Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Geylan: "Öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin kılavuz ve takvim ivedilikle yayınlanmalıdır"
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, "Hak kaybı ve mağduriyet yaşanmaması için öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin kılavuz ve takvim ivedilikle yayınlansın" dedi.
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Geylan, Ankara 8’Nolu Şube Kahramankazan Temsilciliğinin düzenlediği kahvaltı programında üyelerle bir araya geldi. Programda Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan, Merkez Kadın Komisyonları Genel Koordinatörü Serap Gül, Ankara 8 No’lu Şube Başkanı Coşkun Kaya ve şube yönetimi, ilçe temsilcileri ve üyeler de hazır bulundu. Burada konuşan Geylan, "Türkiye sevdalılarının bu ülkeye Allah yokluğunu göstermesin" diyerek, "Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen sadece bir sendika değildir. Evet, başarılı bir sendikayız. Evet, üyemiz olsun ya da olmasın tüm eğitim çalışanlarının itibar ettiği, güven duyduğu, gözlerine baktığı, kulak verdiği muteber bir sendikayız. Ama biz sadece bir sendika değiliz. 1992 yılında bu sendikayı kuranlar, ‘Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız’ diyerek yola çıkmışlardır. Ekmek kavgasının ve sendikacılığın öncüleri Türkiye Kamu Sen’lilerdir. Sendikacılığın önüne Türkiye sevgisini koymuşsunuz, ‘Türkiye varsa biz varız’ diyorsunuz. Türkiye varsa ondan sonra gelen her şeyin bir anlamı olduğuna inanıyoruz. İşte bu yüzden memleketin, milletin, ülkenin ve devletin ihtiyaç duyduğu her durumda sağınıza solunuza bakmadan ‘Ben varım’ diyerek öne atılan Türkiye sevdalılarısınız. Allah, yokluğunuzu hem eğitim çalışanlarına, hem kamu çalışanlarına hem de bu güzel ülkeye göstermesin" ifadelerini kullandı.
"Yetkili sendika 2010 yılından beri hiçbir şey elde edemiyor"
Geylan, 2010 yılından bu tarafa sözde yetkili olan konfederasyon tarafından kamu çalışanlarının sürekli kaybettiğini kaydederek, "Bilindiği gibi Ankara 8 No’lu Şubemiz yetkili sendika oldu. İnşallah seneye bütün şube faaliyet alanında Türk Eğitim Sen yetkili sendika olacaktır. Hem şube faaliyet alanında hem hizmet kolunda hem de konfederasyon bazında Türk Eğitim Sen ve Türkiye Kamu Sen yetkili sendika olacaktır. Yetkili sendika olmalıyız, çünkü 2010 yılından bu tarafa sözde yetkili sendika çalışanlarını temsilen masaya oturuyor. Peki, ne elde ediliyor? Hiçbir şey. Bırakın kazanım elde etmeyi, kamu çalışanları kaybetmeye devam ediyor. Bu sendika öylesine becerikli bir sendika ki, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde enflasyon farkını dahi almaktan aciz kaldılar. Yüzde 3,5 zam oranına imza attılar. Geride bırakılan toplu sözleşmede 3600 ek gösterge ile ilgili muallak bir ifadeye imza atarak, yüz binlerce kamu çalışanının 3600 ek göstergeden faydalanamamasına neden oldular. Onun için diyoruz ki kamu çalışanlarının daha fazla kaybetmemesi için Türk Eğitim Sen, Türkiye Kamu Sen yetkili sendika olmalı. Bakınız yakın bir süre sonra 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri başlayacak. Türkiye Kamu Sen maarifeti ile o masada eğitim çalışanlarını temsil edecek ve onların beklenti ve taleplerini toplu sözleşme masasına taşıyacağız. Sahadan aldığımız veriler ve Genel Merkez ARGE biriminin ciddi, disiplinli ve titiz çalışmaları sonucunda her dönem olduğu gibi bu dönemde de eğitim çalışanlarımızın taleplerini masada hakkıyla savunmak için ciddi bir hazırlık süreci yürütüyoruz. Türkiye Kamu Sen her zaman kazandıran sendika olmuştur, kaybettiren değil" dedi.
Türkiye Kamu Sen’in yalnızca toplu sözleşme görüşmelerinde değil kamu görevlilerin de sorunlarını gündeme taşıyan bir sendika olduğunu söyleyen Geylan, şöyle devam etti:
"Memurlarımızın acil çözüm bekleyen dertlerini en yetkili mercilere ulaştırıyoruz. 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde de kora kor mücadele vereceğiz. 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin de fiyasko olmaması için elimizden geleni yapacağız."
"Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saatleri 15 saate eşitlenmelidir"
8. Dönem Toplu Sözleşme’de eğitim çalışanları için gündeme taşıyacakları bazı talepleri sıralayan Geylan, "Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saatleri 15 saate eşitlenmelidir. Birden fazla tutulan nöbet görevlerine ücret ödenmelidir. Yardımcı Hizmetli sınıfında çalışalar bir defaya mahsus GIH sınıfına alınmalıdır. Uzman, başöğretmen ve ek derslerin emeklilik kesintisine dahil edilmelidir. Şef, şube müdürü, müfettişlerimizin maaşları iyileştirilmelidir. 1. dereceye inmiş tüm memurlarımızın ek göstergeleri 3600 olmalıdır gibi birçok talebimizi masaya taşıyacağız" dedi.
"Tüm ilave ödemeler emeklilik kesintisine dahil edilmelidir"
1. dereceye inmiş tüm kamu çalışlarının ek göstergelerinin 3600 olmasının 8. Dönem Toplu Sözleşme masasında nihayete kavuşturulması gerektiğini söyleyen Geylan, "Tüm ilave ödemeler emeklilik kesintisine dahil edilmelidir. Bir kamu çalışanı şu an emekli olduğunda, çalışırken aldığı maaşın en fazla yüzde 45’ini alıyor. Bu durum ciddi bir gelir kaybıdır. Bu itibarla Türkiye Kamu Sen diyor ki; tüm yan ödemeler emeklilik kesintisine dahil edilsin, emekli maaşı ikramiyesinde de kayda değer artış olsun. Tüm kamu çalışanlarının vergi dilimleri yüzde 15’e sabitlenmelidir. Birçok kamu çalışanı nisan ve mayıs ayından itibaren bir üst vergi dilimine çıktığından dolayı ocak-şubat ayında aldığı maaşı mayıs- haziran ayında alamaz hale geliyor. Bu itibarla tüm kamu çalışanlarının vergi kesinti oranlarının yüzde 15’e sabitlenmesi masaya taşıyacağımız kırmızıçizgilerimizden biri olacaktır. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan 110 bin çalışanımızın bir defaya özel, yaptıkları fiili iş ve eğitim durumlarına göre Genel İdari Hizmetler sınıfına alınması da yine masadaki temel taleplerimizden bir tanesi olacaktır" dedi.
"Memurlar ve emekliler enflasyonun altında kalıp inim inim inlemeye devam ediyor"
Refah payı uygulamasının artık kalıcı hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Geylan, "Bilindiği gibi ocak ayında yüzde 6 zam alındı, temmuz ayında ise yüzde 5 oranında bir zam yapılacak. Yani 2025 yılı itibarıyla kümülatif maaş artışı oranı yüzde 11,3 olacak. Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası, hedef enflasyonu yüzde 24 olarak açıkladı. Hedefi tutturmuş olsalar bile, kamu çalışanları ve emeklileri enflasyonun çok altında bir zam oranına mahkum edilmiş durumdadır. Evet, maaş dönemlerinde hükümet enflasyon farkını ödüyor ancak enflasyon kadar yapılan bir zam, aslında sıfır zam demektir. Gerçek zam, büyüyen ekonomiden ve artan milli gelirden çalışanlar ve emeklilerinin hak ettiği payı alması, enflasyon farkı üzerine refah payı ödemesinin yapılmasıyla mümkün olacaktır. Bu nedenle Türkiye Kamu Sen diyor ki; eğer memur ve emekliyi enflasyonun altında ezdirmiyoruz iddiasının altı doldurulmak isteniyorsa, mutlaka kamu çalışanlarına refah payı verilmelidir. Öte yandan, enflasyon farkının her ay maaşlara yansıtılması gerekmektedir. Şu an enflasyon farkı sadece ocak ve temmuz aylarında, yani altı aylık dönemler halinde ödeniyor. Ancak bu altı ay dolana kadar, memurlar ve emekliler enflasyonun altında kalıp inim inim inlemeye devam ediyor" şeklinde konuştu.
"Öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin kılavuz ve takvim ivedilikle yayınlanmalıdır"
Hak kaybı ve mağduriyet yaşanmaması için öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin kılavuz ve takvimin acilen yayınlanması gerektiğini belirten Geylan, "Bilindiği gibi henüz öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin kılavuz ve takvim yayımlanmadı. 30 Nisan tarihine kadar başvurular alınmıştı ancak takvim yayınlanmadığı için mayıs ayı kaybedildi. Eğer önümüzdeki hafta içinde süreç başlatılmamış olursa haziran ayında da öğretmenlerimiz uzman ve başöğretmenlik tazminatlarını alamayacaklar. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Cevdet Vural ile görüşmemde mayıs ayının sonuna kadar sürecin nihayete ereceğini ifade etmişti. İnşallah Kurban Bayramı’ndan önce online eğitimler tamamlanır ve 15 Haziran tarihinde uzman ve başöğretmenliği hak eden öğretmenlerimiz tazminatlarına kavuşur" diye konuştu.