Dünyanın en ölümcül patojeni: "Yılda yarım milyon insan öldürüyor"

En yaygın görülen bakterilerden olan ölümcül Pseudomonas aeruginosa, Dünya Sağlık Örgütü'nün en tehlikeli patojenler listesinin tepesinde yer alıyor. Her sene yaklaşık yarım milyon insan, bu ölümcül bakteriye yakalanarak ölüyor. Jet yakıtında da saf suda da hayatta kalabilen bu bakteri, adaptasyon yeteneğiyle hastane koşullarında da ölümcül olabiliyor.Gram negatif bakterilerin en yaygın görülenlerinden Pseudomonas aeruginosa, mikroplar arasında bilinen en tehlikelilerden biri. Savunmalarımızı aşarak en steril alanlarımıza bile sızma yeteneğine sahip olan bu sinsi katil, Dünya Sağlık Örgütü'nün en tehlikeli patojenler listesinin tepesinde yer alıyor. Çoğumuz mikropla günlük çevremizde karşılaşıyoruz vehiçbir etki görmeden kurtuluyoruz. Ancak doğru koşullar altında, savunmamızdaki en küçük boşluklardan bile kolayca yararlanan bu bakteri kontrolden çıkan bir enfeksiyona dönüşebiliyor. Doğada bu kadar yaygın görülen bir mikroorganizmanın insanlarda nasıl ciddi tehlikeler oluşturduğunu merak eden bilim insanları harekete geçti. Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanları, dünyanın her yerinde insan, hayvan ve çevre kaynaklarından, bazılarının geçmişi 1900'e kadar uzanan 10 bine yakın bakteri örneği topladı.VİRÜSLER ARASI SOY AĞACI Bu araştırma sonucunda Pseudomonas aeruginosa'yla bağlantısı bulunan 596 virüs türüyle bir genetik soy ağacı çıkardı. Hastalıklardan çoğunun bunlardan 21'iyle ilişkili olduğu tespit edildi. Son 200 yılda hızlıca evrimleşen bu virüs türlerinin tehlikeli enfeksiyonlar yarattığı ortaya kondu. Her sene yaklaşık yarım milyon insan, bu ölümcül bakteriye yakalanarak ölüyor. Ölümlerin başlıca nedeni, antibiyotiğe karşı dirençli olması olarak görülüyor. Jet yakıtında da saf suda da hayatta kalabilen bu bakteri, güçlü adaptasyon yeteneğiyle hastane koşullarında da ölümcül olabiliyor. Kistik fibrozis ve bronşektazi gibi hastalıklar nedeniyle hastanede tedavi gören kişiler bakteriye karşı daha da hassas durumda.  Bu bilgiler, daha etkili tarama yöntemleri geliştirilmesi ve karantina önlemlerinin artırılması gerektiği sonucunu da doğuruyor.

Dünyanın en ölümcül patojeni: "Yılda yarım milyon insan öldürüyor"
Dünyanın en ölümcül patojeni:

En yaygın görülen bakterilerden olan ölümcül Pseudomonas aeruginosa, Dünya Sağlık Örgütü'nün en tehlikeli patojenler listesinin tepesinde yer alıyor. Her sene yaklaşık yarım milyon insan, bu ölümcül bakteriye yakalanarak ölüyor. Jet yakıtında da saf suda da hayatta kalabilen bu bakteri, adaptasyon yeteneğiyle hastane koşullarında da ölümcül olabiliyor.

Gram negatif bakterilerin en yaygın görülenlerinden Pseudomonas aeruginosa, mikroplar arasında bilinen en tehlikelilerden biri. Savunmalarımızı aşarak en steril alanlarımıza bile sızma yeteneğine sahip olan bu sinsi katil, Dünya Sağlık Örgütü'nün en tehlikeli patojenler listesinin tepesinde yer alıyor. Çoğumuz mikropla günlük çevremizde karşılaşıyoruz vehiçbir etki görmeden kurtuluyoruz. Ancak doğru koşullar altında, savunmamızdaki en küçük boşluklardan bile kolayca yararlanan bu bakteri kontrolden çıkan bir enfeksiyona dönüşebiliyor. Doğada bu kadar yaygın görülen bir mikroorganizmanın insanlarda nasıl ciddi tehlikeler oluşturduğunu merak eden bilim insanları harekete geçti. Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanları, dünyanın her yerinde insan, hayvan ve çevre kaynaklarından, bazılarının geçmişi 1900'e kadar uzanan 10 bine yakın bakteri örneği topladı.

VİRÜSLER ARASI SOY AĞACI Bu araştırma sonucunda Pseudomonas aeruginosa'yla bağlantısı bulunan 596 virüs türüyle bir genetik soy ağacı çıkardı. Hastalıklardan çoğunun bunlardan 21'iyle ilişkili olduğu tespit edildi. Son 200 yılda hızlıca evrimleşen bu virüs türlerinin tehlikeli enfeksiyonlar yarattığı ortaya kondu. Her sene yaklaşık yarım milyon insan, bu ölümcül bakteriye yakalanarak ölüyor. Ölümlerin başlıca nedeni, antibiyotiğe karşı dirençli olması olarak görülüyor. Jet yakıtında da saf suda da hayatta kalabilen bu bakteri, güçlü adaptasyon yeteneğiyle hastane koşullarında da ölümcül olabiliyor. Kistik fibrozis ve bronşektazi gibi hastalıklar nedeniyle hastanede tedavi gören kişiler bakteriye karşı daha da hassas durumda.  Bu bilgiler, daha etkili tarama yöntemleri geliştirilmesi ve karantina önlemlerinin artırılması gerektiği sonucunu da doğuruyor.