Milli Egitim Bakani Özer, canli yayinda sorulari yanitladi:Eyüp Elevli,Hayati Akçay- "Tabii bu 45 bin ögretmen atamasinda agirligimizi deprem bölgesine kaydiriyoruz. Yani oradaki ögretmen ihtiyacinin tamamini karsilamak üzere bu atamanin yüzde 50'sinden daha fazlasini birinci sirada Hatay olmak üzere deprem bölgesine kaydirdik"
ORDU (AA) - Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, 45 bin ögretmen atamasinda agirligi deprem bölgesine kaydirdiklarini belirterek, "Yani oradaki ögretmen ihtiyacinin tamamini karsilamak üzere bu atamanin yüzde 50'sinden daha fazlasini birinci sirada Hatay olmak üzere deprem bölgesine kaydirdik." dedi.
Ordu'dan AK Parti milletvekili adayi olan Özer, TVNET canli yayininda gündeme iliskin açiklamalarda bulundu, sorulari yanitladi.
Özer, son 20 yilda egitimde okullasma oranlari artirilirken ögretmen basina düsen ögrenci sayisini OECD ortalamasina yakinlastirmak için ögretmen atamalarinin hiç ihmal edilmedigini belirterek, "Su anda 1,2 milyon ögretmenimiz var sistemimizde. 1,2 milyonu da geçti, bu son atamalarla da geçecek insallah. 2000'li yillarda 500 bin ögretmenimiz vardi sistemin içerisinde. Yaklasik 750 bin ögretmen, yani yüzde 75'i su anda egitim sisteminde olan ögretmenlerin yüzde 75'i son 20 yil içerisinde egitim sistemine kazandirildi ve ilk kez Türkiye'de ögrenci sayisi artmasina ragmen ögretmen basina düsen ögrenci sayisi OECD ortalamasina yakinlastirildi." diye konustu.
Her yil çok ciddi oranlarda ögretmen atamalari gerçeklestirildigine isaret eden Özer, sözlerini söyle sürdürdü:
"Bunun için Sayin Cumhurbaskanimiza minnettariz. Sayin Cumhurbaskanimiz bu defa son 20 yilda tek seferdeki en yüksek atamayi Milli Egitim Bakanligina tahsis etti. Insallah 8 Mayis tarihi itibariyla Istanbul'da pazartesi günü Sayin Cumhurbaskanimizin tesrifleriyle atamayi gerçeklestirecegiz. Ondan önce de sizin degindiginiz gibi 3 bin 500 engelli ögretmen atamasi ki o da son 20 yilin tek seferdeki en yüksek atamasi oldu. Hatta orada Sayin Cumhurbaskanimiz bir de sürpriz yapti. Basvuruyu yapip atanamayan, geriye kalan tüm ögretmenlerin de atanmasi müjdesini verdi ve onlarin atamalarini da gerçeklestirdik. Insallah 8 Mayis'ta da 45 bin ögretmen atamasini gerçeklestirecegiz."
Burada mümkün oldugu kadar tüm branslara, tüm alanlara ögretmen atamasi gerçeklestireceklerini aktaran Özer, önceligi sinif ögretmenligine verdiklerini, en yüksek oranin bu bransta oldugunu söyledi.
Özer, 500 ve üzerinde ögrenci olan tüm okullara en az bir rehber ögretmen görevlendirmek için ikinci sirayi rehber ögretmenlere verdiklerini kaydederek, söyle devam etti:
"Üçüncü sirayi okul öncesi egitime verdik. Çünkü okul öncesi egitim bizim su anda öncelikli alanlarimizdan bir tanesi. Tabii bir önceki atamada da 7 bin 503 okul öncesi ögretmen atamasi gerçeklestirmistik. Bununla ilk kez son bir yil içerisinde 10 binin üzerinde okul öncesi ögretmen atamasi gerçeklestirmis olacagiz. Yine ilkögretim, matematik, diger alanlar, tüm alanlarla ciddi oranda ögretmen atamasi insallah gerçeklestirecegiz. Tabii bu 45 bin ögretmen atamasinda agirligimizi deprem bölgesine kaydiriyoruz. Yani oradaki ögretmen ihtiyacinin tamamini karsilamak üzere bu atamanin yüzde 50'sinden daha fazlasini birinci sirada Hatay olmak üzere deprem bölgesine kaydirdik. Insallah atamalar hayirli bir sekilde neticelenir ve ögretmenlerimiz bir sonraki egitim ögretim yili itibariyla onun baslangicinda da görev yapacaklari okullarda görevlerine baslarlar."
"Ek olarak bir atama müjdesi gelir mi?" sorusunu Özer, "Her yil atama oluyor. Insallah ögretmenlerimizin beklentisini karsilayacak sekilde yeni atamalarla atanma bekleyen ögretmenlerimize müjde veririz." seklinde yanitladi.
Egitimde firsat esitligini güçlendirmek için sosyal politikalarin devreye sokuldugunu belirten Özer, imkani olanla olmayan arasinda egitime erisimdeki engellerin azaltildigini ifade etti.
- Deprem bölgesinde yürütülen çalismalar
Özer, 6 Subat'ta meydana gelen Kahramanmaras merkezli depremlerde bakanligin tüm kademeleriyle sahada olduguna dikkati çekerek, birinci önceliklerin depremzedelerin barinma ve yeme içme gibi temel ihtiyaçlarini gidermek oldugunu söyledi.
Deprem bölgesindeki 10 ilde en saglam binalarin okul binalari oldugunu gördüklerini ifade eden Özer, "20 bin 868 okul binasindan sadece 24 tanesi yikildi. Sonraki artçi depremlerde agir hasar alanlar oldu. Ancak ilk depremde okul binalarimiz görevini yapti. Halen bazi okul binalarimiz Içisleri Bakanligi ve Saglik Bakanligi tarafindan aktif olarak kullaniliyor." dedi.
Bakan Özer, ilk etapta 465 bin depremzede vatandasa barinma hizmeti verdiklerini anlatarak, "Tüm meslek liselerimiz, uygulama otellerimiz, ögretmenevlerimiz, sicak yemek pisirdiler. Gönüllü ögretmenlerimiz sahada çalistilar. Günlük üretim kapasitesi 2 milyona çikti. 2 milyon sicak yemek üretebilir duruma geldik." ifadelerini kullandi.
Meslek liselerine kurulan ekmek üretim merkezlerinde, ekmek fabrikalarinda günlük 1,8 milyon ekmek üretildigini aktaran Özer, "Milli Egitim Bakanligi Arama Kurtarma Biriminde 4 bin 593 ögretmenimiz sahada enkazdan vatandaslarimizi kurtarmak için ellerinden gelen çabayi sarf ettiler. Meslek liseleri, halk egitim merkezleri vatandasin ihtiyaç duydugu, iç çamasirindan uyku tulumuna kadar her türlü ihtiyaçlarini üretecek hizli bir sekilde devreye sokuldu." diye konustu.
Özer, burada ikinci hamle olarak okullarin normallesmesi için adimlar attiklarini belirterek, çadirda, konteyner ve açik havalarda ögrenci ile ögretmenleri bulusturmaya çalistiklarini, çocuklara, yasadiklari travmadan çikmalarini saglamak için psiko-sosyal destek sagladiklarini anlatti.
Ardindan 10 ili depremden etkilenme durumlarina göre 3 kategoriye ayirdiklarini animsatan Özer, daha sonra kategorilere göre okullari kademeli sekilde yeniden ögrencilerle bulusturduklarini ifade etti.
Özer, 24 Nisan itibariyla Adiyaman ve Hatay'da tüm ilçelerde egitim ögretimin basladigini kaydederek, "Bu süreci yürütürken ögrencilerimizin tüm kitaplarini basarak yeniden onlara gönderdik. Yaklasik 26 milyon kitabi ögrencilerimize ulastirdik. Tüm ögrencilerimizin kitaplarinin yani sira kirtasiye ihtiyaçlarini karsiladik. Beslenmeyle ilgili zaten ihtiyaçlarini karsiliyoruz." dedi.
Özellikle 8. ve 12. sinif ögrencilerini, ilk günden itibaren destekleme ve yetistirme kurslari kapsaminda belli merkezlerde toplayarak hiç yalniz birakmadiklarinin altini çizen Özer, "Onlarin yardimci kitap ihtiyaçlarini karsiladik. Kitaplarini gönderdik ve sadece deprem bölgesindeki ögretmenlerimiz degil, diger ölçme ve degerlendirme merkezlerinde çalisan ögretmenlerimiz de sahada destek oldular." diye konustu.
Su anda yaklasik 3 bin 450 noktada meslek yetistirme kursunda yaklasik 150 bin ögrenciye bu anlamda destek verilmeye devam edildigini aktaran Özer, bakanligin sadece egitim ve ögretimin normallesmesi degil, vatandaslarin insani ihtiyaçlarini da karsilamada gerçekten çok basarili bir süreç yönetimi gerçeklestirdigini söyledi.
Özer, bu süreçte depremzede vatandasin yaninda olan ögretmen ve ilave personele tesekkür etti.
- "Depremin etkiledigi 10 ilden elimizi çekmeyecegiz"
Bakan Mahmut Özer, 16 Haziran sonrasi deprem bölgesinde telafi egitimi olup olmayacagina yönelik soruyu söyle yanitladi:
"16 Haziran itibariyla egitim ögretimi tüm Türkiye'de noktalayacagiz. Ama depremin etkiledigi 10 ilden elimizi çekmeyecegiz. 1 Agustos, 1 Eylül tarihleri arasinda bu 10 ilimizdeki tüm egitim kademelerimizdeki ögrencilerimize ücretsiz sekilde ögrenme kayiplarini telafi edecek destek mekanizmalarini yine destekleme yetistirme kurslari üzerinden saglayacagiz. Onunla ilgili çalismalarimiz hemen hemen bitti. Bununla da birakmayacagiz. Ardindan iki hafta sonra 2023-2024 egitim ögretim yili baslayacak. Orada da yine bir ay bu ögrencilerimize tekrar ögrenme kayiplari ile ilgili destekleme mekanizmasi saglayacagiz. Aksamlari veya hafta sonlari olacak sekilde ücretsiz yapacagiz bunlari."
Muhalefet kanadinin köy okullarinin açilacagi yönündeki seçim vaatlerine yönelik soru üzerine ise Bakan Özer, "Muhalefet beyannamelerinde bizim yaptiklarimizi 'yapacagiz' diyorlar. Neresinden bakarsaniz bakin, yeni bir sey yok. Aci olan da su. Bilinçli sekilde var olan görmezlikten gelinirse bu emege saygisizliktir. Bu ahlaki bir tavir degildir. Bizim yaptiklarimizi 'yapacagiz' olarak söylüyorlar. Burada kasit yok ise bu ne kadar sahadan kopuk olduklarini gösteriyor." degerlendirmesinde bulundu.