TIHEK'ten "depremzedelerin seçimden sonra kaldiklari otelden çikarilmasina" inceleme Ismet Karakas- TIHEK Baskani Prof. Dr. Kiliç:- "Kurumumuzca medyaya yansiyan bu eyleme iliskin resen inceleme karari almis olup gerekli inceleme ve arastirmalar yapilacaktir"- "Seçimlerden sonra siyasi görüsleri sebebiyle depremzedelerin tahliye edilmek istenmesine iliskin iddialar, barinma hakkina müdahale niteliginde olup siyasi görüs temelinde ayrimciliga sebebiyet verecektir"
ANKARA (AA) - Türkiye Insan Haklari ve Esitlik Kurumu (TIHEK) Baskani Prof. Dr. Muharrem Kiliç, seçim sonuçlari nedeniyle Tekirdag Büyüksehir Belediyesince depremzedelerin kaldiklari yerlerden çikarilmaya çalisildigi iddialari hakkinda resen inceleme baslatildigini bildirdi.
Kiliç, 6 Subat'ta meydana gelen Kahramanmaras merkezli depremlerin ardindan Tekirdag'da barinmaya baslayan depremzedelerin, 14 Mayis'ta yapilan Cumhurbaskani Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin ardindan kaldiklari yerlerden çikarilmak istenmesine iliskin AA muhabirine açiklamalarda bulundu.
Tekirdag Büyüksehir Belediyesi tarafindan otele yerlestirilen depremzedelere yönelik geçici konaklama hizmetinin 21 Mayis itibariyla sonlandiracagina iliskin iddialarin gündeme geldigini ifade eden Kiliç, sosyal medyada da depremzedelere yönelik hakarete varan saygisiz ve ayrimci söylemlerde bulunuldugunu aktardi.
Içisleri Bakanliginca konuyla ilgili sorusturma baslatildigini animsatan Kiliç, 6701 sayili Türkiye Insan Haklari ve Esitlik Kurumu Kanunu ile TIHEK'e "insan haklarinin korunmasi ve gelistirilmesi, ayrimcilikla mücadele ve iskence ve kötü muameleyle etkin mücadele etme" görevinin verildigini kaydetti.
Kiliç, herkesin sürekli ve güven içerisinde hayatini devam ettirebilecegi, insan onuruna yakisir bir konutta yasama hakkina sahip olduguna isaret ederek, "Seçimlerden sonra siyasi görüsleri sebebiyle depremzedelerin tahliye edilmek istenmesine iliskin iddialar, barinma hakkina müdahale niteliginde olup, siyasi görüs temelinde ayrimciliga sebebiyet verecektir." degerlendirmesinde bulundu.
Anayasa'nin 10'uncu maddesi uyarinca herkesin siyasi düsüncesine bakilmaksizin kanun önünde esit oldugunu kaydeden Kiliç, söyle devam etti:
"Siyasi görüs nedeniyle ayrimcilik herhangi bir mesru gerekçe söz konusu olmaksizin, bir kisiye, yalnizca siyasi görüsleri nedeniyle haklar ve özgürlükler baglaminda diger kisilerden farkli ve esit olmayan bir muamele yapilmasidir. Kisilerin felsefi ve siyasi görüsleri sebebiyle ayrimciliga maruz birakilmasi, 6701 sayili Türkiye Insan Haklari ve Esitlik Kurumu Kanunu'nun esitlik ilkesi ve ayrimcilik yasagini düzenleyen 3'üncü maddesi ile kesin olarak yasaklanmaktadir. 6701 sayili Kanun'un ayrimcilik yasaginin kapsamini düzenleyen 5'inci maddesinde sosyal yardim ve konaklama hizmetleri sunan kamu kurum ve kuruluslarinin, yürüttükleri faaliyetler bakimindan bu hizmetlerden yararlanmakta olan kisi aleyhine ayrimcilik yapamayacagi hükme baglanmistir.
Idari faaliyet yürütülürken kurumsal olarak idarenin, kisilere belli bir siyasi görüsü dayatmayacak biçimde ve her türlü farkliliklara esit mesafede durarak iliski kurmalari ve hukuk devletinin geregi olan tarafsizlik ve esitlik ilkelerini gözetmesi gerekmektedir. Temel misyonu insan haklarinin korunmasi ve gelistirilmesi, ayrimciligin önlenmesi ve bu konuda farkindaligin artirilmasi olan kurumumuzca medyaya yansiyan bu eyleme iliskin resen inceleme karari almis olup gerekli inceleme ve arastirmalar yapilacaktir."
Prof. Dr. Kiliç, ayrica, yasanabilecek bu tarz olasi ihlallere karsi TIHEK'e basvuru imkani bulundugunu, ayrimcilik yasaginin ihlali sonucuna varilmasi halinde de ilgililere idari para cezasi uygulanacagini bildirdi.