Tarimda su kullaniminin azaltilmasi için uzmanindan tasarruf önerileriBiriz Özbakir- Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarimsal Yapilar ve Sulama Bölüm Baskani Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yildirim: - "Eger tarimda su tasarrufu yapmak istiyorsak, ülkesel hedef olarak kanal sebekesi bulunan yerlerde yagmurlama ve damla sulama uygulamalarini hizlandirmaliyiz" - "Ürüne ihtiyaç duydugundan fazla su verip bitkinin kökü suya boguldugunda, sanilanin aksine verimde düsüs yasanacaktir. Dolayisiyla bitkiye, i

Tarimda su kullaniminin azaltilmasi için uzmanindan tasarruf önerileriBiriz Özbakir- Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarimsal Yapilar ve Sulama Bölüm Baskani Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yildirim:
- "Eger tarimda su tasarrufu yapmak istiyorsak, ülkesel hedef olarak kanal sebekesi bulunan yerlerde yagmurlama ve damla sulama uygulamalarini hizlandirmaliyiz"
- "Ürüne ihtiyaç duydugundan fazla su verip bitkinin kökü suya boguldugunda, sanilanin aksine verimde düsüs yasanacaktir. Dolayisiyla bitkiye, i

ISTANBUL (AA) - BIRIZ ÖZBAKIR - Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarimsal Yapilar ve Sulama Bölüm Baskani Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yildirim, tarimda su tasarrufu için kanal sebekesi bulunan yerlerde yagmurlama ve damla sulama uygulamalarinin hizlandirilmasi gerektigini söyledi.

Tarimsal kuraklik ve alinmasi gereken önlemler konusunda AA muhabirine degerlendirmelerde bulunan Yildirim, Meteoroloji Genel Müdürlügü tarafindan hazirlanan Meteorolojik Kuraklik Haritasi'nda son 3 aylik döneme bakildiginda Türkiye'deki birçok bölgede kuraklik yasandigini belirtti.

Yildirim, "Bu dönemdeki kuraklik özellikle Marmara Bölgesi'nde Tekirdag'in güneyi ve Çanakkale'nin kuzey kesimlerinde, Eskisehir'den baslayarak Afyonkarahisar, Ankara, Kirikkale, Konya, Karaman, Mersin, Adana, Kahramanmaras, Adiyaman, Diyarbakir ve Mardin illerine kadar devam eden genis bir alanda etkisini gösteriyor." diye konustu.

Özellikle Istanbul, Yalova, Bursa, Çanakkale, Manisa ve Izmir'in bati kisminda yagislarin, geçmis yillar ortalamasinin yüzde 60'lara varan oranda altinda kaldigina, Istanbul ve Bursa'nin son 40 yildaki en düsük yagisi aldigina dikkati çeken Yildirim, azalan yagislarin tarimsal üretimi olumsuz etkiledigini vurguladi.

- "Kosullar bu, buna adapte olmak zorundayiz"

Prof. Dr. Yildirim, hububatin bu dönemde gerekli yagisi alamadigini dile getirerek, sunlari söyledi:

"Diger taraftan bu saydigim illere ilave olarak Iç Anadolu'da Eskisehir, Afyonkarahisar ve Kirikkale'de de yagislarda yüksek oranlarda düsüs var. Hububat tariminin yogun oldugu Kirikkale, ülkemizin bu sonbahardaki en kurak ili oldu. Tek temennim, bahar yagislarinin gelmesi. En azindan hububatimizi kurtarabilmeliyiz çünkü Türkiye'nin yillik yaklasik 20 milyon tona yakin hububat üretimi var. Bunu yaparsak bizden iyisi yok diyorum. Kosullar bu, buna adapte olmak zorundayiz. Sadece konusarak, iklim degisikligine baglayarak çözemeyiz. Birçok yeni arayislara girmemiz, yöresel tedbirleri de almamiz gerekiyor."

Türkiye'nin sahip oldugu 112 milyar metreküp suyun 36,43 milyar metreküpünün tarimda kullanildigi bilgisini paylasan Yildirim, tarim sektöründe önemli olanin birim suya karsi ne kadar ürün alindigi oldugunu aktardi.

- Ispanya ve Israil'de belirlenenden fazla su kullanan çiftçilere yaptirim

Su Yönetimi Genel Müdürlügünün hazirladigi havza bazinda kuraklik yönetim planlarinin dikkate alinmasi durumunda gelecekte daha siddetli sekilde yasanabilecek kuraklik probleminin önlenebilecegini ifade eden Yildirim, tarimda su tasarrufuna iliskin su önerilerde bulundu:

"Birincisi, toprak suyunun korunmasi ana hedeftir. Su hasadi tekniklerini konusuyoruz ama pratige az aktardigimizi düsünüyorum. Suyu yerinde tutmaliyiz ve o kök bölgesindeki eksiklige göre su hasadi tekniklerini uygulamaliyiz. Ikincisi, dünyada toprak islemeyi azaltma yönünde bir trend var. Aniza dogrudan ekim ve sifir toprak isleme bunlardan bazilaridir. Amaç topragi isleyerek toprak neminin atmosfere kaçmasini azaltmaktir. Bir diger husus, yeralti sulamalarinda kuyular ruhsatlidir, ruhsatsizdir tartismasini bir yana birakarak mevcut kuyulardan en az su çekimini saglayacak bilinçlendirme çalismalarina destek olmaliyiz. Ispanya'da, Almeria bölgesinde hektarda yilda 5 bin metreküp su kullanma siniri bulunuyor hatta geçen yil onu bazi bölgelerde daha da az tuttular. Çiftçi eger suyu daha fazla kullanirsa cezalandiriliyor, tarimsal destekleri kesiliyor. Israil'e baktigimizda her ay haftalik olarak hangi bitkiye ne kadar su verilecegine dair geçmis iklim verilerinden bir cetvel hazirlanmis, onun üstüne çikarsa çiftçiye yaptirimlar var. Biz su an için bir yaptirim kosuluna sahip degiliz. En büyük yaptirim; elektrik fiyatlarindaki artis. Bu artis sulama sürelerini kisaltmistir. Çogu bölgede az enerji bedeli ödeyenler az su kullanmistir."

- "Kaynaklarin dogru kullanilmasi için ortak çalisilmali"

Kaynaklarin dogru kullanilmasi için akademisyen, sulama mühendisleri ve üreticilerin ortak çalismasi gerektigine deginen Yildirim, "Sistemleri tecrübeli konu uzmanlarina kurdurmak, dogru sekilde isletilmesi için reçeteyi de çiftçiye sunmak, baslangiç asamasinda da onlarin karsilastiklari sorunlari çözmek için dogru önerileri getirmekten baska çaremiz yok ama hepsinin ötesinde eger tarimda su tasarrufu yapmak istiyorsak, ülkesel hedef olarak kanal sebekesi bulunan yerlerde yagmurlama ve damla sulama uygulamalarini hizlandirmaliyiz." diye konustu.

Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yildirim, DSI tarafindan insa edilerek isletmeye açilan sulama tesislerinde yüzde 23 yagmurlama ve yüzde 17 damla sulama yöntemi kullanildigini, bu alanlarin yüzde 60'inda hala yüzey sulama yapildigini bildirdi.

Degisen iklim sartlari ve yagis rejimi nedeniyle ekonomik su verimliligi, su kullanim verimliligi ve etkinligi gibi kavramlarin öneminin her geçen gün artacagi görüsünü paylasan Yildirim, arazi toplulastirma çalismalarinin da sulama suyunda tasarruf saglayacaginin altini çizdi.

- "Her ürüne ve yetistirildigi bölgeye özel sulama programlari yapilmali"

Çok su kullanmanin çok ürün getirecegi yönündeki alginin degismesi gerektigini kaydeden Yildirim, "Ürüne ihtiyaç duydugundan fazla su verip bitkinin kökü suya boguldugunda, sanilanin aksine verimde düsüs yasanacaktir. Dolayisiyla bitkiye, ihtiyaç duydugu zaman, ihtiyaç duydugu miktarda su vererek hem su tasarrufu yapilabilir hem de bitkinin rahat büyümesi saglanabilir." sözlerini sarf etti.

Alan bazli sulamalarda çiftçiden dekar basina su kullanim hizmet bedeli alindigini ve bu sistemin çiftçinin suyu gereginden fazla kullanmasina neden olabildigini anlatan Yildirim, sunlari aktardi:

"Çiftçi, 'Ben ücretini ödedim, istedigim kadar kullanirim.' yaklasiminda olabiliyor. Siz bedelini ödeseniz bile fazla su kullanmakla, su kaynaklarini dogru kullanmiyorsunuz demektir. Tamam bu bedeli ödüyorsunuz ama bitkiye ihtiyaç duyulandan fazla su vermeniz dogru degil. Üzücü bir rakam da vermek isterim; DSI sorumlulugunda olan sebekelerde 2021'de hektarda ortalama 9 bin 500 metreküp su kullanilmis. Bu, dünyada 5 bin metreküpü geçmez. Bunun bedelini ödesek bile tamamen hakkimiz olmadigini belirtmek isterim."

Her ürüne ve yetistirildigi bölgeye özel sulama programlari yapilmasi gerektiginden bahseden Yildirim, "Tarimin sürdürülebilirligi için girdilerin ucuzlamasi, çok yönlü enerji ihtiyacini karsilayacak modeller üzerine daha çok çalisilmasi ve asiri su tüketimlerini önleyecek tesvik mekanizmalarinin artirilmasi gerekiyor." diyerek konusmasini tamamladi.