Yesil Sol Parti Es Genel Baskani Uçar, gündemi degerlendirdi:Ismail Çimen- "Anayasa, mümkün olan en genis katilimla ve halklarin ortak yasam ufkuyla yapilirsa daha güçlü ve gerçekçi olacaktir"

Yesil Sol Parti Es Genel Baskani Uçar, gündemi degerlendirdi:Ismail Çimen- "Anayasa, mümkün olan en genis katilimla ve halklarin ortak yasam ufkuyla yapilirsa daha güçlü ve gerçekçi olacaktir"

TBMM (AA) - Yesil Sol Parti Es Genel Baskani Çigdem Kiliçgün Uçar, yeni anayasanin "mümkün olan en genis katilimla ve halklarin ortak yasam ufkuyla yapilirsa daha güçlü ve gerçekçi olacagini" söyledi.

Uçar, Yesil Sol Parti'li milletvekilleriyle Meclis'te düzenledigi basin toplantisinda, bugün sabah saatlerinde Içisleri Bakanliginin Emniyet Genel Müdürlügü giris kapisi önünde iki teröristin gerçeklestirdigi bombali saldiri eylemini kabul edilemez bulduklarini söyledi.

Demokratik siyasetin temsilcileri olarak siddetin her türlüsünün zemin bulamadigi, barisin ve huzurun tesis edilebildigi bir ülkenin mücadelesini verdiklerini ifade eden Uçar, Meclis'in de bu açidan yükümlülük altinda oldugunu ifade etti.

Türkiye'nin siyasi, iktisadi, toplumsal, kültürel ve ekolojik alanda pek çok sorunla karsi karsiya oldugunu ileri süren Uçar, mevcut sistemin toplumsal ve siyasal kirilmayi giderek derinlestirdigini savundu.

Uçar, "Demokratik olmayan uygulamalarin toplumu nefessiz biraktigi bir süreçte siyasi iktidar çözüm bulmak yerine adaletsizligi ve hukuksuzlugu derinlestirmeye ve bunu bir rejim haline getirmeye devam etmektedir. Siyasi iktidarin bir zamanlar çözecegini iddia ettigi ama simdilerde yok saydigi Kürt sorunu çözümsüz birakildikça, Türkiye halklari bunun bedelini agir ödemektedir." dedi.

Uçar, Türkiye'nin yeni bir toplumsal sözlesmeye ihtiyaci oldugunu, bunun önemli boyutunun ise demokratik bir anayasa oldugunu söyledi.

Yesil Sol Parti olarak toplumdan yana her türlü düzenlemenin, sivil bir anayasanin ihtiyacini her zaman vurguladiklarini ve bunun mücadelesini verdiklerini ifade eden Uçar, söyle konustu:

"Siyasi manipülasyonlara bu noktada asla izin vermedik ve gerçegin üzerini örten her türlü yaklasima karsi olduk. Yapilmak istenen yeni anayasa kim ya da kimler için yapiliyor sorusunun sorulmasi gerekiyor. 1982 Anayasasi'ni dahi geride birakan uygulamalar varken gerçekten sivil toplumdan yana bir anayasa yapilmak isteniyor mu? Mevcut yasalara dahi tahammül yok. Biz buna karsi mücadele ederken yeni bir anayasa tartismasini kendi çikarlari için konusmak ne siyasete ne de ahlaka sigar.

Dünyanin her yerinde devletlerin mesrulugu toplumdan türer. Bu düzenlemeler toplum yararina olmak zorundadir. Magna Carta'da bile toplumdan riza almaya dayali bir yasa yapma süreci vardir. Haliyle anayasalar, iktidarin merkezi otoritesini daha güçlendirmek üzerinden kurgulanamaz. 1921 anayasasi bu açidan hatirlanmaya degerdir. Anayasa, mümkün olan en genis katilimla ve halklarin ortak yasam ufkuyla yapilirsa daha güçlü ve gerçekçi olacaktir. Yeni anayasa haklara ve özgürlüklere dair olmadigi sürece, demokratik bir anayasa olusturmanin gerçek olmayacagi asikardir."