Cumhurbaskani Erdogan, AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanitim Toplantisi'nda konustu: (1)Kemal Karadag- "Küresel dengelerin yeniden olustugu su kritik dönemde, ülkenin direksiyonunda AK Parti'nin birikimine ve etki gücüne sahip bir kadronun olmasi çok kiymetlidir" - "Yine bir 14 Mayis arifesinde, 1950'deki inanç ve iradeyle, bir kez daha 'Yeter söz milletindir' demek, 'Yeter söz de karar da gelecek de milletindir' demek için bir aradayiz"
ANKARA (AA) - Cumhurbaskani ve AK Parti Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan, "Küresel dengelerin yeniden olustugu su kritik dönemde, ülkenin direksiyonunda AK Parti'nin birikimine ve etki gücüne sahip bir kadronun olmasi çok kiymetlidir." dedi.
Erdogan, Ankara Spor Salonu'ndaki AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanitim Toplantisi'nda partililere hitap etti.
Salondaki tabloyu, Cumhuriyet'in ilk asrini geride birakmakta olunan dönemde Türkiye Yüzyili'nin mustusu olarak gördügünü belirten Erdogan, "Sevginiz, coskunuz, ahde vefaniz, ülkemize ve milletimize hizmet için çarpan kalpleriniz, dosta güven veren, düsmana korku salan aslan yürekleriniz için her birinize ayri ayri sükranlarimi sunuyorum." ifadesini kullandi.
Erdogan, söyle devam etti:
"Bugün bu salonda, Sultan Alparslan'in Malazgirt'teki vakur durusundan, Osman Gazi'nin Sögüt'te diktigi çinarin üç kita yedi iklime yayilan cesametinden, Fatih Sultan Mehmet Han'in Istanbul'u alarak çag açip çag kapatan fethinden, Gazi Mustafa Kemal'in 600 asirlik bir cihan devletinden geride kalanlar üzerinde kurdugu Cumhuriyetimizin heyecanindan, rahmetli Menderes'in tam 73 yil önce, 14 Mayis 1950'de zafere ulastirdigi 'Yeter söz milletindir' haykirisindan, rahmetli Özal'in Türkiye'ye çag atlatma azminden, rahmetli Erbakan'in, 'önce ahlak ve maneviyat' ilkesi üzerine kurdugu sanayi ve teknoloji hamlesi hayalinden, rahmetli Türkes'in, Türk dünyasinin birligi ve Türk Devletinin ebed müddet ayakta kalmasi ugrunda verdigi mücadeleden, rahmetli Muhsin Yazicioglu'nun ömrü boyunca vatanini sevmenin çilesini çekerken sergiledigi asil durusundan, AK Parti'nin 21 yildir azim ve kararlilikla hayata geçirdigi demokrasi ve kalkinma atilimlarindan, velhasil ilhamini, bu topraklara, bu millete dair hayirli olan ne varsa ondan alan siz dava ve yol arkadaslarimla birlikte olmaktan seref duyuyorum.
Allah'in izniyle, yine bir 14 Mayis arifesinde, 1950'deki inanç ve iradeyle, bir kez daha 'Yeter söz milletindir' demek, 'Yeter söz de karar da gelecek de milletindir' demek için biz bir aradayiz. Bizim 'yeter' dememiz Bay Bay Kemal'in 'yeter' demesine benzemez. Hayatlarini mücadeleye adamis milletin adamlarinin kiminin sonu daragacinda bitmis olsa da yüreklerde yaktiklari hak, hukuk, özgürlük, kalkinma atesi hiç sönmedi. Darbeciler, süngüleriyle bu atesi söndürmeyi basaramadi. Vesayetçilerin millete tepeden bakan kibirleri, bu atesi söndürmeyi basaramadi. Küresel emperyalistlerin içerideki ve disaridaki tetikçilerinin hoyratliklari, bu atesi söndürmeyi basaramadi. Siyasi ve sosyal mühendislik hesaplariyla girisilen sayisiz tesebbüs, bu atesi söndürmeyi basaramadi."
Türk milletinin, her seferinde iradesine, istiklaline ve istikbaline sahip çiktigini ve yönünü aydinlik gelecegine çevirdigini kaydeden Erdogan, AK Parti'nin, bu kutlu mirasin son 21 yildaki temsilcisi olarak milletle gönül gönüle, omuz omuza tarihi bir demokrasi ve kalkinma mücadelesi yürüttügünü vurguladi.
AK Parti'nin kuruldugu günden beri girdigi her seçimi, bu çetin mücadelenin yeni adimi, yeni bir safhasi olarak yasadigini söyleyen Erdogan, 2002 seçimlerine "Tek basina is basina" diyerek gittiklerini, milletin kendilerini tek basina iktidara getirdigini, 2007 seçimlerine "Durmak yok yola devam" diyerek gittiklerini ve milletin yolu açtigini anlatti.
Erdogan, 2011 seçimlerine "Istikrar sürsün Türkiye büyüsün" diyerek gittiklerini, milletin tercihini istikrardan yana kullandigini, "Sen-ben yok Türkiye var" diyerek gittikleri 2015 seçimlerinde de Türkiye'yi yanlarinda bulduklarini aktardi.
"Vakit Türkiye vakti" diyerek girilen 2018 seçimlerinde milletten yeni yönetim sisteminin onayini aldiklarina isaret eden Erdogan, bugün de "Türkiye Yüzyili için dogru adimlar" diyerek bir kez daha milletin huzurunda olduklarini dile getirdi.
- "Ahdimizi yenilemek için bir aradayiz"
Cumhurbaskani ve AK Parti Genel Baskani Erdogan, "Darbecilere, vesayetçilere, küresel emperyalistlere, siyasi ve sosyal mühendislik projelerine karsi milletimizle birlikte Türkiye Yüzyili'nin kapisini aralamak için buradayiz. Var miyiz bu yürüyüse? Durmak yok, yola devam. 14 Mayis'ta sandiklari hep birlikte patlatiyor muyuz? Ben ana kademede bu cesareti, kadin kollarinda, gençlerde bu cesareti görüyorum. AK Parti'nin 14 Mayis'ta milletimizin huzuruna çikacak kadrosu olarak, ahdimizi yenilemek için bir aradayiz." diye konustu.
Türkiye Yüzyili sarkisinin, "Dog ey günes/Üstümüze dök isiklarini/Dagilsin bulutlar/Mazlumlar söylesin sarkilarini/Baslasin Türkiye Yüzyili yarin degil hemen simdi." bölümünü okuyan Erdogan, Türkiye Yüzyili'nin yürüyüsünü yarin degil hemen simdi baslatmak için bir araya gelindigini kaydetti.
Cumhurbaskani Erdogan, söyle konustu:
"Bu yürüyüsün gücünü, Milli Mücadele'yi basariya ulastirip son devletimizi kuran ve yasatan sehitlerimizin, gazilerimizin, ebediyete irtihal etmis büyüklerimizin manevi mirasindan aliyoruz. Bu yürüyüsün gücünü, son 21 yilda ülkemize kazandirdigimiz eserler ve hizmetlerden aliyoruz. Bu yürüyüsün gücünü, geçmiste yasadiklari zulümlerin, haksizliklarin, baskilarin yol açtigi hak ve özgürlük hasretlerini dindirdigimiz herkesten aliyoruz. Bu yürüyüsün gücünü, Türk'üyle, Kürt'üyle, Sünni'siyle Alevi'siyle, Roman'iyla, gayrimüslimiyle, istisnasiz bu ülkenin tüm vatandaslarini, analarinin ak sütü gibi helal olan hak ve özgürlükleriyle bulusturmaktan aliyoruz. Türkiye Yüzyili, sadece bizim degil, Islam aleminden Türk dünyasina, Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Asya'dan Afrika'ya tüm dostlarimizin, tüm insanligin ortak vizyonudur. Ben size buradan bir mesaj veriyorum, su anda 14 Mayis'i siz zannediyor musunuz sadece Türkiye takip ediyor, hayir. Tüm Islam dünyasi 14 Mayis'i takip ediyor ve 14 Mayis seçimlerinde ne olacak, bunu takip ediyorlar. Islam dünyasinin bu heyecanini ben inaniyorum ki bu kadro aynen paylasacak."
Çünkü Türkiye'nin sadece 780 bin kilometrekareden ibaret bir ülkenin, Türk milletinin sadece 85 milyon nüfustan ibaret bir toplumun adi olmadigini belirten Erdogan, sunlari kaydetti:
"Kalbi bizimle atan her kardesimiz, bu ülkenin ve bu milletin bir parçasidir. Rabb'im gazamizi mübarek eylesin. Rabb'im yolumuzu açik eylesin. Rabb'im zaferimizi kutlu eylesin. Su ramazanda bakiyorsunuz, Islam dünyasindan bir ülke 200 ton hurma gönderiyor, nereye? Deprem bölgesine. Niçin? 'Oradaki depremzede kardeslerimiz iftarlarini hurmayla açsin.' diye. Bakiyorsunuz, bir digeri 100 ton, bir digeri 100 ton gönderiyor. Niye? Istiyorlar ki depremzede kardeslerimiz iftarlarini hurmalarimizla açsin. Bu, bir anlayisin ifadesidir. Bu, bir yaklasimin ifadesidir. Bu ne demek? Biz depremzede kardeslerimizi bu ramazanda yalniz birakamayiz demek, hem ayni hem nakdi, her seyleriyle yanimizda yer aldilar. Abu Dabi, Katar, Libya, Cezayir böyle. Bu bir anlayis. Iste Türkiye de bu kardesleriyle beraber bu yolda yürüdü. Hep söylüyoruz. Beraber yürüdük biz bu yollarda. Beraber islandik yagan yagmurda. Simdi dinledigim tüm sarkilarda bize her sey sizi hatirlatiyor."
- "Devlet gelenegimizin geregi olan durus da budur"
Yasanilan her saldirinin, felaketin, acinin, 6 Subat depremlerinin birligi daha çok sikilastirmanin, beraberlige daha çok sahip çikmanin, kardesligi daha da güçlendirmenin gerektirdigini gösterdiginin altini çizen Erdogan, söyle devam etti:
"Biz Türkiye olarak önce, altyapimizla, üretimimizle, güvenligimizle, diplomasimizle, her seyimizle kendi ayaklarimizin üzerinde duracagiz. Ancak bunu sagladiktan sonra bize uzanan elleri tutabilir, bize el uzatanlarin yardimlarini kabul edebiliriz. Çünkü kanimizla, canimizla, alin terimizle kendimize vatan yaptigimiz bu kadim cografya, binlerce yildir oldugu gibi bugün de tüm dünyanin gözünü diktigi yerdir. Bu cografyada huzurla yasamanin, devlet kurmanin, gelecek insa etmenin bedeli, güçlü olmak ve güçlü kalmaktir. Binlerce yildir üzerine nice basarilar insa ettigimiz milli hasletlerimizin ve devlet gelenegimizin geregi olan durus da budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her bir ferdinin, bu ülkenin refahindan ve demokrasisinden ayni düzeyde yararlanma hakki olan birinci sinif vatandaslari oldugunu söylerken, bu öz güvene dayaniyoruz. Yasadigimiz her sinama gibi deprem afetleri karsisinda da ayni yaklasimla hareket ediyoruz. Ülkemizin bir kösesindeki insanlarin evleri baslarina yikilmisken, diger hiçbir yerdeki insanimiz hayatini hiçbir sey olmamis gibi sürdüremez."
- "Asil devrimi zihinlerde yaptik, zihniyetlerde yaptik"
Erdogan, 6 Subat'taki Kahramanmaras merkezli depremlerin haberlerinin alindigi andan itibaren istisnasiz her sehrin, her ilçenin, her hanenin, her insanin, magdurlarin imdadina kosmak için seferber oldugunu vurguladi.
Milletin gösterdigi bu samimi gayretin, binlerce yildir "diri tutan hasletlerin dimdik ayakta oldugunun" isareti oldugunu söyleyen Erdogan, devletin de sartlarin zorlugunu kisa sürede asarak, tüm gücü, kurumlari, personeli ve imkanlariyla deprem bölgesinde yer aldigini ifade etti. Erdogan, bu tablonun, devletin milleti için var oldugu gerçegini her bir insanin yüregine tekrar isledigini belirtti.
Dünyada etkileri tamamen ortadan kalkmamis olan Kovid-19 salgininin, insanligin hiç umulmadik sekilde ortaya çikabilecek büyük tehditlerle karsi karsiya kalabilecegini hatirlattigini aktaran Erdogan, bu küresel saglik ve yönetim krizinin yikici sonuçlara yol açabilecek tehditlerinin üstesinden, sergilenen dayanismayla gelindigine dikkati çekti.
Deprem, yangin, sel gibi afetlerin yaralarini milletle birlikte hizla sardiklarini dile getiren Erdogan, "Allah'in izniyle, 6 Subat depremlerinin izlerini de 'kerim devlet' anlayisiyla yürüttügümüz çalismalar sayesinde kisa sürede silecegiz." dedi.
AK Parti olarak karsilasilan her meseleyi "önce insan" bakisiyla degerlendirdiklerini ve hareket tarzini da ona göre belirlediklerini aktaran Erdogan, insana hizmet etmeyen hiçbir kurumun, hiçbir kuralin, hiçbir programin, hiçbir uygulamanin kendi dünyalarinda yerlerinin olmadigini, AK Parti'yi farkli kilanin da bu vasiflar oldugunu vurguladi.
Cumhurbaskani Erdogan, sunlari kaydetti:
"Partimiz, kurulusu, teskilatlanmasi, üye sayisi, iktidar süresi, icraati, uluslararasi sayginligi gibi bu tür unsurlarla, dünyanin en büyük sivil tesekkülleri arasinda yer aliyor. Küresel dengelerin yeniden olustugu su kritik dönemde, ülkenin direksiyonunda AK Parti'nin birikimine ve etki gücüne sahip bir kadronun olmasi çok kiymetlidir. Dünya sürekli yeni meydan okumalarla kendine yön ararken Türkiye, AK Parti'nin kurumsal tecrübesi ve bizim siyasi liderligimiz sayesinde herkesten bir adim öne geçme sansini yakalamistir. Geçmisimizle gelecegimiz arasinda kurdugumuz saglam köprüler vasitasiyla, ülkemizi insanligin bu muhatarali sürecinden en güçlü sekilde çikarmanin gayreti içindeyiz. AK Parti'nin ilk günden beri verdigi mücadelenin ve kazandigi basarilarin sirrini çözmek için önce partimizin bazi özelliklerini anlamak gerekir. Her seyden önce AK Parti, klasik manada bir siyasi parti olmanin ötesinde, dava sahibi, hayal sahibi, vizyon sahibi, vicdan sahibi bir harekettir. Türkiye Yüzyili için hemen simdi. Buna hazir miyiz? Öyleyse yola devam, dogru zaman. Partimiz, bu vasfiyla milletimizin son iki asirdir süren arayisinda en önemli toplanma yeri, en önemli adresi olmustur. Su anda üyesi itibariyla yaklasik 12 milyon üyeye sahip bir baska parti Türkiye'de yok, dünyada da yok. Türkiye'nin demokrasisi ve kalkinmasi konusundaki çözüm tekliflerimizin, dünyada yasanan siyasi ve sosyal çarpikliklara karsi yükselttigimiz itirazlarimizin, insanligin ortak dertlerinin ve taleplerinin sözcülügünü yapabilmemizin, kisacasi bizi digerlerinden ayiran özelliklerimizin gerisinde, temsilcisi oldugumuz davanin kadim kodlari vardir. Biz Türkiye'de sadece okul, hastane, yol, baraj gibi eserlerle sembollesen bir kalkinma devrimi yapmakla kalmadik.
Geçen aksam bir televizyon kanalinda, bir profesör, ne derse begenirsiniz, profesör, 'köprü, baraj, havalimanlari yapmakla bu is çözülmez. Sogan, patates kaç para onu söyle?' Bu adam profesör. Düsünün, barajin yok, yolun yok, havalimanin yok, bütün bunlarla beraber Togg'un yok, uçak gemin yok. 'Domates, patates, kaç para onu söyle?' Bu adam profesör, müsvedde bu. Öncelikle senin profesörlügünden bu millete ne gelir? Hiç. Önce bir ülkenin kalkinmasi için nelere ihtiyaç var bunu söyle? Egitimde yoksun, saglikta yoksun, ulasimda yoksun, adalette yoksun, emniyette yoksun. Neymis, 'domates, patates.' Vah zavalli vah. Bunlar olmadiktan sonra senin domatesin de olmaz, patatesin de olmaz. Biz asil devrimi zihinlerde yaptik, zihinlerde ama demek ki bu profesörün zihinlerinde bir degisim olmamis."
(Sürecek)