CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, deprem bölgesi Nurdagi'nda konustu:Okan Coskun,Cebrail Caymaz- "Ahlak, liyakat üzerine insa edilen yeni bir sayfa açacagiz. Devletin dini adalettir. Adalet bir kutup yildizi gibidir. Adaletin, liyakatin olmadigi yerde devlet çürümeye baslar. Insallah adaleti de liyakati de bu ülkeye getirecegiz"
GAZIANTEP (AA) - CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, deprem bölgesinde yapilacak konutlara iliskin, "Ahlak, liyakat üzerine insa edilen yeni bir sayfa açacagiz. Devletin dini adalettir. Adalet bir kutup yildizi gibidir. Adaletin, liyakatin olmadigi yerde devlet çürümeye baslar. Insallah adaleti de liyakati de bu ülkeye getirecegiz." dedi.
Gaziantep'in Nurdagi ilçesinde kurulan çadirda "Millet Bulusmasi"na katilan Kiliçdaroglu, yaptigi konusmada, hem yaralari sarmak hem de fikir alisverisinde bulunmak için bölgeye geldigini söyledi.
Depremin hemen ardindan bölgeye geldiklerini anlatan Kiliçdaroglu, yasanan acilari, dramlari, enkaz altinda kalanlari kurtarmak için çaba gösterenleri gördüklerini belirtti.
"Böyle bir deprem olabilir ama bunlara bir sekilde hazirlikli olmamiz lazim. Baska yerlerde de deprem oluyor ama 50 bin insan ölmüyor. Evlerin buna hazirlikli olmasi lazim, altyapinin hazir olmasi gerekir" diyen Kiliçdaroglu, sunlari kaydetti:
"Millet olmanin, bir arada olmanin en güzel tarafi da budur. Her evde huzurun oldugu, esnafin rahat ettigi, çiftçinin ürettiginin karsiligini alabildigi, isçinin huzurla evine döndügü bir Türkiye'yi ben de istiyorum. Böyle bir Türkiye olsun istiyorum. Hiç kimse yasam tarzindan, kimliginden ötürü ötekilestirilmesin. 85 milyon beraber olmaliyiz. 1 çocugumuz açsa 85 milyon açtir, birimiz hastaysak 85 milyon hastadir. Beraber ayni sarkilari, türküleri söylemenin yolunu bulmaliyiz. Çok ayristik, kutuplastik, neden ayrisip kutuplasiyoruz? Isteriz ki herkesin karni doysun. Isteriz ki her anne çocugunu güleryüzle okula göndersin. En büyük arzumuz budur. Bu olmadigi takdirde büyüyemiyoruz, gelisemiyoruz. Pek çok sorunla cebellesip duruyoruz, bunlari beraber asacagiz. Söz veriyoruz, birlikte tüm sorunlari asacagiz."
Kiliçdaroglu, sadece kendilerine degil tüm mazlum milletlere örnek olmak istediklerine dikkati çekerek, "Bizim demokrasimiz arttikça onlarin da demokrasisi artacak. Onlarin gözü bizim üzerimizde. Türkiye'nin büyümesine, gelismesine bakiyorlar. Güveni, huzuru saglayacagiz, sofralarda bereketi artiracagiz. Siyaset kurumunun halka dogrulari söylemesi gerek. Dogrulari söylemiyorsa güvensizlik olur. Kovid-19 oldu degil mi? Salgin bir hastalik. Rakamlar farkli. Birakin da yasimizi tutalim. Buna bile engel oluyorlar." diye konustu.
Yetismis insan gücünün deprem bölgesini terk ettigini aktaran Kiliçdaroglu, "Bu da büyük bir aci. Depremde yikilan ve agir ya da orta hasarli bina sayisi 817 bin 848. Söz verildi, dendi ki 'süratle binalari yapacagiz, 2 yil ödemesiz, 20 yil vadeli ev satacagiz'. Ben de diyorum ki Nurdagi'nda evi, ahiri, dükkani yikilan herkesin binalari yapilacak. Bunlardan 5 kurus para alinmayacak. Allah nasip ederse 15 Mayis'tan sonra gelecegiz, göreceksiniz. 15 Mayis'tan sonra yikilan kimin eviyse, binasiysa tamami yapilacak, anahtari teslim edilecek. 5 kurus para da alinmayacak." ifadesini kullandi.
CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, sözlerini söyle sürdürdü:
"57. madde de diyor ki devlet, plan, program yapar, vatandasin konut ihtiyacini karsilar. Bir baska konu, ev sahibi olan ve evi yikilan vatandasa sormak istiyorum. Bir müteahhit gelip evi yapiyor ve satiyor, sizin o evi alana kadar geçen sürede 23 imzaya ihtiyaç var. Bu imzalarin tamami kamuya ait. Tek bir imza atip tapudan evi aliyorsunuz. Binayi alirken devletin 23 imzayla verdigi güvence var. Sizin hiç kabahatiniz, kusurunuz yok. Kusur kimdeyse parayi onun vermesi gerekir. Sizden helallik istediler. Öyle helallik olmaz. Helallik söyle olur, su binalari teslim ettigimde helallik olur. 'Giden canlari geri getiremeyiz ama kayiplarinizin tamamini geri getirecegim. Kabahat bendeydi, sizin kusurunuz yok' demesi lazim. 'Ölenleri geri getiremiyorum ama evinizi, dükkaninizi, ahirinizi 5 kurus almadan geri getiriyorum, simdi bana hakkinizi helal edin' denmesi lazim. Böylece devletin devlet oldugu, devletin vatandasinin yaninda oldugu ve korudugu gerçegi ortaya çikar."
Barolarla ve avukatlarla görüstügünü anlatan Kiliçdaroglu, vatandaslardan, yikilan evlerle ilgili ödeme talep edilmesi halinde yargiya basvurmalarini istedi.
Depremde evi yikilmayip güçlendirmeye ihtiyaci olanlara ise sifir faizli kredi verilmesi gerektigine isaret eden Kiliçdaroglu, "O, 23 imza atanlar vardi ya, devlet olarak onlara dönecegiz ve onlara hesap soracagiz. 'Vatandas bu dükkani, evi alirken ona mezar sattiniz, ev satmadiniz' diyecegiz ve hesabini soracagiz. Hesabini soracagiz ki bir mühendis neye imza attigini ve sorumlulugunu bilecek." görüsünü dile getirdi.
- Asgari ücret düzenlemesi
Deprem bölgesindeki fabrikalarin önemli kisminin eleman bulamadigini kaydeden Kiliçdaroglu, "Insanlar kentleri terk etti. Sadece Hatay'dan Mersin'e giden isçi sayisi 350-400 bin civarinda. Oradaki fabrikalarin çalismasi lazim, giden isçilerden belirli bir süre için asgari iki yil için vergi ve sigorta primi alinmamasi lazim. Böylece geri dönerken daha iyi yasam standardina kavussunlar. Orada daha düsük ücret alacagina, deprem bölgesinde daha fazla maas almasina imkan saglamamiz lazim. Entelektüellerin de geri dönmesi lazim. Onlarin da bir sekilde dönmesi lazim." sözlerini sarf etti.
Müteahhitlikle ilgili de düzenleme yapacaklarini vurgulayan Kiliçdaroglu, sunlari paylasti:
"Önüne gelen müteahhitlik yapiyor. Bunu kurala baglayacagiz. Bunu yapiyorsaniz bunun bir sinavi, basarisi, diplomasi olmasi lazim. Bana ev yapiyor, ben orada yasayacagim. Benim yasayacagim evin güzel, depreme dayanikli olmasi lazim. Böyle olmaz, bunun kurullarini getirecegiz. Müteahhitler için de sosyal sorumluluk sigortasi getirecegiz. Nasil doktor yanlis ameliyat yaptigi zaman dava açiliyor. Yanlis bina yapana kimsenin bir sey yaptigi yok. Onlar da sigortali olacak. Müteahhit kendisi ödeyecek, bir sorumluluk içerisinde hareket edecek. Her binanin bir kimligi olacak. Vatandas güven içerisinde gidip evini satin alacak."
- "Siyaset yeni bir alana evrilmek zorunda"
Afetle ilgili kurumlari yeniden yapilandiracaklarini belirten Kiliçdaroglu, "Bir afet oldu Kizilay'i aradik bulamadik. AFAD yeterli olmadi. Insanlar soguktan öldü, insanlari enkazin altindan çikaracak ekipler yoktu. Kibris'a gittim, Adiyaman'da çok sayida çocuk bir otelin altinda kaldi ve hayatini kaybetti. Kibris'tan insanlar geldi, o otelin enkazini kaldiracak arama kurtarma ekipleri bulamadilar. Anneler yasadiklarini gözyasi dökerek anlattilar. 'Evladimizin sesi geliyor ama kurtaramiyoruz. Arama kurtarma ekipleri yoktu' diye. Buna benzer çok aci yasandi. Buradan Türkiye'nin bir sekilde çikmasi lazim. Türkiye güçlü bir ülkedir. 'Efendim bunu yapacagiz ama para yok' diyorlar. Zaten yapilacak, iki yil ödemesiz ne demek. Binayi yapiyorum teslim ediyorum sana, demek ki para var. Türkiye'nin imkanlari ve kaynaklari var, yeter ki bunlari dogru ve halk için kullanin. Biz sizin için, halk için kullanacagiz, hiç endise etmeyin." dedi.
Kemal Kiliçdaroglu, siyasetin yeni bir alana evrilmek ve halki düsünmek zorunda oldugunu vurguladi.
Siyasi ahlak kanunu ile daha nitelikli bir temele oturan Meclis'in olusturulmasi gerektigine dikkati çeken Kiliçdaroglu, konusmasini söyle tamamladi:
"Bunu yapacagiz. Millet Ittifaki olarak söz verdik. Milletvekilleri ihale pesinde, onun pesinde, bunun pesinde kosmasin. Kosanlar parlamentoda olmasinlar. Parlamentoda olan milletvekilleri, halkini, milletini düsünsün. Biz bunu da yagacagiz. Yeni bir sayfa açacagiz. Ahlak, liyakat üzerine insa edilen yeni bir sayfa açacagiz. Devletin dini adalettir. Adalet bir kutup yildizi gibidir. Adaletin, liyakatin olmadigi yerde devlet çürümeye baslar. Insallah adaleti de liyakati de bu ülkeye getirecegiz. Bizim gibi düsünmeyen insanlara da kucak açacagiz. Farkli düsünen insani düsman ilan etmeyecegiz.
Siyaset zenginlesme araci degil. Politikaci zenginlesiyorsa, mali götürüyordur. Mali götürmeye izin vermeyecegim. 418 milyar dolari sizin için alacagim. 'Nasil alacaksin o parayi, onlar gittiler' diyorlar. Dünyanin neresine giderlerse gitsinler, o parayi bu ülkeye getirecegim. Yatirim yapacagim. Tüyü bitmemis yetimin hakkini yedirmeyecegim."
Kentteki programi kapsaminda, Yesilkent Mezarligi ve Sehitligini de ziyaret eden Kiliçdaroglu, karanfil birakti ve dua okudu.