Ben varım' diyeceksiniz. Sosyal medyada art niyetli olarak dolaşıma sokulan 'Türkiye bir doktor, mühendis, sanatçı kaybetti, falanca ülke şunu kazandı' görüntülerinin devamı hiç de öyle söylendiği gibi olmuyor. Bu ülkenin, devletin kendilerine sağladığı imkanlarla eğitim hayatlarını tamamlayıp, iş tecrübesi edinip sonra yurt dışına gidenlerin çoğu hayal kırıklığıyla geri dönmenin ne yazık ki yollarını arıyor. Oralarda kalanların bir bölümünün de geri dönmeyi kendilerine yediremedikleri için yaşadıkları sıkıntılara özellikle göğüs gerdiklerini biliyoruz. Her ne şekilde olursa olsun teröre bulaşmamış, bu şartla bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır. Bizim keyfi yere feda edecek tek bir insanımız, tek bir gencimiz yoktur. Hepinize her birinizin hayaline, birikimine, becerisine bizim ihtiyacımız var. Unutmayınız, 'yalan, bire kırk veren zehirli bir tohum gibidir.' Halbuki biz, bire yüz veren bilginin, bilimin, hakikatin peşindeyiz. Gençlerimizden beklentimiz zeka ve kabiliyetleriyle işte bu bereketli hasadı milletimize kazandırmalarıdır. Dadaşlar diyarının gençlerinin bu kutlu yürüyüşte en önde yer alacaklarından şüphe duymuyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum."ETİYOPYA-SOMALİ KRİZİ NASIL ÇÖZÜLDÜ? Bir gencin, "Somali ile Etiyopya arasında bir mutabakat imzalandı. Bunun arka planında Türkiye nasıl bir rol aldı?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Gerçekten uzun yıllardır bu Somali ve Etiyopya arasındaki sıkıntı devam ediyordu. Etiyopya, Somali'nin 2 katı büyüklüğünde, devasa bir yer ama denize kapalı. Etiyopya'dan denize çıkamıyorsunuz. Bu kadar büyük, devasa bir araziye sahip olan bir yerin hakikaten denize kapalı olması, onları ciddi manada rahatsız ediyor. Bu konuda da bugüne kadar birçok ülke devreye girmiş ama bu işi çözememişler. Etiyopya Başbakanı'nın benimle olan özel muhabbeti sebebiyle kendisiyle bunları konuştuk, görüştük. Somali'yi biz, en kritik döneminde sahiplenen bir ülke olduk ve terör örgütlerinin Somali'ye yüklendiği dönemde biz tabii Somali'yi de sahiplendik. Orada yatırımlarımız oldu. O yatırımlarla beraber, Somali'de terör örgütlerine karşı da adımlar attık. Şimdi de Etiyopya'nın bu yeni ayağa kalkışında dedik ki 'Biz size her türlü desteği vereceğiz.' Ekonomide, savunmada elimizden gelen desteği kendilerine verdik. O akşamki buluşmamızda, kendileriyle yaptığımız görüşmelerde, sağ olsunlar bizi kırmadılar ve bir Başbakan, iki Cumhurbaşkanı olarak bir araya geldik ve bu konuda dedik ki 'Bizi kırmayacaksınız.' 7 saat süren bir görüşmeden sonra sağ olsunlar parafları attık, işi bitirdik. Ondan sonra da bizim basın toplantısı salonumuza geçip, oradan dünyaya bunu açıkladık. Kendilerine şunu da söyledim, 'İnşallah, önümüzdeki yılın ilk iki ayında Etiyopya'yı ve Somali'yi ziyaret edeceğim ve bu attığımız adımı dünyaya duyuracağız.' Kararımızı bu şekilde açıkladık. Sağ olsun onlar da bu attığımız adımı kendi ülkelerine taşıdılar, taşıyorlar. Güzel bir geleceği Afrika'ya bu şekilde duyurmuş olduk, tüm dünyaya duyurmuş olduk. Tüm dünya da bu attığımız adımın, aldığımız neticenin iftiharını bizlerle paylaştı. Samimi olunca, niyet halis olunca her şey oluyor."GENÇLERE EVLİLİK TAVSİYESİ Milletin, aile kavramı noktasında geçmişten bugüne farklı bir kutsiyeti olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu yüzden aile kavramına hep birlikte sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi. Erdoğan, "Özellikle üniversite gençliğimizin, aile kavramı üzerindeki duruşunun çok farklı olması lazım. Mesela, bizim şu anda üzerinde durduğumuz bir konu, gençler nedense evlenmiyor." diye konuştu. Öğrencinin, boşanmaların da arttığına yönelik değerlendirmesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: "O da artıyor. Erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Etiyopya ve Somali arasındaki krizin çözümünün detaylarını anlattı. "7 saat süren bir görüşmeden sonra işi bitirdik" diyen Erdoğan, yeni yılın ilk 2 ayında iki ülkeyi de ziyaret edeceğini söyledi. Erdoğan gençlere önemli mesajlar da verdi. Yurt dışına gidenlerin çoğunun hayal kırıklığıyla dönmenin yolunu aradığını kaydeden Erdoğan, "Bizim keyfi yere feda edecek tek gencimiz yoktur. Teröre bulaşmamış olma şartıyla, bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır" dedi. Suriye'deki gelişmelere ilişkin "Zulüm en büyük hasmım" diyen Erdoğan, "En son Suriye'de yaşadıklarımız bunun en açık örneğidir. Zulmün karşısında hep birlikte durmamız lazım" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum'da düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı. Erdoğan, burada gençlerin sorularını yanıtladı.
"TÜM EVLATLARIMIZA KAPIMIZ AÇIK"
Malazgirt Zaferi'nin bininci yılında, Türkiye'yi diplomasiden ekonomiye, güvenlikten temel hizmet alanlarına kadar her alanda dünyada ilk sıralara gençlerin ve sonraki nesillerin çıkartacağını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gençler siz bakmayın birilerinin ülkesini beğenmeyip yurt dışı güzellemesi yaptığına. 'Ben varım' diyeceksiniz. Sosyal medyada art niyetli olarak dolaşıma sokulan 'Türkiye bir doktor, mühendis, sanatçı kaybetti, falanca ülke şunu kazandı' görüntülerinin devamı hiç de öyle söylendiği gibi olmuyor. Bu ülkenin, devletin kendilerine sağladığı imkanlarla eğitim hayatlarını tamamlayıp, iş tecrübesi edinip sonra yurt dışına gidenlerin çoğu hayal kırıklığıyla geri dönmenin ne yazık ki yollarını arıyor. Oralarda kalanların bir bölümünün de geri dönmeyi kendilerine yediremedikleri için yaşadıkları sıkıntılara özellikle göğüs gerdiklerini biliyoruz. Her ne şekilde olursa olsun teröre bulaşmamış, bu şartla bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır. Bizim keyfi yere feda edecek tek bir insanımız, tek bir gencimiz yoktur. Hepinize her birinizin hayaline, birikimine, becerisine bizim ihtiyacımız var. Unutmayınız, 'yalan, bire kırk veren zehirli bir tohum gibidir.' Halbuki biz, bire yüz veren bilginin, bilimin, hakikatin peşindeyiz. Gençlerimizden beklentimiz zeka ve kabiliyetleriyle işte bu bereketli hasadı milletimize kazandırmalarıdır. Dadaşlar diyarının gençlerinin bu kutlu yürüyüşte en önde yer alacaklarından şüphe duymuyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum."
ETİYOPYA-SOMALİ KRİZİ NASIL ÇÖZÜLDÜ? Bir gencin, "Somali ile Etiyopya arasında bir mutabakat imzalandı. Bunun arka planında Türkiye nasıl bir rol aldı?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Gerçekten uzun yıllardır bu Somali ve Etiyopya arasındaki sıkıntı devam ediyordu. Etiyopya, Somali'nin 2 katı büyüklüğünde, devasa bir yer ama denize kapalı. Etiyopya'dan denize çıkamıyorsunuz. Bu kadar büyük, devasa bir araziye sahip olan bir yerin hakikaten denize kapalı olması, onları ciddi manada rahatsız ediyor. Bu konuda da bugüne kadar birçok ülke devreye girmiş ama bu işi çözememişler. Etiyopya Başbakanı'nın benimle olan özel muhabbeti sebebiyle kendisiyle bunları konuştuk, görüştük. Somali'yi biz, en kritik döneminde sahiplenen bir ülke olduk ve terör örgütlerinin Somali'ye yüklendiği dönemde biz tabii Somali'yi de sahiplendik. Orada yatırımlarımız oldu. O yatırımlarla beraber, Somali'de terör örgütlerine karşı da adımlar attık. Şimdi de Etiyopya'nın bu yeni ayağa kalkışında dedik ki 'Biz size her türlü desteği vereceğiz.' Ekonomide, savunmada elimizden gelen desteği kendilerine verdik. O akşamki buluşmamızda, kendileriyle yaptığımız görüşmelerde, sağ olsunlar bizi kırmadılar ve bir Başbakan, iki Cumhurbaşkanı olarak bir araya geldik ve bu konuda dedik ki 'Bizi kırmayacaksınız.' 7 saat süren bir görüşmeden sonra sağ olsunlar parafları attık, işi bitirdik. Ondan sonra da bizim basın toplantısı salonumuza geçip, oradan dünyaya bunu açıkladık. Kendilerine şunu da söyledim, 'İnşallah, önümüzdeki yılın ilk iki ayında Etiyopya'yı ve Somali'yi ziyaret edeceğim ve bu attığımız adımı dünyaya duyuracağız.' Kararımızı bu şekilde açıkladık. Sağ olsun onlar da bu attığımız adımı kendi ülkelerine taşıdılar, taşıyorlar. Güzel bir geleceği Afrika'ya bu şekilde duyurmuş olduk, tüm dünyaya duyurmuş olduk. Tüm dünya da bu attığımız adımın, aldığımız neticenin iftiharını bizlerle paylaştı. Samimi olunca, niyet halis olunca her şey oluyor."GENÇLERE EVLİLİK TAVSİYESİ Milletin, aile kavramı noktasında geçmişten bugüne farklı bir kutsiyeti olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu yüzden aile kavramına hep birlikte sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi. Erdoğan, "Özellikle üniversite gençliğimizin, aile kavramı üzerindeki duruşunun çok farklı olması lazım. Mesela, bizim şu anda üzerinde durduğumuz bir konu, gençler nedense evlenmiyor." diye konuştu. Öğrencinin, boşanmaların da arttığına yönelik değerlendirmesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: "O da artıyor. Erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı. Bunu aşmamız lazım. Zaman zaman ben de arkadaşlarım da yardımcı olmak istiyoruz, 'Aracı olalım' diyoruz, ama bakıyorsun maalesef kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz. Sizler nasıl düşünüyorsunuz? Bu konuda gerçekten işi çok uzatmayalım. Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz 30, 35, 40... Alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım. Gençler, nasibinizi böyle 30-40, bu yaşlarda değil, gençlik yaşında halletmek lazım. Ben Eyyüp'e onu söylüyorum, 'Bak, sen Gençlik Kolları Başkanısın. Onun için ekiplerimizi genç yaşta evlendirme sorumluluğunuz var, buna dikkat edeceksiniz. Ve bir de tabii bizim bir kutsalımız daha var, yani bu LGBT falan, bu işlere de karşıyız. Onun için Gaziantep'te Mehmet Tahmazoğlu kardeşimiz bu işlerde çok gayretli. Gaziantep'ten sürekli gençleri Çanakkale'ye götürüyor ve Çanakkale Şehitliği'ni dolaştırmak suretiyle, onlara o kutsiyeti, Çanakkale Zaferi'ni nasıl elde ettik, bunu onlarla yerinde yaşamak ve onlardan da yavrularına bunu yaşatmak suretiyle o adımları atıyorlar. Ondan dolayı da ben belediye başkanımızdan çok memnunum, teşekkür ediyorum." "ZULMÜN KARŞISINDA HER BİRLİKTE DURMAMIZ LAZIM" Bir gencin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a nelere tahammül edemediğini sorması üzerine Erdoğan, bu soruya şiirle cevap vermek istediğini belirtti. Şairin, "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı hatta döverim. Dövemezsem de hiç olmazsa yanımdan kovarım." dizelerini okuyan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Zulüm, en büyük hasmım. İşte, en son Suriye'de yaşadıklarımız bunun çok açık bir örneğidir. Zulmün karşısında hep birlikte durmamız lazım. Hele hele bizim milletimiz tarih boyunca zulme açık kapı bırakmamıştır. Türk milleti adaletiyle tüm dünyada örnek olmuştur." "İYİ Kİ BU ÜLKE ONLARIN ELİNE KALMADI" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Esed gelsin görüşelim, beraber görüşelim, siz görüşün' tarzında açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların ardından 12 saat içerisinde Esed Suriye'yi terk etti. Ben bundan kaynaklı size verdiğim oydan dolayı çok gurur duyuyorum ancak aklıma takılan bir soru var. 2023 seçimlerinde Millet İttifakı seçimi kazanmış olsaydı Türkiye, Suriye ve Orta Doğu'da son durum ne olurdu?" sorusu üzerine, şu cevabı verdi: "Yatalım, kalkalım, bol bol dua edelim Rabb'imize. İyi ki bu ülke onların eline kalmadı. Bunlar belediyelerde hangi sefaleti bizlere yaşatıyorlar biliyorsunuz değil mi? Bir de oraya kalsaydı yanardık."