YEE, ÖSYM, MEB VE TDK’den iş birliği
Yunus Emre Enstitüsü, Millî Eğitim Bakanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ile Türk Dil Kurumu, özel gereksinimli bireylerin "yabancı dil olarak Türkçe" sınavlarında eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamak ve "kapsayıcı, erişilebilir, sürdürülebilir" sınav uygulamaları geliştirmek için iş birliği protokolü imzaladı.
Türkçe sınavlarında devrim niteliğinde bir çalıştay düzenleniyor. Dört kurumun iş birliğiyle özel gereksinimli bireyler için mevcut tüm sınav sistemlerine örnek teşkil edecek kapsayıcı standartlar geliyor. Yabancı dil olarak Türkçe sınavlarında özel gereksinimli sınav katılımcılarının karşılaştığı zorluklara çözüm üretmek amacıyla 23-25 Haziran tarihleri arasında Ankara’da "Yabancı Dil Olarak Türkçe Sınavlarında Kapsayıcı Uygulamalar Çalıştayı" düzenlenecek. Çalıştay Yunus Emre Enstitüsü (YEE) öncülüğünde Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), Türk Dil Kurumu (TDK) ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB-PİKTES) iş birliğiyle gerçekleştirilecek. Görme ve işitme engellilerden zihinsel ve nörolojik farklılıklara, bedensel ve süreğen rahatsızlıklardan Türk İşaret Dili (TİD) kullanıcılarına kadar çeşitli özel gereksinimli sınav katılımcılarının ihtiyaçları değerlendirilecek. Hedef, bu katılımcıların "yabancı dil olarak Türkçe" sınavlarında eşit fırsatlara erişimini sağlamak ve kapsayıcı, erişilebilir, sürdürülebilir sınav uygulamaları geliştirmek olacak. Çalıştayın yürütülmesine ilişkin iş birliği protokolü, Yunus Emre Enstitüsünün Ulus’taki tarihi binasında imzalandı. Protokol, YEE Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy, MEB Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Eren Ökten, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy ve TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert tarafından imzalandı.
"Kurumlarımız için büyük bir kaynak ve veri sağlayacak"
İmza töreninde konuşan YEE Başkanı Prof. Dr. Aliy, "Yunus Emre Enstitüsü, Milli Eğitim Bakanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ve Türk Dil Kurumu iş birliğinde 23-25 Haziran 2025 tarihlerinde Ankara’da ‘yabancı dil olarak Türkçe sınavlarında kapsayıcı uygulamalar’ temalı bir çalıştay yapacağız. Bu çalıştayın protokolünü imzalamak için burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Dil sınavlarında, diğer bütün sınavlarda da olduğu gibi elbette erişilebilirlik, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerinin güçlendirilmesi çok büyük bir önem arz etmekte. Yunus Emre Enstitüsü olarak dil öğretimi ve dil becerilerinin ölçülmesi ve değerlendirmesi faaliyetlerinde kapsayıcılığı temel bir ilke olarak bütün dünyada benimsiyoruz ve uygulamaya çalışıyoruz. Bu anlayışla Türkçe dil sınav süreçlerinde çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı gözeten politikalar geliştirmek bizim asli görevlerimizden birisi. Bu protokol ve bu çalıştayda da değerli kurumlarımızın başkanları ve saygıdeğer bakanımız bize yine desteklerini sonuna kadar sundular. Bu doğrultuda enstitümüz 2024 yılı Kasım ayında İstanbul’da Avrupa Dil Testi Uygulamacıları Birliği ile iş birliği yaptı ve bir konferans düzenledi. Çok büyük bir bilgi birikimini ülkemize taşımış olduk. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık kavramları uluslararası sınavların temeli hâline geldi. O nedenle Yunus Emre Enstitüsünün bunu yurt dışında uygulaması, ülkemizdeki kurumlara da bilginin doğru bir şekilde aktarılmasında büyük bir kaynak ve veri sağlayacaktır" dedi.
"Dilimiz kimliğimizdir"
MEB Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Eren Ökten de, Türkçenin bir dünya dili olarak temsil edilmesi açısından da bu tür çalışmaların önem arz ettiğini belirterek, "Bugün burada özel gereksinimli sınav katılımcılarına yönelik çalıştaya, yabancı dil olarak Türkçe sınavlarını kapsayıcı uygulamalar başlattığı etkinliğe ilişkin iş birliği protokolü için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Türkçenin bir dünya dili olarak temsil edilmesi üzere Milli Eğitim Bakanlığı olarak çalışmalarımızı yürütmekteyiz. İnşallah Yunus Emre Enstitüsü, Türk Dil Kurumu ve Ölçme, Seçme Yerleştirme Merkezi ile birlikte ‘dilimiz, kimliğimizdir’ mottosuyla daha güzel çalışmalara imza atacağız" ifadelerini kullandı.
"Kurumların beraber iş yapabilme kapasitesini gösteren bir çalışma olacak"
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, devletin kurumlarının beraber iş yapabilme kapasitesini gösterme anlamında çok güzel bir çalıştay olacağını söyledi. Prof. Dr. Ersoy, "Türkçenin doğru kullanılmasının özellikle uluslararası öğrencilere, yabancılara, Türkçenin doğru kullanılması anlamında bir çalıştay olacak. Milli Eğitim Bakanlığı ile beraber geçtiğimiz hafta içerisinde Türkçe kavram haritası çalıştayını yaptık, paydaşız da. Yapılacak bu çalışmaların en önemli uygulama alanı ÖSYM’nin yapmış olduğu YKS ve benzeri sınavlardır. Türkçenin bu anlamda doğru kullanılması için elimizden geleni yapacağız. Sadece bilgilendirme anlamında özel gereksinimli öğrencilere, adaylarımıza geçtiğimiz sene içerisinde 67 adet sınav yaptık, 300 binin üzerinde adayı sınava tabi tuttuk. Dolayısıyla bu yapmış olduğumuz çalıştayın inşallah karşılık bulması anlamında ve kurumların beraber iş yapabilme kapasitesini gösterme anlamında çok güzel bir çalışma olacak" diye konuştu.
"Bilgi, birikim ve tecrübemizi bütün kurumlarımızla paylaşmaya hazırız"
TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert ise şunları söyledi:
"Göreve geldiğimden beri en fazla özen gösterdiğim konulardan birisi paydaş olabilecek ya da paydaş olan kurumlarla ilişkilerin geliştirilmesi. Çünkü pek çok şeyi biz birlikte daha etkili yapabiliriz. Daha geniş kitlelere ulaşabiliriz. Türk Dil Kurumu hepimizin kurumu, Türkçenin kurumu. Dolayısıyla biz Türk Dil Kurumundaki bilgi, birikim ve tecrübeyi devletimizin ve milletimizin lehine, bütün kurumlarımızla paylaşmaya hazırız."
Ulusal standartlara kavuşacak
Bu öncü girişim, Türkiye’de kapsayıcı dil sınavlarına yönelik ilk kapsamlı adımlardan biri olma özelliğini taşıyor. Yetkililer, çalıştay süresince disiplinlerarası bir yaklaşımla oluşturulacak önerilerin ulusal ve uluslararası ölçekte referans alınabilecek uygulama standartlarına dönüşmesini hedefliyor. Yunus Emre Enstitüsü, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen fertlerin dil yeterliklerini ölçmek üzere Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni’nde belirlenen yeterlik tanımları doğrultusunda bir Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS) modeli geliştirdi ve bu sınavın uluslararası ölçekte uygulamalarına ilk olarak 2012 yılında başladı. Enstitü, bu uygulamasıyla Türkçenin uluslararası geçerliğe sahip standart bir sınava kavuşmasını sağlayarak, Türkiye’nin yabancı öğrenci kabulünü kolaylaştıran politikalarına destek oldu. Türkiye üniversitelerinin yabancı öğrencilerin ilgi odağı hâline gelmesi, bu öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelere kabulünü kolaylaştırması ve Türkçe düzeylerinin doğru ölçütlerle değerlendirilmesi bakımından TYS büyük önem arz ediyor. Çalıştayla özel gereksinimli sınav katılımcılarının yardıma ihtiyaç duymayacağı bir standart oluşturularak, erişilebilirlik, eşitlik ve kapsayıcılık bakımından da örnek bir sınav sistemi ortaya konulması hedefleniyor.
"Çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık" ilkesi
Uluslararası sınav standartlarının önemli bir parçası olan "Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık (Equality, Diversity and Inclusion [EDI])" kavramları üzerine geçtiğimiz yıl kasım ayında İstanbul’da Avrupa Dil Testi Uygulayıcıları Birliği (ALTE) ile iş birliğinde konferans düzenlendi. Konferans, hem Türkiye’de hem de başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde dil sınavlarında erişilebilirlik konusunda farkındalığın artmasına önemli katkılar sağlayarak, bu alanda çalışan akademisyenleri, uygulayıcıları ve karar vericileri bir araya getirdi.
Özel gereksinimlilere uygun şartların sağlanması zorunlu
ALTE ve ILTA (Uluslararası Dil Sınavları Birliği-International Language Testing Association) gibi dil sınavlarına yönelik standart geliştiren uluslararası alanda saygın kuruluşlar, dil sınavlarına katılan bireylerin özel gereksinimlerine duyarlı, bilimsel temelli ve standartlara dayalı uygulamalar geliştiriyor. ALTE’nin "Dil Sınavlarında Kalite Standartları" çerçevesinde dil sınavı geliştiren kurumların özel gereksinimli fertler için uygun şartları sağlaması zorunlu tutuluyor.
YEE, ALTE’nin tam üyesi
ALTE’nin tam üyesi olan ilk Türk kurumu Yunus Emre Entitüsünün Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS) ALTE, Kalite Nişanı’na layık görülmüştü. Enstitü, TYS başta olmak üzere tüm sınav uygulamalarında erişilebilirliği önceliyor. TYS uygulamalarında özel gereksinimli fertler için ek süre, yardımcı teknolojiler, fiziksel erişim kolaylıkları gibi alternatif düzenlemeler sunuluyor. Sınav materyalleri, özel gereksinimli sınav katılımcılarının ihtiyaçları temel alınarak hazırlanıyor; okunabilirlik, anlaşılırlık ve erişilebilirlik açısından bilimsel esaslara dayandırılıyor. İnsan hakları temelli bir yaklaşımla düzenlenen çalıştaydan çıkacak sonuç, mevcut tüm sınav sistemleri için de örnek teşkil edecek.